Veri merkezi, esasında evdeki su tesisatının bir yansıması
BT altyapısı, şirketler için hayati önemde. BT altyapıları uzun vadeli hedeflere uygun inşa edilmediği ve iyi planlanmadığı takdirde başarı getirmiyor. Bu yönüyle BT altyapısını evlerdeki su tesisatına benzeten Dell Technologies Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Servis Satışları Kıdemli Başkan Yardımcısı Dermot O’Connell, “Sağlam ve iyi planlanmış bir BT altyapısı, iyi bir su tesisatına benzer. Borular işlevini yerine getiremezse, mermer fayanslı, jakuzili, küvetli, modern bir banyoya sahip olmanın bir anlamı olmaz. Yani BT altyapınız zaman içinde aşamalı olarak kurulduysa ve amaca uygun değilse, çoklu bulut, siber dayanıklılık veya işgücü dönüşümü gibi projelerinizi hayata geçirebilmesi olası değil” dedi.
BT yatırımlarına yönelik aşamalı yaklaşımının, işletmelerin teknoloji satın alma yöntemlerinden kaynaklanabileceğini söyleyen Dermot O’Connell, “Alınan teklifler bir iş veya inovasyon hedefine ulaşmaktan ziyade maliyeti düşürmeye odaklandığında, elde edilen sonuç genellikle eyleme geçirilebilir içgörüler yerine sadece veri tutan silo sistemler oluyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Veri hızla büyüyor, birçok veri kullanıcısı için verilerin kapasitesini, sağlanmasını, yönetimini ve korunmasını zorlu hâle getiriyor. Gartner’a göre, kurumsal olarak üretilen verilerin yüzde 75’i, 2025 yılına kadar geleneksel bir veri merkezi veya bulut dışında oluşturulacak ve saklanacak. Bu durum BT ve veri merkezi yöneticileri için maliyetlerin kısılması, teknolojinin eskimesi ve teknolojiler ve kullanıcı ihtiyaçları değiştikçe bunlara ayak uydurma gibi ciddi zorluklar yaratıyor. Öte yandan sanallaştırma kullanımı arttıkça aynı anda yüzlerce hatta binlerce iş yükü için varlıkların dağıtılması mümkün hale geliyor. Ancak yüksek bilgi işlem yoğunlukları, eskiyen veri merkezlerinin güç/soğutma kapasitesini aşıyor ve tesislerin yönetilmesi için yeni yaklaşımlar gerektiriyor. BT ekibi bir kolaylaştırıcı ve danışman olarak görülmediği sürece, kullanıcılar kontrolleri ve politikaları atlatmaya çalışacaklar. Günümüzde artık birkaç tıklama ve bir kredi kartıyla bulut uygulaması oluşturulabiliyor, potansiyel siber risklere ve artan maliyetlere yol açıyor. Ancak BT ekipleri, devre dışı bırakılmış olsalar bile verilerin güvenliği ve bütünlüğünden sorumlular. Genele baktığımızdaysa BT sektörünün kolektif olarak ders alması gerektiğini söyleyebiliriz. Bizler, müşterilerimize sıklıkla su tesisatı örneğini veriyoruz. Çünkü BT altyapısı zayıf olan şirketlerde ekip tüm zamanını ve enerjisini sadece günü kurtarmaya harcadığını görüyoruz. Başarıya ulaşmalarıysa BT organizasyonlarının son kullanıcıya yeni değerler kazandırması ve yeni kabiliyetlere yatırım yapılmasına bağlı.
BT departmanları geçmişte altyapılarını inşa eder ve uygulamalarını satın alırlardı. Ancak artık bu modeli tersine çevirmek istiyorlar. İşletmelerinin temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri basit, kurulumu kolay altyapı platformları satın almak ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlamak istiyorlar. Değişimin hızına ayak uydurmak, geleceği göz önünde bulundurmak ve çalışanların ve müşterilerin acil günlük ihtiyaçlarını karşılamak değişmeyen bir zorluk. Ancak bu, aynı zamanda, uzun vadeli iş hedeflerine dayalı olarak sağlayıcılarla ortaklık kurmanın bir başka önemli nedeni. Örneğin Forrester tarafından yapılan bir araştırma, işletmelerin yüzde 81’inin başarılı olmak için dış teknoloji uzmanlığına ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor. Aslında işletmeler, BT hizmetleri sağlayıcılarına yalnızca işletmelerinin günlük operasyonlarına yardımcı olmaları için değil, aynı zamanda iş hedefleriyle uyumlu stratejik rehberlik için de gün geçtikçe daha fazla başvuruyor. Hem inovasyon hem de optimizasyon hedefine ulaşmanın tek yolu, teknoloji altyapısını dönüştürmek, işletmelerin kaynaklarını diğer dönüşümsel yönlere kaydırmalarına yardımcı olan uzmanlık, entegrasyon ve hızlandırıcılar sunan doğru iş ortaklarından destek almak. Bu sayede, kötü bir tesisat olmaksızın modern bir veri merkezi inşa edebilmek mümkün olacak.”