Veri analitiği; bilişim sektörüne emek verenlerin odak noktası
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, “2025’e kadar dünya genelinde oluşturulacak küresel veri miktarının 180 zetabayttan fazla olacağı tahmin ediliyor. Her gün oluşan veri miktarını bilmek onu stratejik olarak nasıl kullanacağımızı bilmiyorsak hiçbir şey ifade etmiyor. Günümüzde veriye ulaşmak insanlık tarihi boyunca olmadığı kadar kolay hale gelirken mevcut verilerden anlamlı ve doğru verilere ulaşılması her geçen gün daha da zorlaşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Teknoloji büyük bir hızla geliştiğinin altını çizen Dr. Ömer Fatih Sayan, “Bugün hemen hemen her şeyin bağlantılı hale geldiği bir dünyadayız. Siber uzayda oluşan bağlantılar hiç olmadığı kadar hatta artarak adeta hiper bağlantısal bir ağ haline geldi. Dünyada yaklaşık 8 milyar insan yaşıyor. Yaklaşık 5 milyarı da internet kullanıyor. İnternet kullanıcı sayısı yıllık yüzde 5’e yakın oranda artıyor. Yani her gün ortalama 600 bin yeni kullanıcı internete dahil oluyor” açıklamasını yaptı. Sayan, kullanıcı sayısındaki artış ve internette geçirilen süre ve bağlantılı cihaz sayısındaki artışla oluşan veri miktarının da aynı nispette arttığına dikkat çekerek “Aslında dünyaya geldiğimiz, sabah uyandığımız andan itibaren hatta rüya görürken birçok veri üretiyoruz. Ürettiğimiz bu verinin hayati önem taşıdığını ve veri olmadan bugünümüzü ve yarınımızı planlayamayacağımızı, teknolojinin gelişimiyle birlikte çok daha iyi anlıyoruz. Büyük verilerin üssel büyümesini algılamak kolay değil. 2020 yılı başında dijital alemde evrendeki gözlemlenebilir yıldızlardan 40 kat daha fazla veri var. 2025’e kadar dünya genelinde oluşturulacak küresel veri miktarının 180 zetabayttan fazla olacağı tahmin ediliyor. Her gün oluşan veri miktarını bilmek onu stratejik olarak nasıl kullanacağımızı bilmiyorsak hiçbir şey ifade etmiyor. Ve günümüzde veriye ulaşmak insanlık tarihi boyunca olmadığı kadar kolay hale gelirken mevcut verilerden anlamlı ve doğru verilere ulaşılması her geçen gün daha da zorlaşıyor. Değişimin ve dönüşümün başlıca mimarı bu verilerden çıkarak tasarlanan yeni iş ve yaşam modelleri oluşuyor” açıklamasını yaptı.
Çevre dostu uygulamalarla sürdürülebilirlik hepimizin önceliğinde
Sayan, “Büyük veri analitiği, ileri analitik sayesinde veriler dile gelmeye ve anlam taşımaya başlıyor” ifadesini kullanarak şunları kaydetti: “Bugün depolama ve analitik anlamda ilerlemelerle birlikte çok farklı veri türleri toplanabiliyor. İnsanımızın hizmetine olacak şekilde işlenerek katma değere dönüşüyor. Veri güvenliği dolayısıyla ayrıştırılması, anlamlandırılması, saklanması gibi hususlar çözüm üretilmeye çalışılan konuların en başında geliyor. Tüm bu çalışmaların bütününü oluşturan veri analitiği gerek işletmelerimizin ticari faaliyetlerinin gerekse de bilişim sektörüne emek verenlerin odak noktası haline gelmiş durumda. Bu kapsamda veri analitiği konusunda sunulan kurumsal çözümlerin her geçen gün gelişirken işletmelerimizin maliyetleri ve verimliliği için bu çözümlerden yararlanmaları da adeta zorunluğu ihtiyaç haline geldi. Büyük veri artık her endüstri tarafından kullanılıyor ve şu anda veri analitiğine en çok yatırım yapan şirketlerin başında telekom, konaklama ve perakende sektörleri geliyor. Veri analitiği 5G, 6G, yapay zekâ, bulut bilişim, kuantum ve diğer yeni nesil teknolojiler, tüm bu teknolojilerde yaşanan gelişmelerin her biri ayrı ayrı kendi içerisinde çok önemli gelişmeler.” “Sınırların olmadığı siber uzayda resme bir bütün olarak bakılarak yaratılacak sinerjinin yeni teknolojilerin odak noktası haline geleceği bir zamandayız” değerlendiresini yapan Sayan, “Aynı zamanda teknolojiyi üretirken ve uygularken çevre dostu uygulamalarla sürdürülebilirlik hepimizin önceliğinde yer alan konuların başında geliyor. Bağlantılı dünyada genişbant internet erişimi en temel unsurumuz. Bu noktada ülkemizde sabit ve mobil sayılarına baktığımız zaman 2014 yılında 30 milyon abone varken 2021 yılı birinci döneminde toplam geniş bant sayımız 64.3 milyonu mobil olmak üzere 85.7 milyona çıkarak bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9.3 artış kaydettiğini görüyoruz” dedi.
