Veri merkezlerinin gündeminde “iş sürekliliği” var
Bir veri merkezi bina, enerji altyapısı, soğutma altyapısı ve ağ altyapısı olmak üzere dört temel bileşenden oluşuyor. Bu bileşenler kendi içinde farklı tasarımlara imkan veren farklı teknolojilerden oluşabilir. Tasarım, veri merkezinin kullanacak olan kurumların ihtiyaçları göz önüne alınarak hayata geçirilmeli. Elbette bugünün yeni nesil veri merkezlerinde kullanıcı gereksinimleri kadar verimlilik, ölçeklenebilirlik, maliyet avantajı gibi etkenleri de dikkate alan çevresel faktörler de kritik kararları etkiliyor. Her durumda, bu dört bileşenin tümünün bir araya gelmesi şart. Bu bileşenlerden birinin eksik olduğu bir ortam ‘veri merkezi’ olarak adlandırılamaz.
Ülkemizde, profesyonel veri merkezi operatörlerinin kullanılmaya başlanması gelişmiş pazarlara göre nispeten yeni bir olgu olduğunu vurgulayan Zenium Türkiye Ülke Müdürü Aslıhan Güreşçiler sözlerine şöyle devam ediyor:
“Veri merkezi kullanımını en çok gündeme getiren husus ‘iş sürekliliği’. Her ne kadar iş sürekliliği, kurumların kritik bilgi varlığından süreçlerine, kritik personelin yedeklenmesinden sistem yedekliliğine kadar pek çok boyutu olan başlı başına bir olgu ise de, işin başladığı yer veri merkezleri. Bir kurumun bilgi sistemlerine ilişkin iş sürekliliğini sağlaması için, ana sistem odasına, teknolojik tercihlerine, iş süreçlerine ve faaliyet alanının kritikliğine göre vereceği kararlar doğrultusunda, yedek veri merkezini devreye alması gerekir. “