Veri koruma dijital dönüşüm için bir fırsat mı yoksa tehdit mi?
Yaşadığımız dijital çağda, şirketler iş sürekliliğinin sağlanması, verimliliğin artırılması, şirket kaynaklarının asıl ihtiyaç duyulan Ar-Ge faaliyetlerine aktarılabilmesi ve artan rekabette öne çıkabilmek için bulut teknolojilerine her geçen gün daha çok yatırım yapıyorlar. İş sürekliliğinin sağlanabilmesi; bir felaket anında lokalde çalışan, sanallaştırılmış ve fiziksel sunucuların yanı sıra hibrit bulut ortamlarına aktarılmış iş yükleriyle konteynerler arasındaki veri geçişinin de hızıyla doğrudan ilgili. Bu da veri yedekleme yazılımlarının geleceğin dinamizmine hazır olmasını gerektiriyor. Ayrıca veri yedekleme yazılımlarının şirketleri belirli donanım markalarına bağımlı kılmaması, kurulumdan yönetimine kadar basit ama aynı zamanda sofistike bir yapıda olması da oldukça önemli.
Kendi alanının en geniş kapsamlı araştırması olan 2021 Veeam Veri Koruma Raporu’nun sonuçları bize veri yedekleme konusunda önümüzdeki dönemde neler beklememiz gerektiğine dair ipuçları veriyor. Rapor EMEA’da bulunan şirketlerin büyük çoğunluğunun, 2023 yılına kadar veri koruma için birincil yöntem olarak bulut hizmetlerinden yararlanmayı planladığını ortaya koyuyor. Bu da üst düzey yöneticilerin veri koruma yeteneklerini modernleştirmeleri gerektiğini kabullendiklerini, yedeklemenin güvenilirliğini ve verimliliğini artırırken karmaşayı ve maliyeti de azaltmak istediklerini gösteriyor.
2021 Veeam Veri Koruma Raporu’na göre, EMEA’da üst düzey yöneticilerin yüzde 77’si, kurumlarının gelecek iki yıl içinde yedekleme amacıyla bulut hizmetlerini kullanacağını belirtiyor. Kuruluşlar birincil veri koruma yöntemi olarak buluta geçmekle kalmıyor, aynı zamanda yedekleme hizmetlerini kullanma biçimlerini de değiştirmeyi planlıyorlar. Yöneticilerin yüzde 44’ü Hizmet Olarak Yedekleme (BaaS) sağlayıcısı tarafından yönetilen bulut tabanlı yedeklemeden yararlanmayı planlıyor. Türkiye’de ise şirketlerin üçte biri (yüzde 33) BaaS sağlayıcısı tarafından yönetilen bulut tabanlı yedekleme kullanıyor. Bu oranın 2023 yılına kadar yüzde 40’a ulaşması bekleniyor. Böylece kurumlar, veri korumalarını modernleştirirken Capex yatırımlarının maliyetli doğasını ve insana dayalı olduğu için yanlışlara daha açık süreçleri ortadan kaldırabilecekler.
2021 Veeam Veri Koruma Raporu ayrıca yetersiz veri korumanın Dijital Dönüşümü engellediğini ve bu yüzden de EMEA’daki işletmelerin yüzde 29’unun son bir yılda Dijital Dönüşüm girişimlerini yavaşlattığını veya durdurduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’deki şirketlerin ise yüzde 28’i pandeminin etkisiyle Dijital Dönüşümlerini yavaşlattıklarını hatta durdurduklarını belirtiyor. Rapor, Türkiye’deki şirketlerin yarısından fazlasının (% 57) pandemiyle birlikte dijital dönüşümlerini hızlandırdığını da ortaya koyuluyor. Bu durum; Bir planı olan ve onu hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye çalışan şirketlerle daha az hazırlıklı ve dolayısıyla da rekabette geride kalan şirketler arasında büyük bir “dijital uçurum” oluşuyor ve bu her geçen gün daha da büyüdüğünü gösteriyor.
Yetersiz yedekleme süreçlerinin şirketlerin ilerlemesi önünde büyük bir engel teşkil ettiğini de söyleyebiliriz. Şirketler, verilerinin yüzde 58’inin potansiyel olarak tehlikeye açık olduğunu bildiriyor. Şirketler; yalnızca şirket içinde yer alan araçları kullanan otomatik yedeklemenin, işletmelerinin verilerini savunmasız bıraktığını ve dijital dönüşüm girişimlerinin önüne engel çıkardığını belirtiyor.
Yedeklemelerinin başarı oranını artırmak, birincil yedekleme çözümlerini değiştirmek isteyen işletmeler için en önemli konu haline gelmiş durumda. Şirket yöneticileri, birincil yedekleme çözümlerinden güvenilirliği ve verimliliği artırmasını, riski azaltmasını bekliyor. Diğer beklenenler ise yatırım karlılığını (ROI) artırmak, yazılım ve donanım maliyetlerini azaltmak ve kurtarma noktası hedefini (RPO) veya kurtarma zamanı hedefi (RTO) hizmet seviyesi anlaşmalarını (SLA) iyileştirmek.
Sonuç olarak, EMEA’daki şirketler, var olan BT sistemlerine ve eski veri koruma çözümlerine aşırı güvenmenin devam eden dijital dönüşümleri için bir tehdit oluşturduğunun farkında. Bu nedenle üst düzey yöneticiler, bulut tabanlı yedekleme ve Hizmet olarak Yedekleme (BaaS) kullanımlarını artırmayı planlıyor. Abonelik tabanlı veri koruma hizmetlerine geçiş, şirketlerin yalnızca kullandıkları hizmetler için ödeme yaparak daha uygun maliyetli çözümlerden yararlanmasını sağlıyor. Böylece yazılım güncellemeleri, yamalama ve test gibi işlemler otomatik hale gelerek hata riskini en aza indiriyor.