Verimli üretim ‘Tarım 4.0’dan geçiyor
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, 1 Şubat tarihinde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün teknik ve finansman desteğiyle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen ‘Ulusal E-Tarım Stratejisinin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projesi’ kapsamında hazırlanan ‘Tarım 4.0 Ulusal E-Tarım Stratejisi Belgesi Lansman Toplantısı’na katıldı. Pakdemirli, “İnanıyoruz ki ‘Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı’ için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak ‘Teknoloji Bizimse, Çözüm de Bizimdir’” ifadesini kullandı.
Lansman toplantısında konuşan Bakan Pakdemirli, 2019 yılından bu yana yaşanan pandemi ve buna bağlı ekonomik dalgalanmaların, ülkelerin gıda güvenlik stratejileri için önemli bir sınav olduğunu aktararak Türkiye’nin coğrafi konum açısından büyük bir avantajı bulunduğuna ve 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede olduğuna dikkat çekti. Son 20 yılda tarımsal üretimde yaşanacak krizleri öngörerek Ar-Ge çalışmalarına büyük yatırımlar yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, “İnanıyoruz ki ‘Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı’ için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak Teknoloji Bizimse, Çözüm de Bizimdir. Bakanlığımız, 60 Araştırma Enstitüsü ve bünyesinde çalışan 2 binden fazla araştırmacıyla bölgesinde güçlü bir Ar-Ge altyapısına sahiptir. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımıza çeşitli kaynaklardan yıllık yaklaşık 1,1 Milyar Lira bütçe ayırıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda tarım sektörünün çözümlerinin yüzde 70’ini bakanlık olarak biz üretiyoruz” açıklamasını yaptı.
Akıllı tarım uygulamaları; çevrenin korunmasına da önemli katkı sağlamakta
Anadolu’ya ait bitkisel ve hayvansal zenginlikleri 32 gen bankasında koruma altına aldıklarını ifade eden Pakdemirli, bakanlık olarak üreticinin maliyetlerini düşürecek ve gelirini artıracak elektrikli traktörden, hayvan aşısı üretimine, arıcılık merkezinden bitkisel gıda Ar-Ge merkezine kadar birçok proje yürüttüklerini vurguladı. Bakan Pakdemirli, diğer taraftan, ülkedeki hayvan varlığını korumak ve verim kayıplarının önüne geçmek amacıyla ‘Elektronik Hayvan Takip Sistemi’ni başlattıklarını, sulama sistemlerinin doğru planlanması ve işletilmesi, aşırı sulamanın azaltılması, su kaynağı yeterli olduğunda doğru zamanda yeterli miktarda sulama yapılması için TAGEM-SuET sistemini geliştirdiklerini dile getirdi. Türkiye’yi tarımsal üretimde hak ettiği yere çıkarmak için sadece ekip, biçmek ve hasat etmenin yeterli olmayacağını, üretimi daha verimli hale getirmek amacıyla tarımsal teknolojiyi de geliştirmek gerektiğine işaret eden Pakdemirli, bunun yolunun da ‘Tarım 4.0 Akıllı Tarım Uygulamaları’nın ön planda tutulmasından geçtiğini ifade etti. Akıllı tarım uygulamalarının faydalarından bahseden Pakdemirli, “Uygulamayla tarlalar insansız traktörlerle sürülebilecek, sensörlerle bitkilerin gelişimi takip edilebilecek, tüm veriler bulut üzerinde saklanıp kullanılabilecek, artırılmış gerçeklik kullanılarak verimlilik senaryoları yapılabilecek, bitkiler ‘drone’ ile ilaçlanabilecek ve tüm makineler ve sistemler birbirleriyle haberleşerek uyumlu ve bir orkestra edasında işlemini yürütebilecek. İşte bu tablo; bizim ‘Tarım 4.0’ı daha iyi anlamamızı sağlayacak. Tüm bu uygulamalar, bize iş gücü, zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken, verimlilik ve performanstaki artışı da beraberinde getiriyor. Ayrıca çevrenin korunmasına da önemli katkı sağlıyor” dedi.
Ülke olarak dijitalleşme yarışında yer almamız gerekiyor
Tarımda hayata geçirdikleri dijitalleşme hamlelerinden bahseden Bakan Pakdemirli, bu kapsamda, gıdada üretimden tüketime tüm zinciri dijital ortama taşıyacak “Dijital Tarım Pazarı’nı (DİTAP) geliştirip hizmete aldıklarını, e- Öğrenme araçlarının tarımda kullanımı için Tarım Orman Akademisi’ni hayata geçirdiklerini, 81 entegre hizmet ile 277 kimlik doğrulama hizmetinin e-Devlet’e entegresyonunu sağladıklarını söyledi. Dijitalleşmenin yeni bir rekabet alanı olduğunun ve ülke olarak bu yarışta yer almamız gerektiğinin altını çizen Pakdemirli, şunları kaydetti: “Tarım 4.0 yaklaşımını tarım sistemlerine entegre etmek, bu politika alanının önemli bir parçasını oluşturmakta. Topraktan çatala tüm süreçlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin tarım sektörüne entegrasyonunu odağına alan bir yaklaşım olan Tarım 4.0’ın 3 ana amacı şu şekilde sıralanmakta: Birincisi; maliyetleri düşürmek ve verimi artırmak. İkincisi; alan veya hayvanı en küçük ölçekte yönetmek. Üçüncüsü ise; beklentiye veya pazara uygun üretim yapmak. Bu minvalde; tarımsal hizmetleri planlamak, yönetmek ve sunmak için bilginin kullanılma şeklini değiştirerek kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlama ve bu sayede daha karlı, daha adil ve sürdürülebilir bir tarım sistemini mümkün kılma vizyonu doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz.” Bakan Pakdemirli, Strateji Belgesi’nin, Tarım 4.0 yaklaşımının paydaşı olan birçok kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, üniversite ve çiftçi katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylar, resmi süreçler ve saha araştırmaları sonucunda hazırlandığını, çalışma boyunca 7 atölye çalışması yapıldığını kaydetti.