Türkiye Tarihinin En Yüksek Seviyesinde…!
BThaber Köşe Yazısı.
Yazar: Ali Kılıç.
Birleşmiş Milletler’in (BM) İsviçre merkezli kuruluşu Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) tarafından hazırlanan Küresel İnovasyon Endeksi 2022 Raporu yayımlandı.
Teknoloji sektöründe 20. yılını aşmış bir girişimci olarak BThaber sayfalarında yazı yazmak ve sizlerle yeni bir yolculuğa başlama fırsatı verdiği için sayın Murat GÖÇE ve Yayın Koordinatörü Ayhan SEVGİ beylere teşekkürü borç bilirim. Çalışma hayatımın ilk yıllarında henüz bilişim sektörünün çok yeni bir çalışanı ve sonrasında bir girişimcisiyken, teknoloji haberlerini ve gelişmelerini takip etmek için yayınlanmasını sabırsızlıkla beklediğimiz BThaber bünyesinde şimdi yazar olarak yer almak çok heyecan verici. Özellikle, yenilikçi teknolojiler, teknoloji trendleri, inovasyon, teknoloji girişimciliği, girişimcilik, büyük veri, veri bilimi ve analitiği, yapay zeka vb. konularda yazılarımla paylaşımların olacak.
Tam bu heyecan ile yazılarıma başlarken, geçtiğimiz hafta yayınlanan ve beni sonuçları itibari ile heyacanlandıran ve umutlandıran Küresel İnovasyon Endeksi Raporu ile ilgili bazı bilgiler ve neden önemli olduğu hakkında yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz hafta, Birleşmiş Milletler’in (BM) İsviçre merkezli kuruluşu Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) tarafından hazırlanan Küresel İnovasyon Endeksi 2022 Raporu yayımlandı. (Rapora erişim için: https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo-pub-2000-2022-section1-en-gii-2022-at-a-glance-global-innovation-index-2022-15th-edition.pdf)
Küresel İnovasyon Endeksi, dünyada ülkelerin inovasyon performansının düzenli olarak değerlendirildiği en önemli yayınlar arasında yer alıyor.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından 2007 yılından itibaren yayınlanan Küresel İnovasyon Endeksi, ülkelerin inovasyon yetkinliklerini değerlendirmektedir. Endeks her yıl düzenli olarak Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Örgütü (WİPO), INSEAD ve Cornell Üniversitesi iş birliğinde hazırlanmaktadır. İnovasyon girdileri ve çıktıları olarak gruplandırılmış yaklaşık 80 göstergeden oluşan endeks, inovasyonun çok boyutlu yönlerini incelemektedir.
Türkiye, 2022’de 4 basamak yükselerek 37’nci sıraya çıkmış durumda. Türkiye, endekste son iki yılda 14 basamak yükselerek, ilk defa ilk 40 içerisine girmeyi başardı. Türkiye ayrıca, üst-orta gelir grubu 36 ülke arasında 4. sıradaki yerini korumuş durumda.
Açıklanan rapora göre, Türkiye sınai mülkiyetle ilgili 4 göstergede ilerleme kaydederken, 4 göstergede yerini korumayı başardı.
- Tasarım Başvuruları göstergesinde 5. sıradan 1. sıraya yükseldik.
- Faydalı Model Başvuruları göstergesinde 20. sıradan 17. sıraya yükseldik.
- Fikri Mülkiyet Harcamalarının Toplam Ticarete Oranı göstergesinde 56. sıradan 44. sıraya yükseldik.
- Fikri Mülkiyet Gelirlerinin Toplam Ticarete Oranı göstergesinde 76. sıradan 66. sıraya yükseldik.
Türkiye, Kuzey Afrika/Batı Asya Grubunda Birinci
Üst-orta gelir grubu ülkeler arasında Türkiye, 7 ana bileşenin altısında, grup ortalamalarının üzerinde performans sergilemiş. Türkiye’nin en iyi performans gösterdiği bileşen ise “Yaratıcı Çıktılar” olarak görülüyor. Bu bileşende Türkiye, geçen yıla göre 20 basamak birden yükselişle 15. sırada yer alarak Kuzey Afrika/Batı Asya grubu ülkeleri arasında 1. olmayı başarmış durumda.
