VERİ MERKEZLERİ SON YILLARDA DÖNÜŞÜM İÇERİSİNDE
Sanallaştırma ve bulut bilişim projelerini ele alırsak bu projelerin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için sanallaştırılan içeriğin, güvenliği ve sürekliliği yüksek bir ortamda barındırılması çok önemli. TurkNet Erişim Veri Merkezi Güvenlik Ürün Müdürü Erdem Eriş, daha önce onlarca ayrı sunucu üzerinde bulunan bilgi ve yeteneği tek bir güçlü sunucu üzerine sanallaştırarak aktardığınızda ve bu yeni sistem çalışmaz olduğunda bu sistem üzerinde koşan sanal sunucu ve uygulamaların da çalışmaz olacağını belirtti. Eriş, “Dolayısıyla fiziksel donanım arızası, enerji sürekliliği, yedeklilik gibi konular çok daha fazla önem arz etmeye başlayacak. Benzer şekilde felaket kurtarma projeleri de veri güvenliği ve iş sürekliliğini en üst seviyede gerçekleştirmek için hayata geçirilen projelerdir. Bu projelerin altyapısını oluşturan veri merkezlerinin kendi içinde üst düzey yedekli bir şekilde tasarlanması ve yüksek SLA ile hizmet alınabilmesi gerekmekte. Yeni teknolojiler; kaynakları etkin ve uyumlu kullanma, sürekli maliyetleri azaltma, iş sürekliliğini artırma ve uyum yeteneği yüksek, çevik yapılar kurabilme kazanımlarını beraberinde getiriyor” dedi.
Bulut bilişimin rüzgarına dikkatleri çeken Sadece Hosting Genel Müdürü Selçuk Saraç, fakat sektördeki veri merkezlerini incelediğimizde bu rüzgarın sadece pazarlama odaklı olduğunu gerçek anlamda hizmet ve altyapı tarafında bir gelişim izlenmediğini söylemenin mümkün olacağını söyledi. Saraç, “Teknolojik yatırım, yedeklilik gibi konular her zaman önemliydi ve önemli olmaya devam edecekler. Bu alanda ülkemizde veri merkezi mühendisi ve denetim konusunda uzmanlıkların arttığını söylemek yanlış olmayacak” dedi.
NetApp Sistem Mühendisi Lütfi Yunusoğlu da geçtiğimiz yıllarda sanallaştırma çözümleri oldukça önem kazandığına değiniyor. Yunusoğlu, “2011 yılındaysa bir adım ileri gidilerek veri depolama sanallaştırılmasının ve bulut bilişimin önemi artmaya devam ediyor. Çok kullanıcılı ortamlarda sanal masaüstü çözümlere gidilmeye başlanıyor. Ayrıca yedekleme ve arşivleme ortamlarında tekilleştirme ve sıkıştırma çözümleri de giderek daha önemli bir hale geliyor. Sağlık ve medya sektöründe sayısal verilerin daha sık kullanılmaya başlanmasına paralel olarak çok ciddi veri depolama çözümleri ihtiyaçları ortaya çıkıyor” diyor.
“Veri merkezleri son birkaç yıldır büyük bir dönüşüm içerisinde. Kurumların başta sunucular ile kurduğu geleneksel veri merkezlerinin yerini sanallaştırma aldı” diyen Microsoft Türkiye Sunucu ve Bulut Platformu Ürün Pazarlama Yöneticisi Kadir Şener, “Günümüzde sanallaştırmanın ötesinde özel bulut denilen yapılar ön plana çıkmaya başladı. Yakın gelecekte genel bulut çözümlerinin veri merkezleri için kullanımı gündeme gelecek. İşte tüm bu gelişim gerçek ve sanal sistemlerin yönetimi konusunu giderek daha fazla gündeme getirmeye başlıyor” dedi.
Son dönemde internetin cep telefonlarımıza girmesi, sosyal medyanın ve sayısal dünyanın önem kazanmasıyla birlikte internet dünyası çok kullanışlı pazarlama aracı haline geldi. Başta küresel markalar olmak üzere internetin pazarlama gücü keşfedildi. Dora Telekom Genel Müdürü Timuçin Öğün, “Sayısal dünyada zengin medya içeriklerinin yaygın olduğu bir dünya. İnternet üzerinden bu zengin içeriği son kullanıcılara iletmek için ise gerekli teknoloji İçerik Dağıtım Ağı (CDN, Content Delivery Network) Teknolojisi. Yüksek erişebilirlik ve kapasite gerektiren zengin medya dosyalarının düşük maliyetler ile son kullanıcılara sürekli, kaliteli ve performanslı iletilmesi ancak CDN teknolojisi ile mümkün” dedi.
