Veeam dijital dönüşümün yol haritasını çizdi
VeeamON Forum Türkiye’de, tüm sektörlerin kaçınılmaz olarak içinde yer alması gereken dijital dönüşüm ile daha da hızlanan bağlantının, kullanıcıların veri erişilebilirliği konusundaki beklentilerini ne derece yükselttiği konuşuldu.
HPE, NetApp ve Microsoft’un sponsorları arasında bulunan VeeamON Forum Türkiye’de sektörün önde gelen BT uzmanları ve vizyonerleri bir araya geldi. BT uzmanları ve katılımcılar, kesintisiz çalışan şirketleri nasıl gerçekleştirebilecekleri ve bu konuda neler yapılabileceği konularında fikir alışverişinde bulundular. Bir günlük forumda katılımcılar, en son BT trendleri hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra sunucu sanallaştırma, depolama ve buluttaki BT yatırımlarını daha da artırmaya yardım edecek en son araştırmalar konusunda da fikir sahibi oldular.
Veriye erişilebilirliğin kritik önem taşıdığı bir dönemde olduğumuzu anlatan Veeam Software Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan, iş dünyasında uygulamaların ve verilerin olduğu veri merkezlerinin tamamının korunması ve erişilebilir olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Veeam’in 2016 Erişilebilirlik Raporu’ndan da bahseden Ozan İnan, bu araştırmanın şirketlerin yatırım stratejisi ve psikolojisi hakkında kapsamlı ipuçları sunduğunu anlattı. Bu araştırmaya göre CIO’ların yüzde 84’ünün dijital dönüşümün gerektiğini bildiğini ancak kullanıcılara sağladıkları ile kullanıcıların talepleri arasında büyük bir uçurum olduğunu, bu uçurumun kapanması için de BT’ye yatırım yapılması gerektiğini anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Dijital dönüşüm, geleceğe hazır olmak isteyen her şirketin odağında olması gereken bir konu. Bu nedenle teknolojinin değdiği her alanda Veeam olarak sürekli çalışan bir ortam için köprü görevi oluşturacağız.”
İşletmelerin artık kesintisiz çalışmaya ihtiyacı var
Veeam EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Olivier Robinne, Türkiye’deki şirketler için dijital dönüşümün gerekliliğine ilişkin algının artması ile birlikte yeni bir dönemin başladığını ifade etti. Robinne sözlerine şöyle devam etti:
“Bundan sonraki adım iletişimi insansız ortama taşımak. Burada önemli olan da iletişimin kesintisiz olması. Bu dönemde, veriye erişim ve hız olmazsa olmaz bir kriter olacak. Veeam bu noktada şirketlerin ihtiyacı olan teknolojik desteği vererek, veriye erişimi kesintisiz ve hızlı hale getiriyor. Diğer bir deyişle iş hayatımıza dahil olan ve gelecekte normal hayatımızın da çoğunu oluşturacak sistemlerin sorunsuz ve sürekli çalışabilir olması için çözüm sunuyoruz.”
“Felaket kurtarma çözümleri benimseniyor”
VeeamON Forum Türkiye, sektörün önde gelen BT uzmanlarını ve vizyonerlerini bir araya getirirken katılımcılar, son BT trendleri hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra sunucu sanallaştırma, depolama ve buluttaki BT yatırımlarını daha da artırmaya yardım edecek en son araştırmalar konusunda da fikir sahibi oldular. Etkinlikte hazır bulunan Veeam EMEA Bulut/Barındırma Direktörü Laurent Garcia ile Veeam’in son dönem çalışmaları ve felaket yönetimi üzerine konuştuk.
Etkinlikten kısaca bahsedebilir misiniz?
Bu yıl ilk kez İstanbul’dayız ve 600'den fazla katılımcı bekliyoruz. Bunlar son kullanıcı, iş ortakları, distribütörler olacak ve bu yönüyle önemli katılımcıları bir araya getiriyor. Avrupa ve özellikle Türkiye’de bu yönüyle önemli.
Şirketlerin neden felaket kurtarma çözümlerine ihtiyacı var?
Bunun yanıtı çok pratik. Bugün tüm BT yapısını göz önüne aldığımızda, son kullanıcı ve iş ortaklarına erişim imkanı sunuyor ve elbette dijital dünyada özellikle ziyaretçi dönüşümü, yeni nesnelerin interneti kavramı ile 2020 yılında hem kurumsal hem bireysel seviyede 21 milyar bağlantılı cihaz olacak. Bu beklentileri kullanarak veri korumada bazı önemli gelişmeler sağlıyoruz. Özellikle çok iyi bilinen bir kuralla, yani 3'e karşı 1 ile ilgili. Burada amaç verinin 3 kopyasını çıkartmak, iki farklı araçta bunu yapmak, sonuncu ise offsight. Bugün ise bulut hizmetleri bu başlıkta öne çıkıyor ve offsight, servis sağlayıcıdan ayrı olmalı.
Veeam ne gibi çözümler sunuyor?
Veeam Availability Suite v9’u Ocak ayında çıkardıktan sonra Veeam Cloud Connect, bağlantı konusunda bir servis sağlayıcıya bağlanmak konusunda son kullanıcıya imkan sağlıyor. Burada da Veeam bulut servis sağlayıcılar arasından seçim yapılabiliyor. Bu başlıkta müşteriye hibrit çözümde destek sağlıyor, son kullanıcı, iş ortakları ve servis sağlayıcılara bunu sunuyoruz.
Bu gibi çözümlerin avantajları ve dezavantajları neler?
Avantajları ile başlayalım. İlki erişim imkanı ve güvenlik. Bugün gördüğümüz; bu son kullanıcıların temel ihtiyaçları. Özellikle KOBİ müşterilerimizle bağlantı kurduğumuzda yeterli bütçeleri yok, ikinci bir veri merkezi için finansal bir yatırım yapma gücüne sahip değiller, burada da iş ortaklarımız ve servis sağlayıcıları onlara destekler sunuyor. Yani bir veri merkezine yüklü yatırımlar yapmalarına gerek kalmıyor özellikle KOBİ müşteriler için. İkincisi hem Türkiye hem de Avrupa’da öne çıkan bir unsur ve yeni veri koruma kuralları ile bağlantılı. 2018 Mayıs’ında hayata geçecek bu yasa ile tüm veri güvenli olmalı ve yerelde depolanmalı. Bu da müşterilerimiz için önemli bir unsur ve servis sağlayıcılar için de önem taşıyor.
Şirketler bu gibi felaket durumlarına karşı neler yapabilir?
Kullanımla şu ana kadar gördüğümüz KOBİ’ler, çünkü onlar hizmet olarak felaket kurtarmanın öncelikli hedef kitlesi. Büyük ölçekli şirketlerin kendi BT birimleri var, veri merkezi kurup gerekli yatırımları yapıyorlar. Ama KOBİ’ler, gördüğümüz kadarıyla bulut hizmetlerini kullanıyor. Gartner da 2018 sonunda yüzde 50’den fazla felaket kurtarma planının bir servis sağlayıcı kullanacağı tahminini yapıyor. Yani felaket kurtarma ‘hizmet’ olarak yaygınlık kazanacak. Bu da bizler ve servis sağlayıcılar için büyük bir pazar demek.