‘Türkiye Girişimcilik Ekosistemi’ güçlü bir yapıya dönüştü
Growth Circuit Genel Müdürü İlknur İlkyaz Gül, “Girişimciler, başlangıç seviyesinde de, şirketlerini kurduktan sonra da Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan teknokentler ve TTO’lar tarafından hem eğitim alarak hem de fiziksel yer edinerek destekleniyor. Özellikle üniversite zamanında girişimcilik konusuna yönelen öğrenciler ve akademisyenler, teknokent ve TTO’lara yöneliyor ve çoğu girişimci başlangıç adımını teknokentler aracılığıyla atıyor” değerlendirmesini yaptı.
“2006 yılında girişimcilik ekosistemine; ODTÜ Teknokent’deki ‘Girişimcilik Direktörlüğü’ görevimle dahil oldum” ifadesini kullanan İlknur İlkyaz Gül, konuşmasına şöyle devam etti: “O günlerde Türkiye’de teknoloji girişimciliği; genellikle üniversite kampüslerinde, teknokent binalarında konuşulan bir terimdi. Türkiye’de girişimcilik elbette uzun zamandır konuşuluyordu ancak genelde teknolojik tabanlı olmayan işleri tanımlıyordu. ‘Start-up’ teriminin Türkçeye ‘girişim’ şeklinde çevrilmesiyle bugün hepimizin anladığı şekilde girişimcilik yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bugün ise ‘Türkiye Girişimcilik Ekosistemi’ birçok paydaşın katkısıyla güçlü bir yapıya dönüştü.” Girişimcilik için ekosistemin dengeli ve paylaşımlı bir ortamı ifade ettiğinin altını çizen Gül, “Ne yazık ki sadece çok sayıda ‘start-up’ın varlığı, olgun ve başarılı bir ekosistem için yeterli değil. Birbirini tamamlayan birbirini büyüten birçok farklı yapının sürekli etkileşimi gerekiyor. Bir ‘puzzle’ın parçaları gibi tüm paydaşların iç içe geçmesi ve bir bütünü oluşturması beklenir. Teknoloji girişimciliğinde başarılı olarak görünen ülkelerde birçok paydaş ekosistem içerisinde çaba harcıyorsa Türkiye’de de aynı sistemi kurmak kaçınılmazdır” açıklamasını yaptı
Başarılı girişimcinin ve girişimin formülü: Ekip arkadaşları ve sahip oldukları yetkinlikler
Gül, Türkiye’de girişimcilik ekosistemini oluşturan parçaları aktararak “İlk parçayı ‘girişimci’ oluşturuyor. Türkiye’de üniversiteler içerisinde kendini geliştiren öğrencilerin, özel ve kamu sektöründe kendini geliştiren kişilerin gerekli yetkinlikleri kazanması sonucunda girişimci olma potansiyeli günden güne artış göstermekte. Bir kişinin donanımlı olması ve kendini sürekli geliştirerek teknoloji ve yeniliklere hakim olması büyük bir kazanım ancak ‘start-up’ dünyasında tek kişinin başarılı olma ihtimali çok düşük. Bu sebeple farklı yetkinliklere sahip yetenekler bir araya gelmekte. Karşılaştıkları bir problemi, yaratıcı ve yenilikçi bakış açısıyla, sürdürülebilir çözümlerle bir ürüne veya hizmete dönüştürerek girişimlerini kurmuş oluyorlar. Sadece bu kişiler girişimci olabilir gibi bir cümle kullanmak günden güne daha da zorlaşıyor. Çünkü teknolojinin erişilebilir olması, farklı yetkinliklerin doğru yöntemlerle bir araya gelmesi birçok kişinin girişimci olma potansiyelini artırıyor. Girişimci olarak bir girişimi kurmanın sonucunda, girişimcinin hedefi; sürekli çalışmak, kendini, ekibini, işini geliştirerek şirketinin ciddi başarılar elde etmesini sağlamak oluyor. Bugün başarılı girişimler ve girişimciler arasındaki ‘YemekSepeti’ de, ‘Opsgenie’ de, ‘Peak Games’ de başarının formülünü; ekip arkadaşları ve sahip oldukları yetkinlikler olarak tanımlıyor. Çünkü sıfırdan başlayan ve dünya genelinde ses getirecek başarılara ulaşmak çok da kolay olmayan ve birçok yetkinliği ekip içerisinde bulunduran bir yoldan geçiyor. Ancak bir süre sonra fikir aşamasını geçmiş girişimcilerin ihtiyaçları farklılaşıyor, artıyor ve ekosistemin bana göre en değerli yapı taşlarından biri olan girişimcinin yanına farklı ‘puzzle’ parçaları gerekiyor” dedi.
TÜBİTAK ve KOSGEB destekleri girişimciler tarafından yaygın olarak kullanılıyor
Girişimcilik ekosisteminin ikinci ‘puzzle’ parçasını; ‘Mali Destekler ve Yatırımcılar’ın oluşturduğunu kaydeden Gül, “Bugüne kadar ülkemizde gelişmekte olan ve son zamanlarda çok başarılı bir noktaya ulaşmış mali destek konusu hem kamu kurumları tarafından hem de özel sermaye tarafından sağlanıyor. Ülkemizde melek yatırımcılar, risk sermayedarları, kurumsal şirketler, kamu kurumları ve devlet destekleri girişimcilik ekosisteminin en etkin mali destekçileri. Son zamanlarda büyük teknoloji şirketlerinin hem risk sermayedarlarına (VC) katkıları hem de kendi içlerinde oluşturdukları fonlar, girişim sermayesi tarafının güçlenmesine katkı veriyor. Bazı şirketler küresel ve yerel pazara yeni bir çözümle açılma konusunda girişimcilere destek verirken, bazıları ise şirket içi problemleri, girişimcilerin çözümleriyle çözmeyi hedefliyor. Kamu tarafında ise Türkiye’de belki de dünyanın en gelişmiş girişimci destek mekanizması kurulmuş durumda. Özellikle TÜBİTAK ve KOSGEB destekleri ülkemizde girişimciler tarafından yaygın olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu. İlknur İlkyaz Gül, “Girişimci sayımız ve girişimcilerin sahip oldukları yetkinlikler günden güne artıyor ve maddi destek olarak ülkemiz, girişimcilerin ihtiyacı olan Ar-Ge ve inovasyon desteklerini sunuyor. Bu konularla yan yana olması gereken bir sonraki ‘puzzle’ parçamız da; ‘Teknokentler ve Teknoloji Transfer Ofisleri’” ifadesini kullanarak şunları kaydetti: “Girişimciler, başlangıç seviyesinde de, şirketlerini kurduktan sonra da Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan teknokentler ve TTO’lar tarafından hem eğitim alarak hem de fiziksel yer edinerek destekleniyor. Özellikle üniversite zamanında girişimcilik konusuna yönelen öğrenciler ve akademisyenler, teknokent ve TTO’lara yöneliyor ve çoğu girişimci başlangıç adımını teknokentler aracılığıyla atıyor” değerlendirmesini yaptı.
Girişimcilik kültürü küçük yaşlarda kazanılmalı
“Girişimcilik bir kültürdür” ifadesini kullanan Gül, “Her ne kadar destekler olursa olsun bu kültürü, bireyin ve toplumun belki de çok küçük yaşlarda kazanması gerekir” dedi. Gül, bir sonraki ‘puzzle’ parçasını ‘Kültür Geliştirme Etkinlikleri’ olarak tanımlayarak şunları paylaştı: “Ülkemizde teknokentler, üniversiteler içerisindeki topluluklar, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından sıklıkla girişimcilik etkinlikleri düzenlenmekte. Birçok üniversite içerisinde girişimcilik eğitimleri verilmekte. Girişimciliğe henüz yeni dahil olanları teşvik etmek amacıyla düzenlenen ve ekosistem paydaşlarını bir araya getiren etkinlikler; Türkiye’deki girişimcilik kültürünü günden güne daha da geliştiriyor. Ayrıca medyanın da girişimcilik ekosistemindeki gelişmelere yer vermesi daha çok kişinin bu konuyla ilgilenmesine vesile oluyor. ‘Peak Games’ gibi bir başarı hikayesine medyada yer verilmesi girişimcilik ekosistemine olan ilgiyi perçinliyor. Bu ilginin artması ‘puzzle’ın diğer parçalarının ve kamu regülasyonlarının sürekli iyileşmesini sağlamakta.”
