Üniversite-sanayi iş birliği yapısal çözüm bulmada büyük bir önem taşıyor
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 26 Kasım tarihinde, ‘Üniversite Sanayi İş Birliği Merkezleri Platformu-ÜSİMP’ tarafından düzenlenen ‘Ulusal Patent Fuarı ve Üniversite-Sanayi İş Birliği Ulusal Kongresi’nin açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Kongre’de yaptığı açılış konuşmasında; sanal ortamlar aracılığıyla geliştirilen teknolojileri girişimcilerle paylaşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasan Mandal, ‘Değişen Dünyada Üniversite-Sanayi İş Birliği: Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Değişen dünyada üniversite-sanayi iş birliğinin bir zorunluluk halini aldığının altını çizen Mandal, günümüzde yaşanan ve gelecekte yaşanacak problemlerin bu iş birliğiyle çözülebileceğini kaydetti. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan ‘Küresel Risk Raporu 2021’e atıf yapan Mandal “Bu raporda da ortaya konulduğu üzere gelecek 10 yıl içerisinde salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve çevre sorunları gündemimizde yer almaya devam edecek. Bu sorunlarla mücadele ederken yeni sorun alanlarıyla da karşılaşıyoruz. Örneğin, salgın döneminde yaşadığımız güçlükleri dijitalleşme ile kısmen aşsak da siber güvenlik tehdidiyle daha fazla karşı karşıya kaldık. Üniversite-sanayi iş birliği bu gibi sorunlara yapısal çözüm bulma noktasında çok büyük bir önem taşıyor” dedi.
Farklı disiplinlerin iş birliğine gitmesi zorunluluk
TÜBİTAK Başkanı Mandal, Türkiye’nin önümüzdeki süreçlerde bu sorunlarla daha iyi mücadele edebilmesi için bilgiyi üreten ve kullanan kurumlar arasında çift yönlü bir etkileşim kurulması gerektiğine dikkat çekti. Bu doğrultuda farklı disiplinlerin de iş birliğine gitmesinin zorunluluk olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Sağlık Bilimleri ve Mühendislik gibi alanlarda pek çok soruna çözüm bulmak için çalışmalar yürütülüyor. Fakat bu alanlarda yapıcı çözümlere sosyal ve beşeri bilimlerin de katkılarıyla ulaşabiliriz. İklim değişikliğiyle mücadele ederken bu konuda toplumsal bilinç oluşturulması ve toplumsal etkilerinin de değerlendirilmesi gerekiyor. Bu sebeple tüm çalışmalar Sosyal Bilimler perspektifini de içermeli” dedi. Mandal, ‘Birlikte Geliştirme Modelleri Kapsamında Yüksek Teknoloji Platformları’ ile Yerli İlaç/Yerli Aşı, Güneş Enerjisi Teknolojileri, Nano-teknoloji, İleri Malzeme Teknolojileri, RF Teknolojileri, 3B Yazıcılar, Rejeneratif/Kişiselleştirilmiş Tıp, Tıbbi Cihaz Teknolojileri alanlarında etki oluşturmaya yönelik iş birliğini desteklediklerini dile getirdi. TÜBİTAK Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı’na (1505) da değinen Mandal, programla bilgi birikimlerinin ürün ve süreçlere dönüştürerek üniversite-sanayi iş birliğini somut çıktıya dönüştürmeyi hedeflediklerini vurguladı. Ayrıca Sanayi Doktora Programıyla sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Mandal, bu programla sadece doktora sırasında değil, doktora sonrasında da istihdamı teşvik ettiklerini dile getirdi ve TÜBİTAK olarak “İnsan odaklı, sürdürülebilirliği esas alan daha yenilikçi bir yaklaşımla hareket ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ üzerinde çalışılıyor
“Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikaları ve stratejilerine katkıda bulunmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ çalışmasını sürdürüyoruz” ifadesini kullanan Prof. Dr. Hasan Mandal, önümüzdeki süreçlerle iklim değişikliği ve çevre sorunları ile mücadelenin tüm kurumlarda daha da önem kazanacağının altını çizerek “Ülkemizin 2053 yılı sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için bu doğrultudaki çalışmalarımızı daha da güçlendirerek sürdüreceğiz. 2021 yılındaki desteklenen 1001 projelerimizin yaklaşık üçte biri Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilişkili. Sunduğumuz diğer desteklerde de iklim değişikliği ve çevre odaklı projeler ağırlıklı yer alıyor” dedi. Mandal, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tarafından yürütülen Ufuk Avrupa Programına resmen katılımını sağlayan anlaşmaların geçtiğimiz ay imzalandığına vurgu yaparak Ufuk Avrupa programına ayrılan 96 milyar avroluk bütçenin de iklim değişikliği ve çevre sorunlarına yönelik çok sayıda projeyi destekleyeceğini duyurdu.