“Veri ve yapay zeka önceliğimiz”
Yıldırım Holding ve Grup Şirketleri Bilgi Teknolojileri Başkanı Ersel Karşal: “Kurumsal stratejilerimizin temelinde her zaman dijitalleşme olacak.”
Dijitalleşmeyi en uç kurumsal noktalara kadar taşımaya önem veren Yıldırım Şirketler Grubu, dokuz farklı sektörde hizmet veriyor ve her sektördeki teknolojik gelişimler de yakın takibinde. Yıldırım Holding ve Grup Şirketleri Bilgi Teknolojileri Başkanı Ersel Karşal, bu noktada iş birimlerine hizmet verdiklerini vurgularken, onların ihtiyaçlarını sürekli gözettiklerini ifade etti. Yeni ürün ve hizmet geliştirmenin de kendileri için öncelikli olduğuna işaret eden Ersel Karşal, iş birimleri ile sıkı bağların bu noktada büyük önem taşıdığını hatırlattı. Her sektörün kendi dinamiklerine uygun adımlar atmanın gerekliliğine dikkat çeken Karşal’a göre, kurumsal bilişim yatırımlarında stratejik adımlar önem taşıyor. Bu gerekliliğin bilincinde olarak, grubun üçer ve beşer yıllık stratejilerinin temelinde dijitalleşmenin olduğunun altını çizen Ersel Karşal, bizimle kurumsal strateji ve önceliklerini paylaştı:
- Teknolojinin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu gelişime yönelik nasıl çalışmalarda bulunuyorsunuz?
Aslında, teknolojinin gelişimi ile şirketlerin büyüme stratejileri, maliyet odaklı yaklaşımları ve farklılık gösteren birtakım stratejileri birbirleriyle paralel bir şekilde ilerliyor. Bu stratejilerin başarılı olmasındaki en önemli etkenlerden biri olarak da teknolojiyi görüyorum.
Pandemi dönemi, dijitalleşmenin hayatımızdaki önemini göstermeye dair sıkça verdiğimiz bir örnek haline geldi. Uzaktan bağlanabilme, internet veya e-toplantı gibi çözümler olmadan, çalışma ve iletişim kurma gibi temel faaliyetlerin devamlılığını düşünemezdik. Bu dönemde teknoloji, sadece iş dünyası için değil, ekonomik alanda da bir kurtarıcı rolü üstlendi; ancak bu süreçte teknoloji kullanım alışkanlıklarımız da değişti.
Eskiden insanlar genellikle masaüstü bilgisayarları kullanır, hatta dizüstü bilgisayarlarını bile mesai bitiminde yanlarında taşımaz, masalarında bırakırlardı. Ancak günümüzde mobil cihazlarla sürekli bir şekilde bağlantı halindeyiz. Biz de bu değişime ayak uyduruyor ve bu sayede büyümemizi sürdürüyoruz.
Yıldırım Şirketler Grubu olarak birbirinden farklı 56 ülkede faaliyet göstersek de pazarın dinamikleri ve müşteri talepleri genellikle benzer olabiliyor. İstanbul’da geliştirdiğimiz servis ve ürünleri farklı lokasyonlarımızda kullanabiliyoruz; bu da bize büyüme fırsatları sunuyor. Bununla birlikte; maliyetleri azaltmak ve müşterilerimize farklı hizmetler sunmak amacıyla teknoloji altyapımızı sürekli olarak geliştiriyoruz.
Dijitalleşme konusundaki hızlı ilerlememiz, değişen iş yapış alışkanlıklarına uyum sağlamamızı ve müşteri ihtiyaçlarına daha etkin bir şekilde yanıt vermemizi sağlamakla birlikte geleceğe yönelik sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etmemize de katkı veriyor.
- Burada nasıl bir teknoloji yaklaşımına sahipsiniz?
Öncelikle Yıldırım Şirketler Grubu olarak; dünyanın 5 kıtasında, 56 ülkede metal ve madencilik, liman işletmeciliği, gübre ve kimyasallar, enerji, denizcilik ve lojistik, uluslararası ticaret, enerji emtiaları, inşaat ve finansal yatırımlar olmak üzere 9 farklı sektörde faaliyet gösteren, İstanbul ve Amsterdam’da genel müdürlükleri olan global bir organizasyon olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu kadar büyük bir yapının teknolojik altyapısını doğru bir şekilde kurgulamak bizim için en baştan beri çok önemliydi. Hibrit ortamlarda çalışma yapısına sahip bir kuruluşuz. İşleyişimizde bazı çözümler kendi altyapımızda çalışırken, bazıları bulut üzerinde faaliyet gösteriyor.
Merkezi ve standart uygulamalarımızı, tüm şirketlere ana teknoloji desteği sağlamak üzere tasarladık. Bu kapsamda, farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitli çözümler geliştirerek şirketlerimizin teknoloji altyapılarını destekliyoruz. İstanbul merkezimizden yerel ekiplerimize teknik destek hizmetleri sunarak iş birimlerimizin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlıyoruz. Diğer taraftan farklı bölgelerde faaliyet gösterdiğimiz için yerel ihtiyaçlara uygun çözümlere de ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu durumda, o ülkede faaliyet gösteren yerel teknoloji firmaları ile iş birliği yaparak, yerel çözümler üretiyoruz. Bu yaklaşım, şirketlerimizin çeşitli coğrafyalardaki operasyonlarını etkili bir şekilde yönetmemizi ve yerel ihtiyaçlara en uygun yanıtları vermemize olanak tanıyor.
