Üretim süreçleri senkronizasyonunda hedef dünya pazarları…
Tedarik zinciri yönetimi ve üretim planlama alanında özel çözümler geliştiren ICRON, üretim süreçlerine esneklik kazandırıyor.
Üretim yapan şirketleri daha verimli hale getirmek ve rekabet yetkinliklerini artırmak amacıyla tedarik zinciri yönetimi ve planlamaya yönelik özel çözümler geliştiren ICRON Teknoloji Bilişim, Türkiye’den çıkmış ve doğrudan dünya pazarlarını hedefleyen bir şirket. Dört Türk tarafından kurulan ICRON’un merkezi Amsterdam’da bulunurken, İstanbul ve Singapur’da da ofisleri yer alıyor. İleri planlama ve optimizasyon çözümleri sunan ICRON’un uzmanlık alanları ise satış ve operasyon planlama (S&OP), kapasite planlama, detay çizelgeleme, işgücü planlama, bakım, onarım ve revizyon planlaması (MRO) şeklinde sıralanıyor.
Bu alanlarda dünya genelinde bir boşluğun olduğunu ve bu boşluğu doldurmak üzere faaliyet gösterdiklerini belirten ICRON Teknoloji Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tamer Ünal, “Kurumların tedarik zincirlerinde tam kontrol sağlamaları için ilk etapta tüm sürecin görünürlüğünü sağlayan ICRON çözümleri, devamında da zincirin optimize edilmesiyle verimlilik ve kârlılığı artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Operasyon süreçlerine hızlı refleks ve çeviklik kazandırarak, keşfedilmemiş kazanım potansiyelleri yaratıyor” bilgisini verdi.
Şirketlerde kullanılan üretim yönetim sistemleri, kurumsal kaynak planlama yazılımları ve diğer bilgi yönetim sistemlerinin daha verimli kullanılmasına olanak sağladıklarını, böylece mevcut yatırımların değerinin de artırıldığını vurgulayan Ali Tamer Ünal, şu bilgileri verdi:
“ICRON platformu, sunduğu tedarik zinciri yönetimi çözümleriyle şirketlerin karar süreçlerini verimli ve hatasız bir şekilde yönetmelerini sağlıyor. Esnek senaryo altyapısı sayesinde şirketlerin talep, tedarik ve üretim dinamiklerindeki belirsizliklere karşı hazırlıklı olmalarına imkan veriyor. Satın almadan üretime, satıştan işgücü yönetimine kadar birçok noktada, şirketlerin hızlı, doğru ve esnek kararlar alma becerilerini geliştiriyor. Dağıtık mimarisi, bellek içi altyapısı ve zengin entegrasyon yetenekleriyle kurumun tüm sistemleriyle bütünleşik çalışabilen çözümler, her ölçekten ve sektörden şirketlere ileri planlama, çizelgeleme ve optimizasyon çözümleri sunan bir yazılım platform oluşturuyor. Dünyada ve Türkiye’de 70’ten fazla küresel üretim şirketinde kullanılan ICRON platformu, kanıtlanmış teknolojisi ile şirketlere ve sektörlere özgü ihtiyaçları karşılayacak şekilde optimizasyon yapıyor, tedarik zinciri performansını işletme hedeflerinin üzerinde artırıyor ve tedarik zinciri operasyonlarını uçtan uca sürekli geliştiriyor.”
ICRON’un ERP sistemlerine rakip olmadığını da hatırlatan Ali Tamer Ünal, bu konuyu şöyle açıkladı:
“ERP yazılımları temelde şirketin içinde oluşan bilgileri toplamak, raporlama ve planlama yapabilmek için kullanılıyor. Bu ortamda şirketlerin sonsuz tedarik ve üretim kapasitesi yoksa, yani kaynakları sınırlı ise bu projeksiyon doğru çalışmıyor. İşte bu noktada biz devreye giriyoruz. Üretim aşamasında yüzlerce tedarikçiden yüzlerle ürün temin ediliyor ve üretim öyle gerçekleşiyor. Tüm bu süreçlerin senkronizasyonunu yapacak, örneğin herhangi bir tedarikçiden beklenen ürünün gecikmesi halinde yeni üretim planlarının en hızlı şekilde hayata geçirilmesini sağlayacak bir sisteme ihtiyaç duyuluyor. ERP sistemleri ile bütünleşik olarak ICRON’un ortaya koyduğu platform işte bu noktada üretim şirketlerinin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Tabii bir şirketin ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmiş bir yazılım, farklı bir alanda üretim yapan başka bir şirketin ihtiyacını da tam olarak karşılayamayabiliyor. Dolayısıyla, her müşteriniz için farklı bir mantık çerçevesinde farklı bir yöntemi geliştirebilmeniz lazım.”
Zor kararları pratik biçimde ve doğru verebilmenin yolu
Bu sistemleri sadece ‘karar destek sistemi’ olarak nitelendirmenin doğru olmayacağına işaret eden Ali Tamer Ünal, “Karar destek sistemleri, genellikle ‘Ben size raporlar vereyim, siz onun üstünden karar verin” demek. Bizim sistemlerimiz ise yöneticilere ne yapmaları gerektiği konusunda öneriler üretiyor. Hatta süreçleri tamamen oturmuş sistemlerde karar vericiye de gerek olmadan yeni planlar doğrudan hayata geçirilebiliyor. ICRON, zor kararları pratik biçimde ve doğru vermenin ortamı olarak öne çıkıyor.
Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte ilginç bir durum da ortaya çıktı. Endüstri 4.0, hem şirketlere hem de devletlere üretimin önemli bir konu olduğunu gündeme getirdi. Üretimde sağlanacak verimliliğin bir değerinin olduğunu ortaya çıkardı. Burada en önemli konulardan bir tanesi de karar verme süreçleri. Ne kadar otomatize edilirseniz, karar verme süreçlerinin esnekliği ve hızına da daha fazla ihtiyaç duyarsınız. Bu durum da bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun önemli bir göstergesi” dedi.
Müşteri yelpazesinden de anlaşılabileceği gibi üretim planlama alanında çok ciddi bir tecrübelerinin oluştuğunu söyleyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“25 yıl içinde oluşan bu tecrübelerimiz ışığında biz son dönemlerde bu yapıyı nasıl standardize edebiliriz diye çalışmalar yürütmeye başladık. Daha az modelleme yaparak, erişilebilir hale getiririz yönünde Ar-Ge faaliyetleri yürütüyoruz. Tabii bu arada, şu ana kadar oluşturduğumuz modelleme esnekliğini de yok etmeden bu çalışmaları hayata geçireceğiz. Bu yönde organizasyonumuzu yeniledik, iş ortaklığı yapımızı yeniden şekillendirdik. Böylece bizim dışımızdaki danışmanlık firmaları da ICRON üzerinde geliştirmeler yapabilecekler. Bu yapı Türkiye’de de oluşmaya başladı.”