Türkiye dünyanın veri yönetimi zincirinde
DAMA Turkey, veri profesyonellerinin bilgi paylaşımı ve bu alanda düzenlemelere rehberlik yapacak. Hedef, üye sayısını artırırken, sertifika odaklı çalışmalara ağırlık vermek ve sonbaharda yeni bir etkinliğe de ev sahipliği yapmak.
eri profesyonellerinin küresel bazda en büyük yapılanması olan DAMA’nın (Data Management International) Türkiye kolu hayata geçti ve DAMA Turkey Chapter, şirketlere bu konudaki çalışmalarında başlangıç noktalarını gösterebilmek için kapsamlı bir etkinliğe imza attı. 26 Mart’ta İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlenen etkinlikte açılış konuşmasını DAMA Turkey Chapter Başkanı Tolga Durdu yaptı. Derneğin, yoğun bir emeğin sonucunda hayata geçtiğini vurgulayarak söze başlayan Durdu, küresel meslek örgütü olan DAMA’nın Türkiye kolu olarak hedeflerini, “bilgi ve veri yönetim kavramlarını geliştirmek, bu disiplinlerin meslek olarak algılanmasına destek vermek” olarak tanımladı. Durdu’nun ardından sözü DAMA Uluslararası Başkanı Peter Aiken aldı. Verinin, iş zincirinde zayıf halka olduğunu belirterek söze başlayan Aiken, şöyle devam etti:
“Dernek olarak kâr amacı gütmeyen veri yönetim yapısını oluşturduk. Veri yönetim disiplini ve veri odaklı en büyük organizasyon olarak, dünyanın her yerindeyiz. Bağımsız bir yapıyız ve her şirkete eşit mesafede olmak önemli. Bu tarafsızlık, bizi ‘teknoloji bağımsız’ kılıyor.”
Farklı bakış açılarının etkisi
Sektör standartlarını oluşturduklarını, bir taraftan da akademik ve profesyonel bazda sertifika projeleri geliştirdiklerini söyleyen Aiken, kendilerini ‘veri yönetiminin küresel sesi’ olarak tanımladı ve ekledi: “İnsanlar veri yönetiminin ne olduğunu bilmiyor.” Veriyi bir değer olarak tanımlayarak, yönetilmesinin gerekliliğine işaret eden Aiken’e göre, gençlere de bu deneyimi aktarabilmek gerek. Bunun için DMBoK (Data Management Book of Knowledge) kaynak yapısını oluşturduklarını vurgulayan Aiken, bir tarafta da CDMP sertifika programı ile kişilerin 17 alanda uzmanlık seçip, sınavlarla yetkinlik kazandığına işaret etti. Aiken’den sonra sözü Teradata CTO’su Stephen Brobst aldı. “Küresel bilgi yönetim çerçevesi, şirketlerin ihtiyaçlarını ortaya koyar” diyerek söze başlayan Brobst, iş zekâsının veri bütünleştirmesi gerektirdiğini belirtti. Bunun sebebini, “Çünkü gerçeklere tek bakış açısıyla bakmak istemezsiniz” sözleriyle açıklayan Brobst, şöyle devam etti:
“Veri modeli bu yüzden önemlidir. Şirketler bu model kavramını pek sevmez, ama veri modeliniz olmazsa, kullanılabilir veriniz de olmaz. İşte bu yüzden veri tekilleştirme, işin pahalı tarafı. Veriyle çok farklı şeyler yapabilirsiniz. Kurumsal metadata; tasarım ister ve bunun devamlılığı kurumsal bilgi yönetiminin başarısı olur. Metadata yapısında .xml standardı var ve herkes bunu kuruyor, IBM bunun için satın almalar yapıyor, Microsoft organik bir yaklaşım sergiliyor.”
Her şeyin temeli ölçüm
Brobst’a göre veri yönetimi de bütünüyle BT departmanının değil, ‘iş’ tarafının elinde olması gereken bir çalışma. Veri kalitesinin önemine dikkat çeken Brobst, “Bu kalite süreci BT’nin elinde, ama iş tarafı da bunu takip etmeli” diyerek şirket içinde veri odaklı görev dağılımını tanımladı. Brobst şu önerileri de eklemeden geçmedi: “Ölçemediğinizi kontrol edemezsiniz. O yüzden ölçün. Analiz edin. İş süreci, insan, bilgi ve teknolojiyi sürekli kontrol edin. Çünkü temel sorunlar bunlardan çıkar.”
