“Türkiye özelinde kat edeceğimiz önemli bir mesafe var”
Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li, “Türkiye Ar-Ge merkezimize ve yerli üretime yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra, daha fazla yerel ekosistem iş ortağıyla işbirliği yaparak, Türkiye 5G ekosistemi için daha fazla değer yaratmayı hedefliyoruz” dedi.
Teknoloji dünyası son sürat ilerlerken her ülke bu gelişmelerden azami düzeyde yararlanmak için farklı çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Birçok ülke bu doğrultuda hem kendi teknolojilerini geliştirmek hem de uluslararası ekosisteme sahip teknoloji geliştirici firmalarının ülkelerine yaptığı yatırımlardan faydalanarak iş ve teknoloji dünyasında önemli mesafeler katetmek istiyor. Ülkemizde de bu doğrultuda önemli çalışmalara imza atılıyor. Sunduğu teknoloji altyapıları, Ar-Ge merkezi çalışmaları ve teknoloji alanında sağladığı istihdam ile Huawei Türkiye de ülkemize değer katan firmalar arasında yer alıyor. Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li, teknolojinin gelişim süreçleri ve yaptıkları yatırımlar konusunda sorularımızı yanıtladı:
-
Bilgi ve iletişim teknolojileri, günlük yaşamı, iş yaşamını ve eğitim yöntemlerini önemli ölçüde değiştirdi. 2022 ve sonrasında hangi teknoloji trendlerinin öne çıkacağını düşünüyorsunuz?
Türkiye gerek karayolları gerekse havayolları bakımından, dünya standartlarında bir altyapıya sahip. Pandemi sonrası dönemde 5G ve bulut gibi teknolojiler; bireylerin, ailelerin ve kurumların dijital dönüşümünde daha da önemli bir rol oynayacak. Biraz daha somutlaştırmak gerekirse;
İlk olarak telekomünikasyon alanına baktığımızda, şebekelerin gelişim sürecinde seçilecek ürünlerin 5G’ye hazır ve uyumlu hale gelmesi temel bir kriter olacak.
Verinin ve sistemlerin bulut bilişimle işlenmesi de gözlemleyeceğimiz bir diğer trend olacak. Burada kastedilen sadece yazılım platformunun buluta taşınması ve daha akıllı hale gelmesi değil. Bunlara ek olarak, önümüzdeki günlerde kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve kaynak kullanımını daha verimli bir hale getirmek için, evlerde kullanılan cihazların ve erişim noktalarının da akıllı çiplerle bulut üzerinde çalışması mümkün olacak.
Üçüncü trendin ise yeşil teknolojiler ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler olacağını öngörüyoruz. Sadece daha az enerji tüketen cihazlar, daha yüksek verim sağlayan güç kaynakları ve depolama sistemleri değil, cihazla güç kaynağı arasında akıllı işbirliği ile enerji tasarrufunu üst düzeye çıkaran sistemler de ön planda olacak.
Veri güvenliği daha fazla önem kazanacak. Veriyi ülke içinde tutmak için kurulacak “ulusal” bulut sistemleri, temel bir trend olarak karşımıza çıkacak.
-
Yerel anlamda sunulan kurumsal çözümleri ve mobil operatör hizmetler pazarı altyapısını nasıl değerlendirirsiniz? Bu pazarın büyümesine yönelik temel faktörler nelerdir?
Altyapının gelişimindeki en önemli etken hiç şüphesiz ki kullanıcı ihtiyaçlarıdır. Bunun için de Türkiye özelinde kat edeceğimiz önemli bir mesafe var.
Mobil kullanıcı pazarına baktığımızda, yüksek oranda genç ve eğitimli bir kitlenin oluşturduğu geniş nüfusa rağmen, henüz 4.5G hizmeti alamayan milyonlarca kullanıcı olduğunu görüyoruz. Bugün eğitimden eğlenceye kadar birçok alanda yaşanan dijitalleşme, veri kullanımını daha önemli kılıyor. Bu da ileride veri gereksinimini artıracaktır.
