Vodafone zirvede farklı alanlarda mesajlar verecek
Sağlıktan, finansa, bulut bilişimden akıllı şehirlere konferans, forum ve sonraki adım etkinlikleri ile çok kapsamlı bir içeriği katılımcıları ile buluşturacak olan etkinliğin ana sponsoru Vodafone da, farklı alanlarda zirve katılımcılarına önemli mesajlar verecek.
Bu yıl İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 11-13 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ICT Summit Eurasia Bilişim Zirvesi’12, beş bakanlık ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve KOSGEB destekleri ve Vodafone ana sponsorluğunda düzenleniyor.
Sağlıktan, finansa, bulut bilişimden akıllı şehirlere konferans, forum ve sonraki adım etkinlikleri ile çok kapsamlı bir içeriği katılımcıları ile buluşturacak olan etkinliğin ana sponsoru Vodafone da, farklı alanlarda zirve katılımcılarına önemli mesajlar verecek. Biz de Vodafone olarak zirvede farklı alanlarda katılımcılara vermek istedikleri mesajları Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel’e sorduk ve kendisinden yanıtlarımızı aldık.
» Vodafone, ICT Summit Eurasia-Bilişim Zirvesi’nde Telekom Konferansı’nda hangi mesajları verecek?
Mobil iletişim teknolojilerinin toplumsal hayatta yaratabileceği büyük dönüşüm bu toplantının ana gündemi olacak. Mobil teknolojilerin getirdiği müthiş dinamizmin ortaya çıkardığı yeni iş olanakları ve sosyal imkânları masaya yatıracağız. Biz Vodafone Türkiye olarak “güvenilir iş ortağı” olma misyonumuzla kurumsal müşterilerimizi yenilikçi ve verimlilik sağlayan çözümlerle buluşturuyor, bireysel müşterilerimizin yaşamlarını kolaylaştırıyoruz. Bu kapsamda, zirvede mobil teknolojilerin yarattığı fırsat eşitliği ile toplumda ne kadar büyük bir değer yaratılabileceğine ve bunun müşteri odaklı bir yaklaşımla nasıl hayata geçirilebileceğine dair vizyonumuzu paylaşacağız.
Zirvenin önemli bir başka gündem maddesi de sektörel konular olacaktır. Vodafone Türkiye telekomünikasyon sektörünün sürdürülebilir bir yapıda büyüyebilmesi için, toplam vergi yükünü azaltacak, mevcut vergi yapısından kaynaklanan rekabet sorunlarını giderecek bir vergi mevzuatının hazırlanması ve hızla yürürlüğe konması gerektiğine inanıyoruz. Toplantıda bu yönde mesajlar da vereceğiz.
Bir diğer önemli konu, Türkiye bilişim ve iletişim sektörünü 2023 hedeflerine taşıyacak yol haritası. Sadece ülkenin iç talebini canlandıracak tedbirler değil, bunun yanında Türkiye’nin diğer ülkelerin taleplerini karşılayacak bir bölgesel ICT üssü olması gerekmektedir. Bunun için önümüzdeki dönemde gündeme getirilecek teşvik paketleri büyük önem taşımaktadır.
» Vodafone’un sağlık, finans, eğitim sektörlerine yönelik yaklaşımları konusunda kısa bir bilgi verebilir misiniz? Zirvede hangi mesajları vereceksiniz?
Telekomünikasyon sektöründe gelişme eğilimini artık mobil teknolojiler belirliyor. Bugün sadece insanlar değil, insanlar ve makineler; makineler ve makineler de birbirleriyle sürekli bağlantı halindeler. Bu hızlı gelişme öncelikle insanlar arasındaki sayısal uçurumları kapatmak, fırsat eşitliği sağlamak açısından önemli katkılar yapıyor. Ayrıca finans, perakende, sağlık, eğitim ve daha birçok sektörde yepyeni iş modelleri ve sosyal imkânlar yaratıyor. Zirvede bu fırsatlara dikkat çekeceğiz ve çözümlerimizden örnekler sunacağız.
Öte yandan, mobil teknolojilerin sağlık sektörüne bütünleştirilmesi, sağlık hizmetlerini hastane dışına taşıyarak, hasta ile doktorun mekandan bağımsız şekilde iletişim kurabilmesine olanak sağlıyor. Bu teknolojiler sayesinde cep telefonlarımız aracılığıyla sadece birkaç tuşa basarak doktorumuzla test sonuçlarını paylaşabiliyor ve değerlendirmesini hızlı bir şekilde alabiliyoruz. Bu teknolojilerin sağlık alanında kullanımının artmasıyla birlikte hastaya özel, yani kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri giderek ön plana çıkıyor. Vodafone Türkiye’nin bu alanda Medline ile yaptığı işbirliği ülkemizde önemli bir gelişme oldu. Uzaktan hastalık takibi, diyabet ve tansiyon hastalarının gün içinde kendi cihazlarıyla ölçtükleri değerleri cep telefonları üzerinden Medline Alarm Merkezi’ndeki doktorlara ulaştırmalarını mümkün kılıyor. Medline, ölçüm değeri standart değerin altında veya üstünde gelen hastalarla hızlıca irtibata geçerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor; acil ve hayati durumlarda abonelerin bulunduğu lokasyona ambulans ve ekip sevk ediyor.
