Ülkemizin ihracat potansiyelini artıracak katma değeri yüksek çalışmalara imza atmak istiyoruz
“Hedeflerimize ulaşmak için sahip olduğumuz en büyük avantajlar; OSTİM Organize Sanayi Bölgesinin içinde yer almamız ve Ankara’nın önde gelen 7 üniversitesiyle ortak olmamız” ifadesini kullanan Ostim Teknopark Genel Müdürü Dr. Derya Çağlar, “Küçük işletmelerin bir adet prototip üretmesi için ciddi maliyetlere katlanması gerekiyor. Aynı zamanda bu prototipi üretirken cihaz ve ekipmanların tümünün özelliklerine haiz olması bekleniyor. Bu doğrultuda işletmelerin ortak kullanım şeklinde yararlanabileceği ‘PROTA Teknoloji Üretim Atölyesi’ projesini hayata geçirdik” bilgisini verdi.
2019 yılının sonlarında ortaya çıkan Covid-19 pandemisinin ilk dönemlerinde tüm dünya için üretimden sağlık hizmetlerine kadar neredeyse durma noktasına gelinen bir süreç yaşandığına dikkat çeken Dr. Derya Çağlar, “Pandeminin getirdiği zorunluluklar, kısıtlamalar ve yeni alışkanlıklarla birlikte karar vericiler, üreticiler, tüketiciler yani kısaca dünyadaki tüm yararlanıcılar için yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönem her alanda gelişmelere ve dönüşümlere imkân tanıdı” değerlendirmesinde bulundu. Çağlar, “Geçirdiğimiz bu zorlu süreçte dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu da öğrenmiş olduk” ifadesini kullanarak “Bu gelişmelerde enformasyon teknolojilerinin büyük rolü olduğunu düşünüyoruz. Telefon uygulamaları, 5G teknolojisi, bulut bilişim, algoritmalar, yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti gibi teknolojiler pandemi sürecinde sıkça kullanıldı ve yeni çözümler geliştirildi. Bu teknolojilerin sektöre uyarlanmaları, pandemiden dolayı doğan zorunluluk sebebiyle kolaylaştı. Baktığımızda artık çoğu toplantı çevrim içi gerçekleşiyor. Çevrim içi toplantılar aynı zamanda toplantı yapacak kişilerin yolda kaybettikleri zaman, farklı lokasyonlara gidildiğinde harcanan bütçeler gibi unsurlara da bakıldığında verimliliğe ciddi oranda fayda sağladı” şeklinde konuştu.
Ülkemizde teknoloji üretimi konusunda ciddi bir bilgi birikimi ve kapasite mevcut
Çağlar, en önemli alanlardan biri haline gelen e-Ticaretin pandemiyle birlikte ciddi oranda yükselişe geçtiğini vurgulayarak “Öyle ki gıdanın dahi çevrim içi alışverişlerle temin edildiği bu dönemde birçok yeni e-Ticaret platformu ortaya çıktı, mevcut platformlardaki satış oranları geçtiğimiz senelere göre arttı. Ticaret Bakanlığı’nın yayımlamış olduğu istatistiklere göre ülkemizde e-Ticaret faaliyetinde bulunan şirketler pandemi öncesine göre yüzde 331 artış gösterdi. Bu da pandemide e-Ticaretin ne denli önemli hale geldiğinin göstergesi. Öte yandan bankacılık sektöründeki dijital uygulamalar, mobil/temassız ödeme sistemleri, şubeye gitmeden birçok işlemin gerçekleştirilebilmesi de dijitalleşme sayesinde oldu” açıklamasını yaptı. En çok önem verilen konuların başında eğitimin geldiğini dile getiren Çağlar, “Burada da yine eğitim-öğretim faaliyetleri kısmen çevrim içi sistemler üzerinden yürütülmekte. Geldiğimiz noktada dokunma duyusuyla alışveriş yapmaya yatkın Türk tüketicisi gıda alışverişini dahi internet üzerinden yapabilir hale geldi. Hemen hemen her alanda dijitalleşmenin zorunlu hale geldiği bu son iki senede bizler de öğrendik ki özellikle ülkemizde teknoloji üretimi konusunda ciddi bir bilgi birikimi ve kapasite mevcut” dedi. Çağlar, 2021’in teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme açısından olumsuz pandemi koşullarına rağmen verimli geçtiğine dikkat çekerek 2022’nin daha güzel gelişmelere imkân sağlayacağına inancının yüksek olduğunu vurguladı.