Evde internet kullanımı özelindeki genişbant pazarına baktığımızda ise pandemi sonrasında internet kullanımının ve dijital servislerin, evdeki elektrik ve su ihtiyacı kadar önemli hale geleceğini görüyoruz. Var olan internet hızlarına yönelik artış talebi ve henüz bağlı olmayan evlerdeki yeni bağlantı talepleri bu süreçte daha da artacaktır.
Kurumsal pazarda ise birçok şirket dijitalleşme sürecini hızlandırırken, pek çok yeni girişim ise dijital gereksinimleri inovasyonun bir parçası olarak görüyor. 100’den fazla girişimci şirketle yaptığımız işbirliği sürecinde, örneğin hibrit bulut hizmeti gibi birçok dijital servise yönelik taleplerin arttığını tespit ettik.
-
Bildiğiniz gibi hükümet yetkilileri, 5G lisans ihalesinin gelecek yıl gerçekleştirileceğini açıkladı. Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
5G’ye geçiş sürecinde şu konuları göz önünde bulundurmamız gerekiyor;
Tüketiciler nezdinde 5G’ye uyumlu akıllı telefon penetrasyonu, kurumların dijital dönüşümde geldikleri nokta ve bu konudaki gereksinimleri, mobil operatörlerin 5G’ye hazır olup olmadıkları ve hükümetin frekans lisanslaması gibi konulardaki 5G politikaları.
Şu anda Avrupa ülkelerindeki 5G uyumlu mobil cihaz penetrasyonuna ve 5G şebekesinin gelişimine baktığımızda, yeni C-Band frekansı bazlı şebekenin yaygın olarak kullanılmadığını görüyoruz. Bu durum, Türkiye için bir referans noktası olabilir. 5G’nin yarattığı en önemli değer, ultra-geniş bant gereksinimlerini karşılayarak, endüstrilerin dijital dönüşümünü desteklemesidir. Bu nedenle, öncelikle altyapıyı 5G’ye uyumlu hale getirecek hazırlıkları yapmak ve farklı sektörlerdeki 5G kullanım örneklerini detaylı olarak incelemek ve keşfetmek son derece önemli.
-
Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinde Huawei Türkiye’nin rolü/fonksiyonu ne olacak?
Daha fazla bilişim uzmanının yetişmesi, üretimde yerelleşmenin artması ve yenilikçi çözümlerin üretimi için yoğun bir şekilde çalışmaya ve endüstriye katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Türkiye’de 5G’nin ve dijital dönüşümün gelişimi için, alanında uzmanlaşmış yetenekli çalışanların yetiştirilmesi, en önemli önceliklerden biridir. Türkiye’nin bilişim ekosisteminde 20 yıla ulaşan derin birikimimiz sayesinde; Ar-Ge merkezimizle, teslimat ve servis bölümümüzün çalışmalarıyla ve iş ortaklarımızla yaptığımız işbirlikleriyle, ülkemizde yetenekli bilişim uzmanlarının yetişmesine sürekli olarak katkıda bulunuyoruz. İnanıyorum ki bu yetenekli bilişim uzmanları Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinde ve ekosistemin gelişiminde önemli rol oynayacaklar.
Türkiye Ar-Ge merkezimize ve yerli üretime yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra, daha fazla yerel ekosistem iş ortağıyla işbirliği yaparak, Türkiye 5G ekosistemi için daha fazla değer yaratmayı hedefliyoruz.
Kurumsal müşterilerimize baktığımızda, yapacakları 5G şebeke ürünleri yatırımlarında en yüksek verime ulaşabilmeleri için, yüksek performanslı ve düşük enerji tüketimine sahip yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz.
Mobil operatör müşterilerimizi ise şebeke stratejilerini hayata geçirmeleri için, güvenilir servislerimizle, desteklemeyi sürdüreceğiz. Tüm bunlara ek olarak, müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için 5G’nin ticari değeri özelinde daha fazla farkındalık yaratarak, kendilerine en uygun kullanım senaryolarını keşfetmelerini sağlayacağız.