Girişimcilik ekosistemi hem ihracata destek oluyor hem de girişimler Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor
İlknur İlkyaz Gül, “Bir süre sonra pazarımızı genişletmek ve daha büyük bir değer yaratmak için Türkiye’de ürettiklerimizi farklı ülkelere de yaymamız gerekmekte. Bu sebeple de son parça ‘Uluslararası İş Birlikleri’dir” diyerek “Bazı girişimler doğrudan küresel pazarı hedefleyerek başlarken bazı girişimciler de önce Türkiye’de müşterilerine sunduğu ürünü veya hizmeti yurt dışında satıyor. Bu hedeflerinde girişimcilere yardım edenler ise uluslararası iş birlikleri köprüsünü oluşturan kurumlar. ‘Endeavor’, ‘Growth Circuit’ gibi kurumlar bu amaç uğruna çalışıyor ve Türkiye’deki girişimcilere yurt dışında ‘network’ imkânı sunuyor. Ayrıca girişimciler de bu konuda çalışmalar yapıyor ve her gün dijitalleşen dünyada bir ülkede fiziksel olarak bulunmadan bile operasyon yönetebiliyor. Bunu yaparken teknolojiyi ve dünya genelinde oluşan yenilikleri takip etmek de girişimcilik ekosistemine ciddi bir şekilde katkı sağlıyor. Bunun sonucunda küreselleşmenin çok önemli olduğu bir ekosistem olan girişimcilik ekosistemi hem ihracata destek oluyor hem de farklı ülkelere yayılan girişimler Türkiye’yi çok başarılı bir şekilde temsil ediyor” açıklamasını yaptı.
‘Büyük Teknoloji Şirketleri’ girişimcilik ekosisteminin vazgeçilmezi
“Ekosisteme tecrübe katmak ve destek olmak anlamında en önemli ve en son ‘puzzle’ parçası ise ‘Büyük Teknoloji Şirketleri’dir” ifadesini kullanan Gül, “Hem sektör deneyimi yüksek, teknik anlamda gerekli yetkinliklere sahip hem de maddi destek konusunda girişimciliğe yardım eden kurumlar özellikle son yıllarda ekosistemimizin vazgeçilmezi haline geldi” şeklinde konuştu. İlknur İlkyaz Gül, şu detayları aktardı: “Çoğu şirket, ‘start-up’ları yakından takip etmeye, ürünlerini satın almaya veya ‘start-up’lara yatırım yapmaya başladı. Bu da girişimcilik ekosistemindeki kaynakların çoğalmasını sağladı. Birçok firma teknokentlerin ve diğer kuruluşların programlarına; mentor, eğitmen ve sponsor olarak katılırken, bazıları kaynaklarını şirket içi sürdürülebilir programlar tasarlamaya ayırdı. Girişimcilik programlarını şirket içindeki çalışmalarla birleştirerek ‘start-up’ların büyüme hızına destek olan ve şirket ürünlerini girişimcilere destek olmak için sunan programlardan biri olan ‘SAP App Center (Sapappcenter.com)’ bugüne kadar ‘start-up’ları 440 binden fazla müşterisiyle buluşturdu. Bu tarz programların yanında birçok büyük teknoloji şirketi ‘start-up’lara yatırım yaptı ve bazı ‘start-up’ları satın alarak bünyesine kattı. Örneğin; Intel 2017 yılında ‘Mobileye’ şirketini 15.3 milyar dolara, SAP de 2018 yılında ‘Qualtrics’ şirketini 8 milyar dolara satın aldı. Tüm bu sebeplerden dolayı girişimcilik ekosisteminin değer yaratanları ve büyük resimde en büyük ‘puzzle’ parçasını teknoloji şirketleri oluşturuyor diyebiliriz. Bu sebeple ülkemizde girişimcilik ekosistemiyle iç içe çalışan uluslararası büyük teknoloji firmalarının artması ve bu firmaların çalışmalarının diğer ‘puzzle’ parçalarıyla uyum içerisinde çalışarak desteklenmesi ekosistemimizin günden güne daha da ileri seviyeye gideceğini gösteriyor.” “İşte tüm bu ‘puzzle’ parçaları doğru şekilde birleştiği zaman ülkemizdeki girişimcilik ekosistemi günden güne gelişiyor ve bunların sonucunda başarı örnekleri bizleri motive ediyor” diyen Gül, konuşmasını şöyle tamamladı: “Yemek Sepeti’nin 589 milyon dolara, ‘Peak Games’in 1.8 milyar dolara, ‘Opsgienie’in 290 milyon dolara satılması ülkemizdeki girişimcilik ekosisteminin geliştiğini ve gelişmeye devam edeceğini gösteriyor. ‘Yemek Sepeti’, ‘Opsgienie’ ve ‘Peak Games’in başarısı; etkin ekip yönetiminden, başladıkları ilk günden itibaren küresel düşünmelerinden, doğru zamanda mali desteklerin kanalize edilmesinden ve dijitalleşmeyi özümsemelerinden geçiyor.”
Growth Circuit Genel Müdürü İlknur İlkyaz Gül