“UNAM, nanoteknoloji alanında bir mükemmeliyet merkezi”
UNAM / Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Direktörü Doç. Dr. Mehmet Bayındır, merkezin tescil edilen ulusal ve uluslararası toplam 27 patenti sayesinde gelişime ciddi anlamda katkıda bulunduğunu ve önde gelen büyük şirketlerle çalışmalarını sürdürmeye devam ettiğini kaydetti.
Bilkent Üniversitesi ve Kalkınma Bakanlığı tarafından 2006 yılında kurulumuna başlanan, 2010 yılında Bilkent Cyberpark bünyesine dâhil olan UNAM, nanoteknolojide ülkemizin yegâne ulusal kalesi durumunda. Doç. Dr. Mehmet Bayındır, gerek personel gerekse araştırma potansiyeli açısından merkezin çok önemli bir konuma sahip olduğunun altını çizerek “UNAM’ın alanında bir cazibe merkezi haline gelmesinde Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi ile Bilkent Cyberpark’ın bünyesinde olması en önemli kriterler arasında yer alıyor. Öğrencilerle birlikte bünyesinde 250 araştırmacı personel bulunuyor. UNAM diğer yandan 120’den fazla şirket, üniversite ve araştırma yapan kuruluşa hizmet veriyor. TÜBİTAK’ın geri dönüş burs programlarıyla ülkemize dönen birçok araştırmacıya da ev sahipliği yapıyor. Önümüzdeki günlerde yeni personel alımlarıyla daha da büyümeyi planlıyoruz” dedi.
Hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz
Bayındır, “Türkiye ve dünyada 1000 civarında kullanıcı, 365 gün, 7/24 merkezin imkânlarından yararlanıyor. Söz konusu imkânlar nanoteknoloji alanında araştırma yapmak isteyen tüm kurum, kişi ve üniversitelere açık. Makine tesisatı da sürekli olarak hizmet halinde olan merkez, dünya standartlarındaki cihaz altyapısı ve bilgi birikimiyle hayallerin gerçeğe dönüşmesini sağlıyor” açıklamasını yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “UNAM, tanıdığı bu olanaklarla sayısız başarılı çalışmaya ev sahipliği yapıyor. Bu çalışmalar içinde şirketler, kamu kuruluşları ve Avrupalı ortaklarla birlikte yürütülen çok ortaklı projeler ciddi bir yer tutuyor. Bu yönüyle UNAM nanoteknoloji alanında bir mükemmeliyet merkezi olarak öne çıkıyor.”
Bosch-Siemens ile ‘nanokaplama’ projesi gerçekleştiriliyor
UNAM’ın ülkemizde sanayi-üniversite işbirliği konusunda da ciddi çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Bayındır, “UNAM’da yapılan ve farklı disiplinleri kapsayan çalışmalar, ülkemizdeki şirketlerin de ilgisini çekti ve birçok ortak proje başlatıldı. Bu projeler sağlık sektöründen, savunma sanayine kadar ülkemizin öncelikli alanlarını içine alıyor. Bosch-Siemens ve Merkez Bankası’yla sürdürülen projeleri örnek olarak verebiliriz. Bosch-Siemens’le yapılan ‘nanokaplama’ projesinde çok başarılı sonuçlar elde edildi, uluslararası patent başvurusu hazırlıkları tamamlandı ve ürün ticarileşme aşamasına geldi. Bosch’un dünyadaki en büyük beyaz eşya fabrikasını Türkiye’de bulundurmasıyla projenin önemi daha da ön plana çıkıyor. Merkez Bankası’nın Ar-Ge Departmanı’yla sürdürülen para teknolojileri alanındaki proje ise, paranın fonksiyonel yapılarını inceleyip geliştirmeye dayanıyor. Bütün bunların yanı sıra UNAM, ülkemizin ihtiyaç duyduğu donanımlı iş gücüne de büyük katkılarda bulunuyor. UNAM bünyesinde bulunan Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji programı ülkemizden ve yurtdışından öğrencilere yüksek lisans ve doktora eğitimi sunuyor. UNAM mezunları çok saygın şirketlerde ve üniversitelerde devam ettirdikleri kariyerleri ile UNAM’ın adını tüm dünyaya duyuruyorlar. Tescil edilen ulusal ve uluslararası toplam 27 patent sayesinde ülkemizin bilimsel ve teknolojik alanlarda gelişimine ciddi anlamda katkıda bulunan UNAM, önde gelen büyük şirketlerle çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Toplam proje bütçesi 50 milyon TL’yi aşan merkez, aynı zamanda üniversite-sanayi işbirliğine verdiği önemi, büyük ve küçük ölçekli şirketlerle yaptığı çok çeşitli projelerle de gösteriyor. Çalışmalarımızla, Türkiye’de sanayi alanında Ar-Ge’nin gelişmesine de büyük katkıda bulunuyoruz” açıklamasını yaptı. Doç. Dr. Mehmet Bayındır, UNAM’da kendisinin yanı sıra Yrd. Doçent Ebru Erbay’ın da Avrupa Araştırma Kurulu’nun (ERC) ödülüne sahip olduğunu dile getirdi. Bu ödül, dünya çapında araştırma yapan araştırmacılara veriliyor.