Bulut bilişimle beraber veri güvenliği ve siber güvenlik büyük önem arz ediyor
Dr. Ömer Fatih Sayan, her geçen gün ortaya çıkan yeni teknolojiler ve artan veri miktarı dikkate alındığında artık teknolojinin ilk zamanlarındaki verinin donanım üzerinde tutulması çağının çoktan geride kaldığını vurgulayarak “Bu noktada bulut bilişim gerek yatırım gerekse bakım, enerji, personel maliyetlerini azaltma, bilgi işlem kapasitesini artırma ve esneklik gibi avantajlar nedeniyle giderek artan oranda kullanılıyor. Tabii ki bu noktada veri güvenliği ve siber güvenlik büyük önem arz ediyor. Kullanıcıların bulut bilişim hizmetlerinden güvenle yararlanabilmeleri için bulut bilişim hizmetlerinin sunumunda asgari güvenlik standartlarına sahip olmaları gerekiyor. Bu kapsamda biz 2020-2023 yıllarını kapsayan ‘Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nda yeni nesil teknolojilerin güvenliği, ana stratejik amaçlarımızdan birini teşkil ediyor. Bu kapsamda özel sektör kuruluşlarımızın da siber güvenlik ve bilgi güvenliği hususunda farkındalıklarının her geçen gün arttığını görüyoruz. Ve bu konuda önemli yatırımlar yapılmasını teşvik ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Her ne işle uğraşıyorsak uğraşalım, odağımızda yerli ve milli çözüm üretmek olmalı
Ar-Ge konusuna dikkat çeken Sayan, “Kamu, özel sektör, üniversite ve sanayi iş birliğiyle yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesi bizim için çok önemli. Biz bu anlamda ülkemizdeki Ar-Ge yatırımlarını, etkin girişim projelerini destekliyoruz. 5G ve ötesi teknolojilere yerli ve milli ürünlerimizle geçme konusunda tüm paydaşlarımızla yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Başlatılan ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin bir yansıması olarak sektörde faaliyet gösteren işletmecilerimiz ve üretici şirketlerimizle uçtan uca yerli ve milli 5G çalışmalarını yürütüyoruz” açıklamasını yaptı. Sayan, 2017 yılında OSTİM sahipliğinde Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesini kurduklarını hatırlatarak şunları kaydetti: “Burada 17 şirketle 5G’ye giden yolda yazılım ihtiyaçlarına yerli ve milli imkanlarla cevap verebilmek amacıyla ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Projesi’ni geliştirdik. Bakanlığımızın Evrensel Projesi kapsamında ULAK baz istasyonlarımızı 4.5G noktasında, yüzde yüz ULAK kullanma kararlılığımız tam. Yabancı ürün tedarikçileriyle bizim geliştirdiğimiz ürünlerin onların ürünleriyle birlikte çalıştığını görmek açısından güzel oldu. Bu proje birçok sektöre ışık tutacak nitelikte Ar-Ge fonlarının diğer fazlara yönlendirilmesi ve yerli kaynaklarla finanse edilmesi, ülkemizdeki diğer sektörleri de kümülatif olarak olumlu etkileyecek. Her fırsatta ifade ediyorum ki her ne işle uğraşıyorsak uğraşalım, odağımızda yerli ve milli çözüm üretmek mutlaka olmalı. Teknoloji alanında ülkemizde gerek insan kaynakları gerek bilgi ve motivasyon olarak güçlü bir potansiyel olduğuna inanıyorum.”