- Bu yaklaşımlar sizin dijital dönüşüm yolculuğunu nasıl etkiliyor?
Yıldırım Şirketler Grubu içinde devam eden ve gelişen bir dijital dönüşüm yolculuğumuz mevcut. Dijitalleşme kavramına baktığımızda, bu sadece teknoloji ekibinin sorumluluğunda olan bir süreç değil; iş birimleri de bu yolculuğun önemli bir parçası. Dijitalleşmeyi, birden fazla partnerin ahenk içerisinde çalışarak hedeflere ulaşmak için gerçekleştirileceği bir yolculuk olarak tanımlıyorum.
Bu konuyu bir örnek ile açıklamak gerekirse; günümüzde, her iş biriminin ilerlemesi için teknoloji kullanımı büyük öneme sahip. Bilgi Teknolojileri birimi olarak; iş projelerini oluşturmak, yönetmek ve başarıyla tamamlamak için bir ana plan ve bütçe belirliyoruz ve bu ana plana göre hareket ederek projeleri hayata geçiriyoruz. Aynı zamanda iş birimlerinden teknik bilgi sahibi olmalarını bekliyoruz; bu sayede dijitalleşmeyi en uç noktalara kadar taşıyabiliyoruz.
Sonuç olarak, bizler iş birimlerine hizmet sunan bir rol üstleniyoruz. Onlara daha verimli, hızlı ve düşük maliyetli işler yapabilmeleri için bir teknoloji platformu sağlıyoruz. İhtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiriyor ve birlikte çalışarak müşterilerimize yeni ürün ve hizmetler sunma yeteneğimizi artırıyoruz. İş birimleriyle sıkı bir ilişki içindeyiz ve artık birimimizde her sektörün kendi dinamiklerini anlayan, faaliyet gösterdikleri sektöre, iş süreçlerine ve teknolojik gelişmelere hakim olan uzman bir kadromuz oluştu. Bu uzman ekibimiz oluşabilecek ihtiyaçları anlamak ve bu bilgileri teknoloji birimlerine aktarma konusunda yetkinleşti.
- Peki bu süreçlerde üst yönetim nasıl bir rol üstleniyor? Onlar teknoloji yatırımlarına karşı nasıl bir bakış açısına sahipler?
Üst yönetimin tam destek verdiği bir ortamda çalışıyoruz. Bu destek veya sponsorluk olmasaydı, şu anda gerçekleştirdiğimiz işleri yapma fırsatımız olmazdı. Çünkü bizim inancımız; geleceğin teknoloji ile mümkün olduğu yönünde. 9 farklı sektörde, global arenada varlık gösteren büyük bir grup olarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek zorundayız. Talepler geldikçe, süreci düzenlemek ve geliştirmek için sürekli çaba harcıyoruz.
Ayrıca, yönetimin sonuçları analiz etmesi ve takip etmesi için daha detaylı bir raporlama yapısı oluşturuyoruz. Global bir şirket olarak, teknolojiyi kullanmaktan kaçınamayız. Bu artık bir tercih değil, aynı zamanda bir gereklilik. Üst yönetimin aktif katılımı ve sponsorluğu olmadan, bu dijital dönüşüm sürecini başarıyla yönetmek ve uygulamak oldukça zor olurdu. Bu destek, geleceğe yönelik teknolojik yeniliklere ayak uydurabilmemiz ve rekabet avantajı elde edebilmemiz için kritik bir öneme sahip.
- Teknoloji alanındaki hedefleriniz neler?
Yeni nesil teknolojiler artık sadece ‘yeni’ olmanın ötesine geçerek günümüzde yaygın olarak kullanılan teknolojiler haline geldi. Örneğin, yapay zeka, artık teknolojinin önemli bir bileşeni olarak kabul ediliyor. RPA, IoT gibi teknolojiler, bizim de yatırım yaptığımız gibi neredeyse her büyük şirketin odaklandığı alanlar arasında yer alıyor. Bu sayede, ekiplerimizi daha değerli işlere yönlendirdiğimizde hem çalışanlar memnun oluyor hem de iş sonuçlarımız daha kaliteli bir seviyeye ulaşıyor.
Şu anda kullandığımız ve incelediğimiz farklı teknoloji alanları da bulunuyor. Ayrıca, şirket hedeflerimiz ile stratejilerimize uygun olarak değer yaratabileceğimiz konulara odaklanıyoruz. Veri ve güvenlik, öncelik verdiğimiz konuların başında geliyor.
Stratejilerimizin temelinde dijitalleşme her zaman yer alacak. Sürekli büyüme stratejilerimiz çerçevesinde, teknoloji hangi yönde ilerlerse ilerlesin, biz de o noktada olmayı hedefliyoruz.