Üretimde dijitalleşmeyi sağlayan şirketler rekabet avantajını elde edecek
Dijital dönüşümün devrim yaratacak en önemli alanlarından biri hiç kuşkusuz üretim sektörü. Muhasebe, finans, müşteri, ürün, stok, satış gibi iş birimlerini dijitalleştiren şirketlerin eşzamanlı olarak üretim birimlerini de dönüştürmeleri onlara rekabette fark yaratacak.
Dijital dönüşüm yapılan işe göre birçok değişiklik arz eden oldukça kapsamlı bir kavram. Dijital dönüşümü 2 aşamada incelediğimiz zaman; şirketlerdeki ana üretim birimleri ile bu birimlerin dışında kalan ve ana işi destekleyen (muhasebe ve fatura gönderme/alma sistemleri, finans ve stok yönetimi ve bordro yönetimi vb.) birimleri birbirinden ayırmamız gerekiyor.
Digital Planet CEO’su Şerif Beykoz da bu noktaya işaret ederek özellikle KOBİ’lerin ana faaliyet alanları olan üretim birimlerini dijitalleştirmelerinin önemine değiniyor. Beykoz bu konuda görüşlerini şöyle dile getiriyor: ‘’Şirketler şu anda dijital dönüşümde en rahat yapabilecekleri ve başarılı olabilecekleri kısmın; ana faaliyet alanları dışında kalan bu tür destekleyici birimlerinin dijitalleşmesi konusunu görüyorlar. Bu kısımda dijitalleşmenin gerçekleşmesi hem hızlı hem de kolay. Çünkü Türkiye’de bunu gerçekleştirecek altyapı mevcut. Ancak bilişim sektöründe faaliyet gösteren 3 milyona yakın şirketin olması ve bu işlemin bu denli kolay yapılabilmesine rağmen bilişim sektörü dışındaki birçok KOBİ henüz bu tür süreçleri gerçekleştirmiş değil. Gerçekleştirenler ise; hız, verimlilik, karlılık, müşteri ve çalışan memnuniyeti gibi tüm konularda yeterli başarıyı sağlamış ve rakiplerine göre fark yaratmış durumdalar.
Burada aslolan üretimin dijitalleşmesi. Konuyu bir ayakkabı şirketi üzerinden somutlaştıracak olursak; bu tür bir şirketin muhasebe ve fatura sistemleri, finans ve stok yönetimi ve bordro yönetimi gibi destekleyici servislerinin dijitalleşmesi kolay. Ayakkabı üretiminin dijitalleşmesi konusu ise oldukça zor. Biz dijitalleşme deyince hep diğer kısmı anlıyoruz. Esas dijitalleşme; üretimin dijitalleşmesi yani Endüstri 4.0.
Bu anlamda Türkiye’nin kat etmesi gereken henüz çok yol var. Elbette buraya ulaşmak zor olsa da hedefimiz bu yönde ilerlemek olmalı. Otomasyon teknolojilerinin, robotların geliştirilmesi, üretim ve kontrol sitemlerinin geliştirilmesi ve bunun için gerekli olan büyük veri, nesnelerin interneti ve 5G teknolojilerinin hazır ve kullanılabilir hale gelmesinin sağlanması gerekiyor.
Şirketleri e-Dönüşüm’e hazırlıyoruz
Biz Digital Planet olarak; işin ikinci aşaması olan muhasebe, finans, stok yönetimi, İK süreçleri vb. dijitalleşmesi süreci ve değerli finansal belgelerin (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye ve e-Defter vb.) elektronik ortamda üretilmesi, dağıtılması ve saklanması konusunda şirketlere destek veriyoruz. Yıllık 1 milyar e-Arşiv Fatura işleme hacmimiz ile Türkiye’de e-Dönüşüm sektörünün en büyük e-Fatura platformlarından biri ve Avrupa’nın da ilk üçü arasında yer alıyoruz.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayımladığı taslak tebliğ ile e-Fatura’da yıllık cirodaki rakamın aşağı çekilmesi planlanıyor. Şu an yıllık cirosu 10 Milyon TL ve üzeri şirketler için geçişi zorunlu olan e-Fatura’nın, yayımlanan tebliğin taslaktan çıkarılıp uygulanması halinde yıllık cirosu 5 Milyon TL ve üzeri olan şirketleri kapsayacak şekilde genişletilmesini bekliyoruz. Bizim şirketlere en önemli tavsiyemiz; e-Fatura’yı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın çıkardığı tebliğler sonucunda geçişi zorunlu bir
uygulama olarak görmemeleri gerektiği. Bu çerçevede özellikle; KOSGEB ile KOBİ’lerin e-Dönüşüm’e geçişinin desteklenmesi yönünde görAüşmelerimiz devam ediyor. Çok yakın zamanda KOSGEB, KOBİ’ler için hazırladığı e-Dönüşüm’e özel destek paketini tamamlayarak şirketlere e-Dönüşüm’e geçiş adımında da destek olmaya başlayacak.
Şirketlere gönüllü olarak bu dönüşümün bir parçaları olmalarını her zaman tavsiye ediyor, bu anlamda kendilerine destek olmak için organize olduğumuzu da belirtmek istiyorum.’’