Bölgedeki girişimcileri küresel gelişimlere uyumlu hale getirebilmek için çalışıyoruz
Kamu, özel sektör, sanayi, üniversite ve teknoparklar iş birliğinde OSTİM ve Ostim Teknopark’ın özel bir yere sahip olduğunu belirten Dr. Derya Çağlar, şu noktalara dikkat çekti: “Ostim Teknopark’ın ana hedefleri; Bölgede geliştirilen teknolojilerin ticarileşmesini sağlamak, üretim ve ihracat kapasitesini artırmak, ekosistemi geliştirecek faaliyetlerde bulunurken genç girişimcileri destekleyerek onları üretmeye teşvik etmek ve üretim altyapısını geliştirmek adına faaliyetlerde bulunmaktır. Tüm bu konularda görev bilinciyle hareket ederken üniversite-sanayi iş birliği hususuna da özen göstererek günün sonunda Bölgedeki girişimcileri küresel gelişimlere uyumlu hale getirebilmek için çalışıyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için sahip olduğumuz en büyük avantajlar; OSTİM Organize Sanayi Bölgesinin içinde yer almamız ve Ankara’nın önde gelen 7 üniversitesiyle ortak olmamız. OSTİM 17 sektör ve 139 iş kolunda, 6.200’den fazla işletme, 60 binden fazla çalışanın faaliyet gösterdiği 50 yıldan fazladır üretim tecrübesi bulunan bir KOBİ kentidir. Böyle bir yapının içerisinde yer almak teknopark olarak bize ciddi güç verirken önemli avantajlar da sağlıyor. Ostim Teknopark olarak iş birliğinin fark yarattığına inanıyoruz. Dolayısıyla kamu, özel sektör, sanayi, üniversite ve teknoparklar ile olan ilişkilerimizde her zaman doğru kanalla iletişime geçiyor, destek almamız gereken konularda ilgili kurum/kuruluşa başvuruyoruz. Aynı zamanda destek vermemiz gereken her konuda tüm paydaşlarımıza aynı özenle ve ilgiyle yaklaşıyoruz. Bölgemizde yer alan her girişimci ve sektör destek mekanizmasının doğrudan içinde yer alabiliyor; üretim ile ilgili problemlerine bu ekosistem içinde çözüm bulunabiliyor, ihtiyaç duyduğu mentorluk hizmetlerine ve akademik bilgiye hızla erişim sağlayabiliyor. Bütün bunların sahip olduğumuz ortaklık yapısı ve iş birliği kabiliyetimiz ile gerçekleştiğini düşünüyoruz.”
Bilgi birikimimizi paylaşmaya ve paydaşlarımızın deneyimlerinden fayda elde etmeye açığız
“Her kurum/kuruluş özelinde iş birliğinin geliştirilmesi, ekosistemde iş gücü kaybını engelleyecek ve faaliyetler daha verimli hale gelecektir” değerlendirmesini yapan Çağlar, “Daha açık ifade etmek gerekirse, benzer çalışmaları yürüten iki kurumun özel veya kamu fark etmeksizin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması, elde edilen iyi ve kötü deneyimin paylaşılmasıyla bilgi birikimi katlanarak artacak ve kalan iş gücü daha verimli çalışmalara ayrılabilecektir. Bu yüzden her zaman bilgi birikimimizi paylaşmaya ve paydaşlarımızın deneyimlerinden fayda elde etmeye açığız” dedi. Çağlar, üretim alanında benzer düşüncelere sahip olduklarının altını çizerek “Keza küçük işletmelerin bir adet prototip üretmesi için ciddi maliyetlere katlanması gerekiyor. Aynı zamanda bu prototipi üretirken cihaz ve ekipmanların tümünün özelliklerine haiz olması bekleniyor. Bu doğrultuda işletmelerin ortak kullanım şeklinde yararlanabileceği ‘PROTA Teknoloji Üretim Atölyesi’ projesini hayata geçirdik. Atölyemiz; makine, ekipman, teçhizat ve teknolojik çalışma alanı ile küçük işletmelerin birlikte çalışmasını destekleyerek bilgi seviyesini artıracaktır” açıklamasını yaptı.
Hedef: ‘PROTA Teknoloji Üretim Atölyesi’ ile küçük işletmelere destek olmak
Dr. Derya Çağlar, 2021’in Ostim Teknopark açısından verimli bir yıl olduğunu kaydederek 2022 ile ilgili hedeflerini şöyle aktardı: “Öncelikle IPA programı kapsamında ‘PROTA Teknoloji Üretim Atölyesi’ ile küçük işletmelere destek olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda yine 2021’de açtığımız ‘INNO:14 Hızlandırma Merkezi’ ile girişimcilerin ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk ve danışmanlık hizmetlerini bir arada bulabilecekleri, aynı zamanda da fiziki olarak faaliyet gösterebilecekleri bir alan tasarladık. Bu alanda teknoparkta yer almak isteyen girişimci üyeler, sadece eğitimlerden yararlanmak isteyen üyeler ve merkezdeki diğer üyeler ile bilgi ve deneyimini paylaşmak isteyen destek üyelerin olduğu bir kültür oluşturuluyor. Üye, sadece çevrim içi eğitimlere katılarak ihtiyacı olan desteği de alabilirken, çalışmalarını burada yürüterek teknoparkın atölye de dahil tüm hizmetlerinden yararlanabiliyor. Bu kültürde hedefimiz; daha fazla üyeye ulaşmak ve bu kültürü her geçen gün genişletebilmek. Aynı zamanda teknoparkın genel hedeflerinden biri her yıl olduğu gibi bu yıl da girişimcilerimize vereceğimiz desteklerle ülkemizin ihracat potansiyelini artıracak katma değeri yüksek çalışmalara imza atmak.”