Sağlık alanında mobil teknolojilerin desteğini gösteren bir başka örnek de Türkiye Vodafone Vakfı’nın Türk Kızılayı ile yaptığı işbirliğidir. Vodafone’un teknolojik altyapısından faydalanarak geliştirilen bu işbirliği kapsamında Vodafone abonelerine ücretsiz olarak “Kan Bağış Noktası Bilgilendirme Servisi” sunuluyor. Servise üye olan Vodafone aboneleri, hem bulundukları lokasyona gezici Kızılay Bağış Araçları geldiğinde haberdar oluyor; hem de kan verme ve düzenli kan bağışıyla ilgili bilgilere ulaşabiliyorlar.
Eğitim alanında da mobil teknolojilerin, özellikle de 3G teknolojisinin yapabileceği önemli katkılar var. 3G, her an her yerden bilgiye erişimi mümkün kıldığı gibi, öğrencilerin güvenliği açısından da çok değerli avantajlar sunuyor. 3G sayesinde aileler dilediklerinde cihazın ve öğrencinin konum bilgisini takip edebilmekte, böylelikle çocuklar okula gitmediklerinde veliler bilgilendirilebiliyor. 3G’nin sunduğu bir diğer avantaj ise tabletler üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere ve öğretmenlere konum bazlı bilgi ve servislerin verilebilmesidir. Bu nedenle FATİH Projesi’nde tabletlerin 3G özelliğini içermesi projenin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
» Bulut, çok önemli bir rol üstleniyor günümüzde. Vodafone’un bu konuya yaklaşımı konusunda bilgi verebilir misiniz? Bu konudaki mesajlarınız ne olacak?
Bulut bilişim, şimdiden kurumların ve bireylerin günlük yaşamlarının önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Bu ağırlığı giderek artacaktır, çünkü kurumlara sağladığı verimlilik ve tasarruf son derece çekicidir. Vodafone Grubu’nun küresel çapta yaptığı araştırma, KOBİ’lerin yüzde 17’sinin halihazırda tüm BT ve iletişim süreçlerini bulut üzerinden yönettiklerini; bu oranın önümüzdeki yıl içinde yüzde 44’e, 3 yıl içinde ise yüzde 72’ye yükseleceğini ortaya koyuyor. Bununla beraber, yeni işletmelerin bulut bilişime eskilere oranla daha çok yöneldiği de yapılan araştırmaların ortaya koyduğu önemli bir veri. Öyle ki iki yılın altında geçmişe sahip işletmelerin yüzde 25’i bulut bilişime yönelirken, 10 yılın üzerindeki şirketler yüzde 6 gibi bir oranla bu çözümleri benimsiyorlar.
KOBİ’lerin bütçe kısıntıları dolayısıyla teknolojik altyapı yatırımı yapamıyor, bunun bir sonucu olarak da kendileriyle daha büyük ölçekteki kurumlarla eşit rekabet koşullarına sahip olamıyorlar. Biz, Vodafone İş Ortağım Kırmızı Bulut ile KOBİ’lerimize sunduğumuz yüzde 95 tasarruf avantajı ve akıllı iş yapma biçimlerinin yanında, aynı zamanda teknolojiye erişimde fırsat eşitliğinin de kapılarını açıyoruz. Bu kapsamda bulut bilişim alanındaki hizmetlerimizi Vodafone İş Ortağım Kırmızı Bulut çatısı altında topladık.Zirvede vereceğimiz en önemli mesaj bulut bilişimle artık, hangi ölçekte olurlarsa olsunlar şirketlerin teknolojiye erişiminin kolaylaştığıdır. Küçük ölçekli firmalar bile teknolojiye erişim ve verimlilik sayesinde rekabet gücünü artırmaktadır.
» Akıllı Şehirler yaklaşımı konusunda kısa bilgi verebilir misiniz? Zirvede bu konuda hangi mesajları vereceksiniz?
Mobil teknolojilerin bireylerin hayatından başlayarak daha geniş ölçekte toplumsal dönüşüme uzanan büyük etki alanının temelinde “bilgiye anında erişim” imkânı yatıyor. Bu teknolojilerden yeterince yararlandığımız taktirde kentlerin ve buralarda yaşayan bireylerin yaşam kalitesine somut katkı yapmak mümkündür.
Bugün şehiriçi ulaşım, günümüzde bireylerin yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin başında geliyor. Ulaşım altyapıları ve sistemlerindeki her türlü problem, toplumsal ve sosyal yaşantıya gürültü, hava kirliliği, trafikte geçen saatler ve gideceğiniz yere ulaşmakta zorluk olarak geri dönüyor.
Vodafone Türkiye’nin Ulaşım A.Ş. ve IBM Türk ile birlikte hayata geçirdiği İstanbul Hareket Halinde projesi bu zorluklara çözüm getirmeyi hedefliyor. Proje toplu taşıma sisteminde etkin planlama ve doğru kaynak dağılımı ile bir yeniden yapılanmayı mümkün kılarak, toplu taşımaya geçiş sürecinin daha etkili ve yüksek kapasiteli şekilde gerçekleşmesine olanak sağlıyor.