-
5G sadece telekom sektörünü değil, telekom sektörü üzerinden tüm endüstrileri etkileyecek ve değiştirecek. 5G’nin yaratacağı katma değerler hakkında yorumunuz nedir?
5G, birçok dikey endüstrinin maliyet tasarrufu yapmasına ve daha verimli hale gelmesine ilham kaynağı oldu. Huawei, dünya genelinde iş ortaklarıyla birlikte, farklı sektörlerde binlerce yenilikçi 5G projesine imza attı. Bunun sonucu olarak; üretim, madencilik, liman işletmeleri, sağlık, tarım ve lojistik gibi sektörlerde 5G’nin uygulanabileceği değerli alanlar ortaya çıktı.
Bir örnek vermem gerekirse; Çin’in Dongguan kentindeki Nanfang üretim tesisinde, 5G bağlantısı sayesinde on binlerce metre uzunluğunda kablo ve yüzlerce ağ anahtarı maliyetinden tasarruf ettik. Bu teknoloji ile yüzlerce üretim ekipmanının bağlantısını gerçekleştirdik ve kurulumlarını merkezi olarak yaptık. Böylece her şeyin otomatik olarak çalıştığı yoğun bir üretim bandının kurulum sürecinde %70 oranında zaman tasarrufu sağlamış olduk.
Madencilik sektöründen de bir örnek vermek isterim. Çin’deki Yang kömür madeninde Huawei ekibi ve buradaki iş ortağımız, yerin 500 metre altındaki maden kuyularında 5G bağlantısı kurdu. Bu sayede yeraltındaki tüm insansız alanların izlenmesini, kazı aracının uzaktan kumanda ile kontrolünü ve iş güvenliği eylemlerini, 5G bağlantısıyla gerçek zamanlı olarak hayata geçirdik.
Çin’in Şenzen kentinde yer alan limanı da 5G bağlantılı hale getirdik. Vinç operatörleri yükleme-boşaltma işlemlerini vinçlerin üzerinden değil, uzaktan kumandayla yapar hale geldi. Böylece hem operatörlerin çalışma şartları iyileşti hem de limanın verimliliği ciddi ölçüde arttı.
Huawei gelecekte de yerel iş ortaklarıyla birlikte çalışarak, farklı sektörlere yönelik 5G uygulamaları geliştirmeyi sürdürecek. Böylece Türkiye’nin sosyal ve ekonomik refaha ulaşmasına katkıda bulunacak sağlam bir dijital altyapının kurulması sürecine daha fazla katkı sağlayacağız.
-
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin çalışmaları ve gelecekteki hedefleri hakkında bilgi verir misiniz?
11 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak sürdürdüğümüz yatırımların ardından, burada görev alan 900 Türk mühendis hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlar için geliştirdikleri çözümlerle, bu alanda bizleri gururlandırmaya devam ediyor. Ar-Ge merkezimiz, kurulduğu günden bu yana, 5.000’den fazla bilişim uzmanını, Türkiye bilişim ekosistemine kazandırdı.
Merkezimizin geliştirdiği yazılım çözümleri 30 ülkede 40 mobil operatör tarafından kullanılıyor. TÜBİTAK ve üniversitelerle; bilişim projelerini destekleme, bilgi alışverişi ve diğer alanlarda yakın bir işbirliği içinde çalışıyoruz.
Ar-Ge merkezimiz, önümüzdeki dönemde de 5G, yapay zeka, makine öğrenmesi araştırmaları, Huawei Mobil Servisleri (HMS) ve 5G’nin iş dünyasına yönelik farklı uygulamaları gibi teknolojik yeniliklere odaklanmayı sürdürecek. Üniversitelerde yapay zeka ve HMS eğitimleri, Huawei Geliştirici Programı, Bilgi Teknolojileri Akademisi (ICT Academy) Programı ve diğer kurumlarla yapacağımız araştırma projeleriyle, yetenekli bilişim uzmanlarının yetişmesine daha çok katkıda bulunmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor.