Türkiye’deki BT yöneticilerinin yüzde 38’i NSA skandalını duymadı
Dünyayı sarsan skandalla ilgili Türkiye’deki BT yöneticilerinin önemli bir kısmının haberi dahi olmazken, yarısından fazlası NSA skandalını öğrendikten sonra “bulut bilişim” kavramına olan güvenlerini yitirdiklerini açıkladı.
Geçtiğimiz yılın dünya çapında bilişim sektörü için en önemli olayı hiç kuşkusuz NSA skandalı oldu. Tüm dünyayı çalkalayan olay bu sayfalar dışında Türkiye’deki pek az yayında yer buldu. Bu sebeple de yeterli kamuoyu yaratılamadı. Zira eski bir CIA ajanı ve NSA çalışanı olan Edward Snowden’ın ortaya çıkardığı belgelerde Türkiye’nin ve Başbakan ile bakanlar da dahil olmak üzere birçok ismin dinlendiği açıkça belirlendi.
İngiliz The Guardian Gazetesi, aralarında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de bulunduğu 2009 yılında Londra’da düzenlenen G20 Zirvesi katılımcılarının dinlendiğini gösteren belgeleri yayınladı. 2 Eylül 2009’da Londra’da başlayan G20 maliye bakanları toplantısı ile ilgili ‘son derece gizli’ ibareli belgede, hedefin Ankara’nın malî reform ve regülasyon ile ilgili yaklaşımının yanı sıra Türkiye’nin diğer G20 üyeleriyle işbirliği isteğinde olup olmadığı bilgisine ulaşmak olduğu belirtildi. Bununla birlikte 80 kentteki elçilik binalarından telefonları dinleyen ABD’nin hem Ankara hem de İstanbul’da “Einstein” ismi verilen antenlerle izleme faaliyetleri yürüttüğü öne sürüldü.
Avrupa sert tepki gösterdi
NSA skandalının ardından merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan şirketlerin Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile ne kadar veri paylaştıkları sorgulanır hale geldi. Birçok ülke kendi bulut ağını kurmak için milyarlarca avroluk yatırımlara başlarken, verilerin takip edilmesi ve izlenmesi konusunda düzenlemeler hızlandırıldı.
Sayısal İşlerden Sorumlu Avrupa Komisyoneri Neelie Kroes açıkça, “NSA skandalının ardından Avrupalı şirketler ABD’nin bulut sağlayıcılarıyla çalışmayı bırakabilir” uyarısında bulundu. ABD’li Bilgi Teknolojileri ve İnovasyon Vakfı’nın (ITIF) NSA skandalından sonra yaptığı araştırma, önümüzdeki üç yıl içerisinde bulut bilişim pazarının 21,5 ile 35 milyar dolar civarında bir kayba uğrayacağını belirtti.
Yurtdışındaki uzmanlar bulut servis sağlayıcılarının kullanıcıların verilerini devlet ya da herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından erişimi engellemek ve güvenliğini sağlamak için daha fazla şifreleme yapmaya odaklanacaklarını söylüyorlar. PRISM de dahil olmak üzere son dönemlerde gündeme gelen birçok izleme ve dinleme skandalının ardından kullanıcıların kişisel verilerin gizliliği ve güvenlik konusundaki hassasiyetlerinin arttığını vurgulayan uzmanlar, kullanıcıların bulut hizmeti aldığı sağlayıcıya güvenlerini bir kez kaybettiğinde sağlayıcıların bundan uzun vadede büyük zararlar alacağını da söylüyor.
Hizmet sağlayıcıların önümüzdeki süreçte kullanıcılarının verilerini korumak adına daha geniş güvenlik önlemleri alacağını dile getirilirken, kullanıcılara bulut servislerinde hangi bilgi ve belgelerini saklayıp hangilerini saklamamaları gerektiği konusunda da eğitim verme yolunu seçecekleri de öngörülüyor.
Türkiye’deki BT yöneticileri ne düşünüyor?
Bu gelişmelerin ardından Türkiye’deki şirketler ve yöneticilerin bakış açısını öğrenmek için yaklaşık 200 üst düzey BT yöneticisine ulaştık. İnterpromedya tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yanıt veren 206 BT yöneticisinin 79’u yani yaklaşık yüzde 38’i NSA skandalından haberdar bile değil. Türkiye’deki 10 BT yöneticisinden neredeyse 4’ü dünyayı sarsan skandalı duymamış. Araştırmaya katılan BT yöneticilerinin yaklaşık yüzde 16’sı verilerinin ABD merkezli bir şirkette tutulduğunu ifade etti. Buna göre, şirketin çoğunun verilerini ABD merkezli şirketlerde tutmadığı sonucu çıkıyor. Ancak BT yöneticilerinin verilerini tutmaktan kastı sunucu barındırmak ya da sadece kritik verilerini tutmaksa eğer bu sonuç doğruyu yansıtmayacaktır. Bu soruya yanıt veren BT yöneticileri için yanıt verdiği, örneğin Gmail, Outlook gibi bulut üzerinde çalışan e-posta hizmetleri “verilerini ABD merkezli şirketlerde tutmak” olarak görmediği anlaşılıyor. Zira şirketler arasında bahsi geçen e-posta hizmetlerinin dahi kullanımı oldukça yaygın.
Verisini almak için girişimde bulunan BT yöneticisi sayısı 4
Dünyayı sarsan skandalla ilgili verilerini ABD merkezli şirketlerde tutan Türkiye’deki BT yöneticilerinden sadece dördü, verilerini almak için girişimde bulunduğunu açıkladı. Yani sunucularını ABD merkezli bir şirkette barındıran şirketlerin yalnızca yüzde 15’i verilerini almak için adım atmış. Araştırmaya katılan Türkiye’deki BT yöneticilerinin yüzde 75’inden fazlası, verilerini ABD merkezli şirketlerde tutmaları durumunda NSA gibi bir skandalın ardından verilerini kendi bünyesinde tutma taraftarı. Yüzde 25’i ise böyle bir durumda Türkiye merkezli başka bir bulut bilişim sağlayıcıya yönelebileceğini ifade etti.
Yüzde 58 buluta güvenini yitirdi
Araştırmadaki BT yöneticilerine “Bu skandalın ardından Türkiye’deki şirketlerin verilerini ABD merkezli şirketlerde tutmaktan vazgeçip geçmeyeceğini” sorduk. Soruyu yanıtlayan 118 BT yöneticisinin yüzde 28’i “vazgeçer” yanıtını verirken, 85 yönetici yani yüzde 72’si Türkiye’deki şirketlerin verilerini ABD merkezli şirketlerde tutmaktan vazgeçmeyeceği yönünde görüş belirtti.
Peki siz “NSA skandalını öğrendikten sonra ‘bulut bilişim’ kavramına olan güveninizi yitirdiniz mi?” diye sorduğumuzda yanıtlar daha net ve yüksek sesle geldi. Bu soruya yanıt veren 169 BT yöneticisinden 98’i yani yüzde 58’i bulut bilişim kavramına olan güvenini yitirdiğini açıkladı.
Araştırmanın tüm sonuçlarına tek pencereden bakıldığında Türkiye’deki BT yöneticilerinin bulut bilişim konusunda çekimser olduğu, NSA skandalının ardından daha da geri adım atacağı görülüyor. Ancak birçok bulut uygulamasının uygulanmaya devam edeceği, skandallara rağmen sert bir düşüş olmayacağı ortaya çıkıyor. Burada en önemli sorunsa BT yöneticilerinin yabana atılmayacak kısmının hiç bu skandaldan haberinin olmayışı.