Cloudturk Yöneticisi Mustafa Yazıcı, IaaS sağlayıcısı konumunda yatırım riskine girecek şirketlerin hizmetlerini doğru şekilde konumlandırmaları durumunda IaaS pazarının hızla oluşacağını öngörüyor. Yazıcı, “Örneğin 2015’te ABD’deki kurumların toplam altyapı ihtiyaçlarının yüzde 60’ının IaaS üzerinden sağlanacağı tahmin ediliyor. Ortak kullanılan kaynaklar üzerinden, ihtiyaca göre şekillenebilen, anında kullanıma hazır, kaynak ataması ve yönetimi kolay yapılan sunucu platformları şirketlere büyük yararlar sağlamakta” dedi.
Özellikle enerji tüketiminin azalmasına yönelik teknoloji üreten şirketler yakın zamanda elle tutulur gelişmeler gösterdiler. Olayı veri merkezi tarafından ele aldığımızda bugün yeni nesil donanım ve sistem yatırımı sadece enerji tasarrufu anlamında 6 ay ile 1-2 yıl içinde masrafını çıkarmaktadır.
Birim Satış ve Pazarlama Direktörü Barış Dinler, “Bir diğer önemli etken de çok sayıda fiziksel sunucu yerine, sanallaştırma teknolojileri ile aynı fiziksel sunucu içinde çok sayıda sanal sunucu kullanımında artış gözlenmekte. Bugün karşımızda daha küçük bir alanda, daha az sayıda yeni nesil fiziksel sunucular ve enerji tasarrufuna uygun yazılım ve sistemler ile donatılmış veri merkezleri var. İçinde bulunduğumuz dönem işin enerji, donanım parçası dışında sistemlerden ziyade veri merkezlerinde koşacak yazılımlar ve servisler olarak önem kazanıyor” diyor.
Oytek Bilişim Hizmetleri Sistem Yönetim Müdürü Kudret Gülcan’a göre, sanallaştırma sektörü yeniden şekillendirdi. Kullanılmayan kapasiteler kullanılmaya başlandı. Kullanılan kapasitelerin enerji ve soğutma maliyetleri veri merkezi altyapısının gözden geçirilmesine sebep oldu. Yeni sunucu talepleri çok hızlı karşılanabildiği için sanallaştırmayla birlikte fiziksel sunucu sayısının 2-3 katı sunucu kullanılmaya başlandı. Sunucu sayısının artmasıyla birlikte yönetim, otomasyon ve izleme yazılımları daha önemli hale geldi. Veri merkezi oluştururken ise modüler ve esnek yapıları tercih etmek gerekiyor. Minimum alanda kurulan ve ihtiyaca göre büyüyebilen ortamlar oluşturulmalı. Kullanılacak uygulamalarla süreçler ve prosedürler otomatize edilmeli, müdahaleler azaltılmalı. Yapılan işlemlerin raporlanması izlenebilirlik açısından önemli.
Veri merkezlerinde konsolidasyon, sanallaştırma ve otomasyon yönetimini en ön plana çıkan başlıklar arasında sayan İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, şu şekilde konuştu: “Daha çevreci veri merkezleri oluşturulması yönünde bir eğilim var. Veri merkezi tasarlanırken PUE (Etkin Güç Kaynağı Kullanımı) ve DCE (Veri Merkezi Altyapı Etkinliği) gibi başlıklar ön plana çıkıyor. Sanallaştırma sayesinde kurumlar mevcut kaynaklarının kullanım ve kapasite planlarını yaparak sunucu sayısını en aza indirebiliyor. Ayrıca bu sayede yine fiziksel sunucu ile çalışan uygulamalar için sanal ortamlarda iş sürekliği açısından yedekli çözümler oluşturulabiliyor. Veri merkezlerinde oluşturulan bu yedekli altyapılar ve sanallaştırma çalışmalarından dolayı kurumlar servislerinizde iş sürekliliği sağlayarak bu alanda yaşanabilecek kayıpları sıfıra indirebiliyor.”