Vakıf Katılım Bankası CIO’su Mehmet Bütün: “Bulutun Faydasını Hayata Geçirmekte Maharetli Olmak Lazım”
“Bugüne baktığımızda ben bulut dünyasında iki tane artı görüyorum. Birincisi içerideki dönüşüm. Biz regülasyonun göbeğinde olan bir sektörüz. Bu nedenle işlerimizin merkezinde mecburen private ortamlar var, her yerde bulut kullanamıyoruz. Yine de içerdeki bazı ticari uygulamalarımızı buluta hazır mimariye geçişte kullandığımız modernizasyonla birlikte yaptığımız işlerin üzerinde adresliyoruz. Ticari uygulamalarımızı bunun üzerinde çalıştırıyoruz. Mevcutta uğraştığımız işleri de modernize etmeye çalışıyoruz.
Çok eski bir banka değiliz ama uygulamalarımız eski ya da çabuk eskiyor. İnsanlar da genç olmasına rağmen teknoloji hızla eskiyebiliyor. Bunları çok önemsiyoruz. Fırsatını bulduğumuz yeri modernize ederek direkt konteynır mimarisine, mikro servis frameworklerine geçiş yaptık. Böylece buluta hazır dünyayı daha genişletecek adımlar atmaya çalışıyoruz. Bu içerideki hızı ve sürdürülebilirliği artırıyor. İkincisi çalışanlar güncel teknolojiyle uğraşmak istiyor, o açıdan da çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Üçüncüsü doğru modellemeyle maliyetleri daha anlamlı bir şekilde yönetiyoruz. Bunların hepsini topladığımızda geleceği o tarafta görüyoruz.
Daha büyük cümleler kurabilmek için, bu merkezi yapıları sağlıklı bir şekilde buluta hazır mimari üzerinde koşturmak durumundasınız. Burası bir kamu bankası. Kamu bankalarının bir araya geldiği işleri bu mimari üzerinde toparlamaya çalışıyoruz. Kendi içimizde kart dönüşüm işi yapıyoruz. Ödeme sistemleriyle alakalı dönüşüm programlarımız var. Sadece bizim değil, birlikte oturduğumuz masadaki oyuncularının kullanabileceği oyunlar kurgulamaya çalışıyoruz. Bunları kurgulamak için de mecburen herkese hizmet edebilecek mimarilerle yola çıkmak durumundasınız.
İçerde de bunun en büyük kullanıcısı biziz. Teknoloji ekipleri olarak şöyle bir karar aldık: İçerde bir bulut hikayesi var. Hangi birim olursa olsun bir şeyi paylaşacaksa, verecekse, bir entegrasyon konusu ya da herhangi bir teknik konuda kurgulanan disiplinlere uygun şekilde köprüye koymasını istiyoruz. Böylece güvenlik riskleri gibi birtakım riskleri daha iyi yönetmiş oluyoruz. Böylece yeni teknolojilerle tanıştık, hala da tanışmaya devam ediyoruz. Her ne kadar artık bildiğimiz dünyalar olsa da yeni şeyler resmin hep kenarında köşesinde beliriyor. Şunu da denesek mi, bunu da bu çözümün bir parçası yapabilir miyiz diye. Bu alandaki kaslarımız güçleniyor.
Bulutun faydasını rasyonelize etmekle ilgili daha maharetli olmak lazım. Bunu ev ödevimiz olarak görüyoruz. Uygulama çok önemli. Menfaatini görmek, hissetmek istiyorum. Uygun senaryoları kovalamanın faydalı olduğunu düşünüyorum. Bulutta her şey anlamlı olmayabilir. Ama çok anlamlı konuları da ıskalamamak gerektiğini düşünüyorum. Yarın öbür gün esnemeler geldiğinde hazır olmak için bunları yapıyoruz. Uygulama modernizasyonu dediğimiz konu da bu yüzden gerekli. Haydi kullanın dendiği zaman oradaki dünyanın gereklerine uyman lazım. Uygulamalarının buna hazır olması lazım. Tencere kapak gibi, birbirini örtebilmesi lazım.
Buradaki hikayemiz tamamen bitmiş değil, çünkü devamlı üzerine bir şeyler koyuyoruz. Yarın dışarda yaşayacakmış gibi içerde bu ortamların simülasyonunu yaşatıyoruz.”