Ünlü şefle çarşı pazar
Barcelona’nın dünyaca ünlü bir kapalı pazarı var: Boqueira. Neden dünyaca ünlü? Eh, bu şehir çok çok kendine özgü zaten. İspanya’da, ama İspanya’da değil. Katalonya Bölgesinde. Yani, dili farklı, yaşantısı farklı özerk bir bölgede. Çok özel mimarisiyle, Picasso ve Dali’siyle, şehre mimari damgasını vurmuş Gaudi’siyle dünyanın en sıradışı şehirlerinden.
Buradaki düzinelerle otel, turist çekmek için birbiriyle yarış halinde. Ama, Arts Barcelona adlı süper lüksü, diğerlerinin yapmayı akıl etmediği bir şey yaptı:
Müşteri, ünlü pazar Boqueria’ya gidip, orada beğendiği sebzeyi balığı eti alıp, o otele götürüp pişirtebilecek. Hem de kime? İki tane Michelin “yıldızı” olan şef Roberto Holz’a. Lüks seyahat ve yeme-içme alanında dünyaca ünlü.
Müşterilerle yapacağı özgün alışveriş ve yemek pişirme faslı senede sadece iki sefere mahsus.
7 Haziran’daki geçti. Bir sonraki
4 Ekim’de olacak. Adam başına katılım 100 Euro. Şef İngilizce ve İspanyolca konuşuyor. Mutfak seansına, sadece şanslı 10 müşteri katılabilecek.
Sabah 9’da başlayacak iş. Akşama kadar yemeği yapıp yiyip bitirene kadar.
Otel; adını, kimliğini, uluslararası ünlü bir şefin adı ve kimliğiyle birleştirerek yepyeni bir kimlik yaratıyor: Müşteriyle birlikte eğlenme kavramı. Bütün bu ünlü şef, ünlü pazar, şanslı 10 müşteri, alışverişten sonra yemek yapmak… Bunların hepsi eğlence. Türkçede sadece bu sözcükle tanımlanan davranış ve yaşantıya “eğlence” demek yetmiyor. Başka dillere de İngilizce sözcük “entertainment” ile giren kavram, salt eğlenceyi değil, eğlenti, hoşça zaman geçirme, gösteri-görmelik gibi alanlara yayılıyor. Yaratıcı endüstri kavramlarından biri…