Uyduda merdivenaltı satışlar artıyor
Uydu anten sektöründe talebin artması beklenirken, bu iyimserliği gölgeleyen en önemli faktör; düzenlemelere uyum konusunda denetimde netlik olmaması. Sektörde kayıt dışı oranının yüksekliği, düzenlemelere uymayan ürünlerin varlığı, kurallara uyan sektör temsilcilerini rekabet uygulamaları konusunda rahatsız ediyor. Türkiye’de uydu anten pazarında büyümeye karşılık, sektör temsilcilerine göre düzensizlik de söz konusu. Tüm Uydu Anten Elektronik İletişim İş İnsanları Derneği (TUYAD) Genel Sekreteri Hayrettin Özaydın, tüm dünyada elektronik ekipmanlarının R&TTE standartlarında toplandığını, belli kuralları kanunlaştırılarak, buna göre denetlendiğini belirtti. Türkiye’de de bu unsurlar R&TTE direktifinin ulusal mevzuata uyumu amacıyla hazırlanan “Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları-TTTE” yönetmeliği ile biçimlendi ve 11 Mayıs 2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Yerli üretim için de 11 Mayıs 2005 tarihinde TTTE yönetmeliği uygulanmaya başladı. Özaydın, “Balıkesir Bandırma Jet Üssü’nde, bir jet iniş yaparken kule ile pilot arasına giren radyo frekansı hareketliliğin başlangıç noktası oldu ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen şikâyetler üzerine BTK, çanak antenleri mercek altına aldı. İlçede teknik incelemelerde bazı şirketlere ait çanak antenlerin verici gibi çalıştığı tespit edildi. Kurum uzmanları, havadan ve karadan yaptıkları ölçümlerde F-16’ların frekansına giren elektronik dalgaların çanak antenlerden çıktığını belirledi. Aslında evlerde kullanılan çanak antenin sadece yayın alma özelliği var. TUYAD uzmanlarınca yapılan çalışma da; çanak antenlerin kesinlikle verici gibi çalışamayacağı, Vsat RX-TX özellikli sistemlerde ve yine uydu bandında yayın yapabilecekleri, bu bandın da telsiz bandı ile çakışamayacağı hususunda” dedi.
2005’te Ankara’da yapılan bir toplantı ile tüm üretici şirketlerin R&TTE standartlarına uygun üretim yapılabilmesi için bu standartlara yönelik test laboratuvarları kurmaları, BTK uzmanlarınca yeterlilik verildikten sonra üretim izin belgesi alınarak buna göre üretim yapılmasına izin verileceği belirtildi. Özaydın, standartlara uygun üretilen her cihaza BTK’dan satın alınan denetim pulu yapıştırılmasının uygun görüldüğünü, buna uymayanlara ise ceza kesilerek denetlemenin ciddiyetinin ortaya konulduğunu söyledi. Buna göre, her üretim yapılan cihazın testleri R&TTE standartlarında yapılacak ve test raporları BTK’ya teslim edilecekti. Özaydın, “Bu testler yapıldı, hem de her biri yurtdışında ve en az beş bin dolara. Yüksek rakamları bulan test masrafları oluştu” dedi ve ekledi: “R&TTE standartlarında akredite olmuş laboratuvar Türkiye’de olsaydı, daha uygun rakamlar ortaya çıkabilirdi.”
“Uyduya talep artacak”
Özaydın, bu uygulamanın kısa sürede atıl duruma geçtiğini, denetim pulu işinden vazgeçildiğini ifade etti. Özaydın, “BTK, 2006 sonunda hiçbir açıklama yapmadan denetime son verdi. GSM daha cazip gelmiş olabilir. Oysa sektörümüz, desteklediğimiz alt sektörler ile yıllık 400 bin dolar civarında ihracat hacmine sahip” hatırlatmasını yaptı. Televizyon izleme oranı halen uydu ağırlıklı olduğundan Özaydın, gelecek beş yılın sektör için hareketli geçmesini beklediklerini ifade etti. Asıl konu ise merdiven altı ürünlerin satışı. “Standardı olmayan, TRT bandrol ÖTV’si ödenmemiş, faturası dahi olmayan birçok marka satışına devam ediyor” eleştirisini yapan Özaydın, denetlemenin sahada olduğunu, perakendeci ve devletin karşı karşıya kaldığını belirtti ve şöyle devam etti: “Oysa bunları üreten ve sahaya süren şirketler belli. Gerçek temizlik, bu şirketlerin merkezlerine yapılacak yaptırımdan geçer. Bu konuda görüş verdiğimiz çeşitli kurumlar, satıcıların bu şartlarda ürün alıp satım yapmamalarını öneriyor. Oysa rekabet, satıcıları buna yönlendiriyor.”
Özaydın, sektörde uygulama, denetim ve düzenleme gibi başlıklarda net sorumluluğu olan yetkili bir kurum olmadığına dikkat çekti. Sanayi Bakanlığı Sanayi Şube Müdürlüğü’nün bir taslak çalışmadan bahsetmesine rağmen bir gelişme olmadığına işaret eden Özaydın, “TUYAD’dan görüş alındı, ama konu ileri elektronik teknolojileri olunca, uzmanı da aynı kategoride olmalı. Yani BTK bu işe çok yakın” yorumunu ekledi. “Daha fazla uydunun yayında olması, sektörü ve sektöre hizmet verenleri memnun edecek” yorumunu yapan Özaydın, düzenlemeler konusunda TUYAD olarak çalışmalarını şöyle anlattı: “Sanayi Bakanlığı ve BTK ile görüşmelerimiz devam etmekte. Tüm bu çalışmaların TUYAD görüşleri alınarak yapılmasını ümit ediyoruz. BTK bu konuda yetkilendirilmiş kurum olduğundan ve gerçek işi teknoloji olduğundan, bizce denetleme açısından en doğru kurum. Devletin kalıcı denetleme sitemi olmalı, uymayanlar haksız rekabet etmekten men edilmeli.”
“Şikayet halinde müdahil oluyoruz”
BTK Teknik Düzenlemeler Dairesi (TDS) Başkanı Atilla Aslan, konuyla ilgili şu yorumu yaptı:
“Uydu alıcıları ve uydu pazarı konusu Sanayi Bakanlığı uhdesinde olan bir konu. 2005 yılına kadar kurumumuzda söz konusu cihazlar için ithalat izin düzenlemesi yapılmakta idi. Ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın (DTM) düzenlemeleri ile bu konunun ithalat izin süreci DTM tarafından, piyasa gözetimi ve denetimi süreci ise Sanayi Bakanlığı tarafından yürütülmeye başlandı. Ancak cihaz ve ekipmanların bir radyo frekans enterferans (karışma) şikayetleri yaşanması durumunda, kurumumuz müdahil olabilmekte. Bu sebeple, sektörün büyüklükleri, üretim durumları hakkında bizim takip ettiğimiz bir bilgi bulunmamakta.”