Verinin hızlı artışı yaklaşımları etkiliyor
Gereksiz verilerin artık depolama alanı üzerinde tutulmamasıyla başlayan önlemler devamında depolama alanının kendi üzerinde gelen tekilleştirme ve sıkıştırma özelliklerinin kullanılması ile devam ediyor” şeklinde konuştu.
Günümüzde şirketlerin farklı iş yüklerinin farklı gereksinimlerini dikkate alarak, bu yapılara uygun çözümleri seçme eğilimi gösterdiklerini belirten IBM Türk Veri Saklama Sistemleri Platform Lideri Gaye Binark, “Bir anlamda bu konudaki gereksinimlerini değerlendirirken, konuya toplam bir çözüm oluşturacak şekilde yaklaşıyor. Keza verinin hızla artması, bu konudaki yaklaşımları da etkiliyor. Belli bir alanda daha çok veri saklayabilme, artan verinin yönetilmesi, güvenliğinin sağlanabilmesi en önemli konuların başında geliyor. IBM, web ve çeşitli iş uygulamaları için, veri depolama sistemlerinin gelecekteki tasarımını oluşturan XIV sistemini öne çıkarıyor. Otomatik veri yönetimi ve kullanıcı kolaylığı sağlayan yönetimiyle, oldukça esnek, ölçeklenebilen bir performans yapısı sağlaması, sistemin ayırt edici özelliklerini oluşturuyor” dedi.
Şirketlerde kâğıt üzerinde tutulan verilerin elektronik ortamda takip edilmeye başlamasıyla birlikte, elektronik ortamlarda saklanan bilginin hacminin sürekli büyüdüğünü ifade eden İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, “Hızlı bir şekilde artan veri miktarı beraberinde yeni eğilimlerin oluşmasını sağlıyor. Günümüz ekonomik şartlarının getirdiği baskılar maliyet düşürme eğilimini söz konusu kılarken, artan verilerin daha ekonomik olarak işlemek zorunluluğunu ve daha detaylı maliyet analizleri yapma zorunluluğunu da doğuruyor. Veriyi korumak ve yönetmek zorunluluğu, veri depolama sistemlerinin sadece satın alma maliyeti olarak değil toplam sahip olma maliyeti olarak değerlendirilmesini de gerektiriyor” dedi.
Çözümler artıyor
Sayısal ve diğer teknolojik medya uygulamaları ile birlikte veri depolama ürünleri ve çözümleri için ciddi bir ihtiyaç artışının söz konusu olduğunun altını çizen KoçSistem Satış Destek Grup Yöneticisi Güney Seyhan, “Özellikle kurumsal veri depolama pazarında artan veri hacminin yönetimi sürekli göz önüne gelen bir konu haline gelmiştir. Düşük maliyetli veri yönetimi, çeşitli teknolojileri ve farklı altyapı ihtiyaçlarını gündeme getirmektedir. Türkiye’de kurumsal veri depolama pazarının büyüklüğü 100 milyon dolar seviyesine yaklaşmıştır. Böylece Türkiye, yedekleme ürünlerinde Avrupa pazarının üzerinde seyretmeye başlamıştır. Seçimde sadece şirket ölçeği değil kullanım amacı da önem teşkil etmektedir. Her şirket aynı ölçekte olmadığı gibi, her birinin kullanım amacı da birbirinden farklı olabilmektedir. İşitsel, görsel, resim içeren ve medya kaynaklı şirketlerin verileri doğası itibarı ile elektronik hareket bazlı çalışan şirketlerden daha fazla yer tutmaktadır. Seçim sırasında da, toplam sahip olma maliyeti ve ilerde oluşabilecek gizli maliyetlerin mutlaka öngörülmesi gerektiği de ayrı bir gerçektir. Burada, ölçeklemenin her zaman çalışılan yüke göre yapılması ve mümkün olan erişim ihtiyaçlarının aynı kaynaklarda birleştirilmesi de gözden kaçırılmaması gereken önemli bir detaydır” şeklinde görüş belirtti.
Kurumların, gerek operasyonel nedenlerle, gerekse yasal yükümlülüklerle bugün geçmişe oranla çok daha fazla bilgiyi saklamak ve işlemek zorunda olduklarına değinen Microsoft Türkiye Sunucu ve Yazılım Ürünleri Grup Yöneticisi Necip Özyücel, “Bu nedenle veri depolama sistemlerine yatırım yapmayı planlayan kurumların bazı gelişmeleri dikkatle izlemesinde yarar görüyoruz. Öncelikle depolama maliyetleri giderek azalıyor ve veri tekilleştirme gibi yeni gelişen yeni teknolojilere sahip sistemler disk alanlarına daha fazla bilgi yazabiliyor. Diğer bir gelişme alanı ise veri trafiğinin çeşitli iletişim araçlarına bağlı olarak katlanarak büyümesinden kaynaklanıyor. Kurumsal web siteleri, mobil ekipler, çağrı merkezleri ve diğer alternatif iletişim kanalları kurumlarda kesintisiz ve yoğun bir veri akışı yaratıyor” dedi.