Etkinliğin ikinci yarısında ING Bank Hollanda Pazarlama ve Satış Destek Çözümlerinden Sorumlu Niels van Weeren, bankada veri odaklı çalışmaları, veri analiz ve bunların tüketici ilişkilerine etkisini anlattı. Weeren devam etti:
“Yıllar sürecek bir veri konsolidasyonuna adım atmak bile önemlidir. İki bankanın ING çatısı altında birleşmesi önemli müşteri veri bütünleştirme çalışmalarını beraberinde getirdi. Hedefimiz kaliteli veri ve gerçek zamanlı veri bütünleştirmesi çok önemli. Bu konuda iş ve BT ekibini sürekli, yetkin bir liderle her gün bilgilendirmek şart. Çünkü internet ve mobilden tsunami gibi gelecek olan yüksek yoğunluklu veriye hazır olmak gerek.”
Bilişimde iletişim farkı
Toplantının bir diğer konuşmacısı, iletişim danışmanı Andy Kovacs oldu. “Her yer tuzak dolu” diyerek söze başlayan Kovacs, bu tuzakları ve yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
“Bugün en büyük tuzak kişinin kendisine fazla hayran olması, kendisine fazla güvenmesi. Teknoloji ve iş süreçlerine ek olarak, insanlara, teknik olmayan kişilere de odaklanmalıyız. Herkese yönelik iletişimde de bazı ipuçları var. Birincisi, başarılı iletişimin itici gücü çekim gücüdür ve bu güçle verdiğiniz mesajdır. İkincisi, izleyiciniz sizden hep ne bekliyor, bunu saptayın. Üçüncüsü izleyicinin ilgisini çekecek bir iletişim yöntemi kullanmalısınız. Dördüncüsü, dikkati üzerinize çektikten sonra, sorunu çözebilecek en pratik çözümü sunun. Nokia, Apple, Turkcell sloganlarıyla bunu yapıyor mesela. Beşinci olarak da başarılı iletişim için kendinizi unutun, sorun, karşı tarafı anlamaya çalışın.”
Yeni etkinlik sonbaharda
Küresel bazda da veri yönetiminin yeni bir konu olduğunu söyleyen, etkinlik sponsorlarından olan Komtaş Bilgi Yönetimi’nin Genel Müdürü Yüksel Çomak, “Türkiye de, bu kadar zengin bir izleyici kitlesini ve sponsoru biraraya getirerek, konuya ne kadar önem verdiğini göstermiş oldu. Türkiye’de ‘veri yönetimi’ başlığındaki yapılanma, DAMA gibi bir STK’nın Türkiye’de de oluşumu için uygun zamanı oluşturdu” yorumunu yaptı. DAMA Turkey Chapter Başkanı Tolga Durdu da şunları söyledi:
“Bu yapıyı Türkiye’ye taşıma çalışmalarımız 2 yıl öncesine dayanıyor. Son 6 ayda da etkinlik tarihini belirledik ve çalışmalarımız hızlandı. Sertifikasyon bizim için özellikle önemli. 11 kurucu üyemiz var ve hızla üye kabul etmeye başlıyoruz. Arka planda bir meslek örgütüyüz. Amacımız bu mesleğin gelişmesine katkıda bulunmak, mesleğin standartlarını belirlemek, bunun Türkiye’de tanınmasını sağlamak, sistem bütünleştiren şirketlere işler ihale edilirken DMBoK bazlı sertifikasyonların aranmasını sağlamak. Bunların hepsi çıtayı yükselten adımlar. Bundan sonra hızla hareket edeceğiz. Amacımız sertifikasyonlarla ilgili farkındalığı artırmak. Bu konuda bir talep zaten var, bunu gözlemledik. Bu kapsamda ilk olarak ‘bootcamp’ denilen, kamp şeklinde ve kapsamlı sınavların olduğu etkinlikler düzenlemek istiyoruz. Bu eğitiminin ardından, sertifikasyon sınavlarını Türkiye’ye getirmek, sonbaharda da Türkiye’de bir etkinlik daha düzenlemek istiyoruz. Veri yönetimi sadece BT’de çalışanların işi gibi geliyor herkese. Oysa bu, şirketin bütününü ilgilendiriyor. Bu bariyeri bir sonraki etkinlikte daha net bir biçimde ortadan kaldıracağız.”