WikiLeaks, saydamlık sağlar mı?
Hızla gelişmekte olan durumlar hakkında, haftalık bir yayına yazı hazırlamak pratik değil. Çünkü, siz bunları okuduğunuzda aradan koca bir hafta geçmiş olacak. Ama, geleceğe not düşmek adına: WikiLeaks’le ortaya çıkan yeni “veri iletim” sistematiği hakkında görüş belirtmek gereği var.
WikiLeaks keşke devletleri daha saydam olmaya doğru itekleyen bir ivme yaratmış olabilse? Dünyadaki “en saydam” olduğunu iddia eden devletler dahi, elbette neler neler gizliyor. WikiLeaks’in İsveç’ten “yayın yapması” boşuna değildi. İsveç, halen en saydam, en özgürlükçü bir medya yasası uyguluyor. WikiLeaks sunucuları, Stockholm’ün hemen dışında depomsu bir yerlerde. Julian Assange, İsveç’ten sığınma bile talep etti. Ama olamadı. İşin içine başka işler girdi.
İsveç Devlet Televizyonu, 9 Aralık’ta yayınladığı WikiLeaks belgeselinde, sızdırılan videolardan sadece iki tanesini –İsveçli bir gazetecinin yorumu eşliğinde- ekrana taşıdı. Görüntüler tek kelimeyle feciydi.
Eğer bir helikopterden aşağıya bakan Amerikan askerleri, Irak’ta bir sokakta konuşan 4-5 kişiyi “tehlikeli” sayıp, üzerlerine helikopterden ateş açıyorsa… Bunu yapanlar, daha sonra olayı gülerek anlatıyorsa… Orada yaralanan birine yardım etmek üzere kamyonetini durdurup dışarı çıkan birine de ateş ediliyorsa… Ve sonradan, araçta üç çocuktan başkası olmadığı anlaşılıyorsa… Bu ve bunun gibi “insanlık suçu” sayılacak durumlara dair video ve belgeler, WikiLeaks tarafından dünya kamu oyuna sunulduysa –ve başkaları da sıradaysa- olay, sadece “belge sızdırmak” değildir. İnsanlığın temel kavramlarıyla ilgili hale geldi demektir.
WikiLeaks’e destek amacıyla internette otomatik örgütlenmelere tanık oluyoruz. Kendilerine “İsimsiz-kimliksiz” anlamına “Anonymous” adını takan bu gençlerin, olayın özünü anlayıp anlamadıkları belli değil. Sayıları tahmin edilemiyor. WikiLeaks’e para akışını kesen sitelere saldırıyorlar. “V for Vendetta” (Öc almak) romanı ve filmindeki “sırıtkan” maskeyi kullanıyorlar. Protesto gösterilerinde bu maskeyle dolaşanlar var. (Roman/filmde, V isimli meçhul kahraman, diktatörlük yönetimine karşı savaşıyordu).
Ancak dünya kamuoyu algısında, WikiLeaks protestosu, devletleri saydamlığa davet boyutundan uzaklaşarak, bir tür site yıkıcılıkla özdeşleştirmeye başlarsa (ya da başladıysa) bunun, demokrasi eşittir saydamlık denklemine bir yararı olmayacak.
Bu arada, Julian Assange’ın WikiLeaks’i “diktatörce” yönettiğini söyleyip ayrılan arkadaşları OpenLeaks’i kurdular. Ve daha “sakin” bir şekilde aynı işi yapmaya giriştiler. Ama resmi belge sızdırıp dünyaya yaymak, ne kadar sakince yapılabilir ki? Bu yazıyı siz okuyana kadarki gelişmeler belki bu konuda da bilgi sahibi olmamıza yaramış olabilir?