Volkandan “sanat eseri”- 2
Amerikalı “ışık mimarı” James Turrell’in Arizona’da çöl ortasında yükselen bir yanardağı var. Sönmüş bu yassı volkanın tepesinde bir de krateri… Turrell, 1979’dan beri krateri “sanat eseri”ne dönüştürüyor. Şu sırada 70 yaşında olduğuna göre, eh her halde bir 10-20 yılı daha olabilir “sanat eseri”ni bitirmek için. Roden Krateri’ndeki bu eser halka açık değil, sadece kendi seçtiği sanatseverlere gösteriyor.
Turrell’in ışık oyunlarına ve optik yanılsamalara dayanan duyumsal (hissedilen=sensory) sanatı için bu krater ideal. Çünkü ıssızlığın ortasında. Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde. Daha da önemlisi, civarda gece aydınlatma yok. Yakındaki Flagstaff kasabası, mühim gözlemevi Lowell’e yakın olduğu için şehirde geceleyin “karartma” uygulanıyor. Işık kirliliği yüzünden Lowell’in gözü kamaşmasın ve uzayı daha iyi görsün diye. Bu karanlık, Turrell’in dağda gök yüzüne açtığı pencerelerden yıldızları görmek için ideal.
Gündüzü ıssız, gecesi karanlık bu kraterde Turrell, sanatını istediği gibi icra ediyor. Finansman: Yanardağ çevresinde kendi arazisinde 587 kilometrekarede “organik” koşullarda beslediği en az 2,500 sığırı var. Bu işlerle uğraşsın diye bir de vakıf kurmuş: Skystone.
Yaratıcılığın sınırı, paraya kadar. Eğer parayı bulursa, yaratıcılık devam eder gider. Turrell’de de durum bu… Kraterin içinde yaptıklarını anlatmak zor. Sadece şu kadarını diyebilirim: Dağın içine öyle bir koridor açmış ki, her 18 buçuk yılda bir, Ay bu koridorun ortasına doğacak. Gelecek buluşma 2025’te. Burası bir tür Maya-İnka-Aztek-Mısır Piramitleri kıvamında astronomi astroloji gözlemevi gibi.
Kraterden göğe açılan pencerelerin biçimi, güneşin içeriye giriş açısını belirliyor. Yaptığı diğer optik ayarlamalarla ortam, renk ve ışıkla tanımlanan bir sihir ve büyüye dönüşüyor. O, ışığı mimari olarak kullanan özgün bir sanatçı.
1968’den beri sergi açan Turrell’in tamamen kendine özgü sanatından bir kaç nokta:
*Arjantin’de Buenos Aires’e uçakla 2 saat uzakta, oradan arabayla 4 saat uzakta Colomé yaylasında sadece kendi eserleri için 1,680 metre karelik bir müze kuruldu.
*Japonya’nın orta kesiminde Naoshima Adası’nda Chichu Sanat Müzesi’ndeki “eseri” en iyi akşam güneş battıktan sonra “anlaşılır.” Bunun için rezervasyon şart. Eseri aynı anda en fazla 35 kişi “yaşayabilir.”
*New York’ta Modern Sanatlar Müzesi’nin (MoMA) sergi evi PS1’de “Buluşma” (Meeting) adlı eseri, hava açık olduğu zaman izlenebilir. Çünkü eser, tavana açılmış bir pencere ve oradan görülen gökyüzü. İçinde bulunduğu salondaki aydınlatma sayesinde göğün rengi “farklı” algılanıyor. İşin sırrı aydınlatmada!