ULAK, Türkiye’nin BT endüstrisi için önemli bir girişim
Netaş İcra Komitesi Üyesi Ahmet Hamdi Atalay, 4G ve LTE teknolojileri hakkında bilgi vermenin yanı sıra Netaş’ın bu konudaki yol haritasını da aktarak 4G teknolojisinin yüzde yüz yerli olarak dünyayla eş zamanlı geliştirileceğini vurguladı.
Ahmet Hamdi Atalay, mobil haberleşme teknolojileri üzerine yapılmış araştırmaların ülkeden ülkeye birkaç yıllık farklar gösterse bile, her 10 yılda bir yeni nesil teknolojilerin pazarda yerini aldığını ve yaklaşık 20 yıl pazarda varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Atalay, “Bu süreler; hem teknolojinin olgunlaşıp yaygınlaşması hem de işletmecilerin bir önceki nesil için yapmış oldukları yatırımları geri kazanabilmesi için gerekli olan sürelerdir. Örneğin; Türkiye’de ikinci nesil (2G) olan GSM, 1994’te hizmete girmiş olup 20 yıldır varlığını azalarak da olsa sürdürmeye devam ediyor. Üçüncü nesil (3G) olan UMTS’nin ise 2009’da pazarda yerini alıp onun da 20 yıla yakın bir süre varlığını sürdürebileceğini söylemek yanlış olmaz. Buna göre dördüncü nesil (4G)’nin pazardaki yerini alması için doğru zamanın 2019 civarında olacağını söylemek gerek” dedi.
4G sayesinde uygulama geliştirme pazarı önemli ölçüde gelişebilir
Atalay, Türkiye’nin pazar olarak henüz 4G’ye hazır olmadığının altını çizerek 2009 yılında hizmet vermeye başlayan 3G şebekelerinin henüz Türkiye sathında yaygınlığını tamamlayamadığını kaydetti. Ahmet Hamdi Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan buna ilişkin yatırımlar da devam ettiği için işletmeciler yaptıkları yatırımları geri alabilmiş değiller. Dolayısıyla 4G yatırımları için kaynak bulmaları da kolay olmuyor. LTE (Long-Term Evolution) ve 4G’nin farkını belirtmekte de fayda var çünkü LTE ile 4G iç içe ancak ayrı kavramlar. LTE yeni bir teknoloji olmasına rağmen 4G’nin ön aşamasıdır; LTE’nin ileri aşaması olan ‘LTE Advanced’ ancak 4G olarak nitelendirilebilir. BT sektörü açısından 4G’nin hiçbir dezavantajı bulunmuyor, aksine çok sayıda avantajından bahsetmek de mümkün. Her şeyin IP temelli olması bunların başında geliyor. 4G sayesinde yazılım tabanlı uygulama geliştirme pazarının önemli ölçüde gelişeceğini öngörebiliriz. Ayrıca genel anlamda 4G yatırımlarının sektöre hareket getireceği de hayli açık. Dünya üzerinde çok sayıda ülkede işletmeciler, LTE şebekeleri kurmaya ve kablosuz internet hizmeti vermeye başladı ancak bunlar daha çok 3G şebekesi olmayan ya da 3G altyapıları eski teknoloji olan işletmeciler. Daha ziyade 4G’ye geçiş hazırlığı niteliğindeki mevcut LTE teknolojisi, gelişmiş 3G teknolojisinden (HSPA) daha iyi performans sergileyemediğinden ve yeni geliştirilmekte olan bu teknoloji henüz olgunlaşıp makul fiyatlara düşmediğinden LTE’nin yaygınlaşması çok hızlı seyretmiyor. 4G teknolojisi olan ‘LTE Advanced’ ise daha yeni geliştirilmekte olduğundan dünya üzerinde henüz deneme şebekeleri dışında gerçek anlamda ticari uygulaması bulunmuyor. Türkiye’nin 3G lisanslarını 2008’de vermesi çok avantajlı bir konumda olmasını sağlıyor. Yapılan saha ölçümleri de, şu anda Türkiye’deki işletmecilerin sunduğu 3G performansının pek çok ülkedeki LTE performansının üzerinde olduğunu gösteriyor.”
ULAK ile ‘Birinci Lig’e çıkacağız
Savunma Sanayii Müşteşarlığı’nın vizyoner inisiyatifi ve ayırdığı kaynakla yerli imkânlarla Aselsan-Netaş-Argela tarafından geliştirilmesine başlanan tamamen yerli LTE/4G baz istasyonu hakkında bilgi veren Atalay, “ULAK olarak isimlendirilen bu projeye katkıda bulunan; uzmanından en üst düzey yöneticisine tüm SSM ilgililerini kutlamak gerekiyor. Teknolojiyi yoğun kullanmakla övünen bir ülke olmaktan, en son teknolojiyi üreten ülke olmaya dönüşebilmek için 4G ile ilgili tüm unsurları yerli olarak geliştirip üretmemiz gerekiyor. Bunun için başta UHDB ve BTK olmak üzere ilgili diğer kurum ve kuruluşların da SSM’in gösterdiği vizyoner tutumu örnek alıp üzerine düşeni yapması bir milli görev olarak algılanmalı. ULAK projesinde ‘temel bant yazılım ve donanım’ Netaş tarafından gerçekleştiriliyor. Projenin ana adımlarını şöyle sıralayabiliriz: 29 Ekim 2014’te ilk ürün gösterimi, 29 Ekim 2015’te ürün tanıtımı, 2016 yıl sonunda ise ‘LTE Advanced (Rel.11)’ seviyesinde gerçek 4G ürününün çıkışı. Dünyada 4G’nin (LTE Advanced -Rel.11) bu tarihlerde yaygınlaşmaya başlaması beklenildiğinden ilk kez bir haberleşme teknolojisi dünya ile eş zamanlı ve tamamen Türk mühendisleriyle yüzde 100 yerli olarak geliştirilmiş olacak. Bu vesileyle gelişmiş ülkelerin geliştirdiği teknolojileri belli bir faz farkıyla satın alıp kullanan bir ülke olmaktan çıkıp en son teknolojiyi kendi imkânlarıyla geliştiren bir ülke konumuna geçmiş olacağız. Bu, Türkiye’nin mobil iletişim teknolojileri açısından ‘Birinci Lig’e çıkması anlamına gelecek” şeklinde konuştu.