2000’li yılların geride bıraktığımız ilk 10 yıllık döneminin teknoloji anlamında önemli gelişmelere sahne olduğunu ifade eden Oracle Türkiye, Teknoloji Satış Danışmanlığı Direktörü Filiz Doğan, “Bunlar, sadece son kullanıcıların hayatını kolaylaştırmakla kalmadı, kurumların iş yapış şekillerini de kökten değiştirdi.
Günümüzde artan veri alanı ihtiyacını karşılamak için mevcut veriyi tekilleştirmek için kullanılan teknolojilerin ciddi öneme sahip olduğunu iddia eden Prolink Veri Depolama Takım Lideri Koray Şeremet, “Benzer şekilde, sunuculara var olmayan disk alanını varmış gibi göstererek atıl alan kullanımını ortadan kaldıran ve mevcut kapasitenin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan Thin Provisioning teknolojisi oldukça fazla önem kazanmaktadır. Ayrıca flash disk maliyetlerinin düşmesiyle standart sabit disklere göre daha iyi performans veren flash tabanlı solid state diskler ve bunları destekleyen veri depolama sistemleri ön plana çıkmaya başlamaktadır. Depolanan verilerin hızlı bir şekilde artması, verilerin tekilleştirme yöntemleriyle daha az alan kaplayacak şekle dönüştürülmesi ihtiyacını ortaya çıkartmıştır” dedi.
Araç takip ve filo yönetim sistemleri içerisinde birçok farklı teknolojiyi barındıran ve çok farklı uzmanlıkları bir arada bulundurmayı gerektiren sistemler. İçerisinde iletişim teknolojisi, yazılım teknolojisi, uydu teknolojisi, veritabanı, veri güvenliği, yüksek miktarda neredeyse gerçek zamanlı veri işleme teknolojisi, sayısal haritalar üzerine dayalı coğrafi bilgi sistemleri ve çok sunuculu şebeke altyapıları gibi pek çok disiplini barındırmaktadır. Araç tarafında da, mobil ortamda çalışmaya uygun yüksek güvenilirlikli sorunsuz çalışan ürün gereksinimi vardır.
Türkiye, diğer pek çok konuda da olduğu gibi teknolojiye ve teknolojinin getirdiği yeniliklere açık bir ülke olduğunu ifade eden Mobiliz Genel Müdürü Levent Aydoğan, “Mobiliz’in araç takip sistemleri alanında Türkiye’de sahip olduğu pazar ve aylık satış seviyeleri, Avrupa’daki pek çok ülkeyi geride bırakmıştır. Teknoloji anlamında da sahip olduğu birikim Avrupa’da yerleşik yine pek çok şirkette mevcut değildir. Mobiliz’in şirket merkezinde şu anda araçlardan gelen günde yaklaşık 7 milyon mesaj işlenmektedir. Mobiliz sistemleri, 55 binin üzerinde araç barındırmaktadır. Araç başına günlük ortalama 150 mesaj alınmakta; günlük miktar 7 milyonun üzerinde olmaktadır. Gelen mesajlar, veri kaybını önlemek için geçici bir veritabanı tablosuna yazılır; oradan işlenerek ilgili alarmlar üretilir ve veriler raporlamaya hazır durumda ilişkisel veritabanına yazılırlar. Veri depolama konusunda SAN gibi merkezi çözümler tercih edilmekle birlikte uygulama niteliğine göre seçim yapılmaktadır. Yedekleme için daha ziyade teyp kullanılmaktadır. SAN kullanımının avantajları; birkaç sunucudan merkezi bir yere erişim sağlaması; kendi içinde güvenlik önlemleri sağlaması; büyüme konusunda esnek ve ileriye açık olmasıdır” dedi.
Sürekli ve artan bir şekilde büyüme gösteren uygulama ve veriler nedeniyle veri merkezlerinin kapasitesinin hızla artırmaya devam ettiğine dikkat çeken NetApp Sistem Mühendisi Burak Koç, “Ancak bununla beraber artan enerji maliyetleri kurumları ve çevreyi direk etkiliyor. Bütün dünyada etkisini gösteren çevreci BT kavramı, eldeki kaynakları daha etkin kullanma yöntemlerini beraberinde getiriyor. Tam bu noktada, sanallaştırma, bütün veri merkezlerine hızla yayılmaya başladı. Sanallaştırma ile sunucu kaynaklarından en fazla şekilde yararlanma avantajı, hem maliyetler hem de çevre için önemli bir rol oynuyor. Ancak bunun veri merkezlerine tam olarak yansıyabilmesi için sunucular gibi veri depolama sistemlerinin de sanallaştırılması gerekmektedir. Sanallaştırılmış veri depolama sistemleri daha az kapasiteyi daha verimli kullandırarak kurumlara enerji maliyetlerinde büyük katkılar sağlamaktadır” şeklinde konuştu.