Bu Yıl 6 Göstergede Daha İyi Performans
“Piyasaların Çok Yönlülüğü” bileşeninde ise 12 basamak yükselişle 37. sırada yer alınmış. Bu yıl, inovasyon çıktılarında, inovasyon girdilerinden daha iyi performans sergileyen Türkiye, 6 göstergede ilk 10 içerisinde yer almayı başarmış. Yukarıda, maddeler halinde belirttiğim gibi, Türkiye “kökene göre endüstriyel tasarımları” göstergesinde ise 132 ülke arasında 1. olmuş.
Raporda, ayrıca İstanbul ve Ankara’nın önde gelen iki bilim ve teknoloji kümelenmesine ev sahipliği yaptığı vurgulanmış. İstanbul dört basamak yükselişle Brüksel, Barselona ve Zürih gibi önemli kümelenmeleri geride bırakarak en iyi bilim ve teknoloji kümelenmeleri arasında 46. sırada yer bulmuş.
Türkiye için Bu Endeksin Sonuçları Neden Önemlidir?
Türkiye inovasyon konusunda geliştirmiş olduğu stratejilerde bu olumsuzluğu aşma niyetini ortaya koymakta ve raporda çıkan sonuçlara göre de, meyvelerini almakta olduğunu görülmektedir.
Bu niyet, aslında “Vizyon 2023” stratejisiyle, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın onuncu büyük ekonomisi olma hedefini gerçekleştirmeye dönük olarak hazırlanmış bir strateji yol haritasıdır. Uzun yıllardır sıralamada onaltı-onyedi bandında yer almanın sıkıntısını yaşayan Türkiye, geçmişte tam olarak sonuç alınamayan çalışma yöntemlerini büyük oranda değiştirmiş, ve yeni oluşturduğu stratejiyle özellikle bilim ve teknolojiye önem veren, inovasyon odaklı çalışan, ekonomik büyümeyi sağlayacak birçok faktörü beraberce ele alan bir yapı oluşturmaya çalışmaktadır.
Refah toplumuna ulaşma sürecinde bilim ve teknolojiden etkin bir araç olarak yararlanılmasını sağlamak üzere, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 2000 yılında 2003-2023 yılları için Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Stratejileri Belgesi’nin hazırlanması kararını almış ve bu konuda TÜBİTAK’ı görevlendirmiş, ve yapılan hazırlık çalışmalarının ardından, 2001 yılında Yedinci Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında, Projenin adı “Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji Stratejileri” olarak belirlenmiştir. Stratejilerinin oluşturulma sürecinde, geçmiş dönemlerde ortaya konan performans yeterli görülmemiş, daha etkin, odaklanmış strateji ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
2023 yılı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı olarak büyük bir anlam taşımaktadır. Bu açıdan ülkenin birçok hedefleri bu yıla endekslenmiştir. 2023 yılı hedefleri ekonomik, sosyal ve siyasal konulardan oluşan 23 maddelik bir paketten oluşmaktadır. Ancak bu paketin ana teması: Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk on ekonomisinden birisi olması (Bakınız, http://www.tubitak.gov.tr/sid/498/pid/468/index.htm )
İnovasyon konusu dünyanın gündeminin önemli bir başlığı olmaya devam etmektedir. Birçok ülke ve oluşum bu konuda stratejiler geliştirme çabasındadır. Global rekabete karşı mücadele edebilmek, ekonomik açıdan büyümek, ülke refahını arttırmak gibi makro hedeflerin gerçekleştirilmesinde inovasyon kritik bir kavram olarak görülmektedir.
İnovasyon, alanına göre değişmekle birlikte hem kurumlar hem de bireyler için maliyet ve kar avantajı sağlayabilir. Bir ülkedeki inovasyon yapan işletme sayısı ne kadar fazla ise o ülkedeki insanların yaşam şartları da o kadar yüksektir.
İnovasyon, ülkeleri rekabet anlamında güçlendirerek dünya pazarı içerisinde önemli konumlara taşır. Dolayısıyla yüksek seviyelerde kalabilmek için inovasyon faaliyetlerinin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. Başarımızın artması ve sürdürebilirliği iki önem faktörde iyi olmamızı gerektirmekte: Teknik kaynaklar (insan, ekipman, bilgi, para, vb.) ve işletmenizin bunları yönetme becerisi. Bu iki faktörü başarıyla bir araya getirmek için ise hem stratejik, hem de organizasyonel becerilere sahip olmalı veya bu becerileri edinmeli, geliştirmeliyiz.
Yolumuz açık olsun…