Veriyi hızlı ve doğru işleyen kazanacak
Endüstri 4.0 dönüşümü; rekabet avantajını, daha az maliyetli işgücüne sahip fabrikalardan, BT ve operasyonel teknolojilerin sentezini gerçekleştiren akıllı üretim tesislerine taşıyor. Bu sayede firmalar daha yüksek katma değere sahip ürünleri daha düşük maliyetler ile üreterek rekabet avantajı sağlıyorlar. Nesnelerin interneti teknolojisi, iş dünyasında, çalışanları, varlıkları, altyapıları, makineleri ve ürünleri birbirine bağlayarak ve bunlar arasındaki iletişimi sağlayarak dijital dönüşüm sürecindeki firmaların sinir ağı haline gelecek. Bu beklentiyi dile getiren KoçSistem Grup Müdürü Okan Tezer’e göre, akıllı ve bağlı ürünler ile firmalar ürünlerinden topladıkları veriler ile sürekli iyileşen kalite ve satış sonrası gelir modelleri oluşturabilecekler.
Yakın gelecekte hızla artan veri, işlem gücü ve kolaylaşan bağlantılar ile nesnelerin interneti, firmaların operasyonlarında daha fazla yer tutacak. Üretim, operasyon ve ürünlerden toplanan veri miktarının artması ile analitik ve iş zekasının önemi artacak, dokunmatik mobil cihazlar ve arttırılmış gerçeklik gibi gelişmiş insan-makine arayüzleri çalışan verimliliğini üst düzeye çıkaracak. Gelişmiş robotik ve 3D yazıcılar gibi otomasyon teknolojileri ile dijital bilgilerin fiziksel dünyaya daha kolay aktarımı yeni ürün çalışmalarının hızlanmasına izin verecek. Okan Tezer, beklentilerini şöyle anlattı:
“Dijital dönüşümün gereklerini yerine getirerek Endüstri 4.0'a ayak uydurmuş yeni firmaların piyasaya çıkması beklediğimiz bir durum. Bununla birlikte, pazardaki mevcut oyuncuların da kendilerini dijital olarak yenileyerek hayatlarına devam edeceğini öngörüyoruz. Endüstri 4.0 ile çalışma modelleri ve iş tanımları yeniden belirlenecek. Bu da yeni iş ihtiyaçlarını beraberinde getirecek, daha nitelikli çalışanlar ön plana çıkacak. KoçSistem olarak, akıllı şehir kavramını, bilgi teknolojilerinin kullanımı ile insanların hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini artıracak uygulamalar bütünü olarak görüyoruz. Artan nüfus; güvenlik, trafik yoğunluğu, çevre temizliği, enerji verimliliği ihtiyacı gibi konuları beraberinde getiriyor. Bu sorunların çözümü için en temel nokta BT’nin ve dolayısıyla nesnelerin interneti teknolojisinin kullanımı.”
Nesnelerin interneti uzun vadede tüm iş alanlarını etkileyecek. Enerji sektöründen sağlık kurumlarına, tekstilden üretim firmalarına kadar farklı alandaki şirketler bu alana yatırım yapabilirler. Çünkü Okan Tezer’in de işaret ettiği gibi nesnelerin interneti, teknolojiyi, sağlanan hizmetin herhangi bir aşamasında kullanan bütün şirketleri kapsayan bir devrim. Yakın gelecekte ise özellikle üretim, enerji ve ulaştırma sektörlerinde en çok fırsatı barındırdığını söylemek mümkün. “Veriyi zamanında ve doğru işleyen her iş birimi çok kazançlı çıkacak” yorumunu yapan Tezer, güvenlik konusunda şu bilgileri verdi:
“KoçSistem gibi, donanım, hizmet ve servisleri entegre bir şekilde sunabilen şirketler, en önemli değeri oluşturan ve diğer tüm firmaların dönüşümüne öncülük edenler olacak. Nesnelerin interneti ile kişilerin ve firmaların bütün özel verileri artık izlenebilir ve yönetilebilir hale geliyor. Bu; kurumlara rekabet, şahıslara yaşam kalitesi avantajları sağlasa da aynı zamanda kötü niyetli saldırıların riskini arttırıyor. Verinin güvenliği için haberleşmenin her katmanında veri güvenliği sağlanması hedefleniyor. Veri taşıma (transport) katmanında yaygın olarak kullanılan SSL’e göre avantajları olan TLS (Transport Layer Security) & DTLS (Datagram Transport Layer Security) standartları şifrelemeyi sağlamak için kullanılmakta. Uygulama katmanında ise veriye erişim ve dağıtımının yönetimi için rol ve yetki politikaları önem kazanmakta. Bizler de verinin güvenliği ve yönetimi ile ilgili OneM2M gibi IoT mimarilerinin gerektirdiği güvenlik standartlarına uygun çözümler üretiyoruz.”