Yanlış tablet, uçuş güvenliğini de riske atıyor
Panasonic, VDC Araştırma Grubu’na yaptırdığı araştırmayla uçuş sektöründeki elektronik uçuş çantası (EFB) kullanımına ışık tutuyor. Elektronik uçuş çantaları, uçak kokpitlerine normalde 50 kg ağırlığına kadar ulaşan evrak çantalarının yerini alarak, pilotlara havacılık verilerine kolay erişim imkânının yanı sıra, navigasyon haritaları, kılavuzlar, kalkış için yapılan hesaplamalar, iniş ve yakıt tahmini özelliklerini tek bir tablet içerisinde kullanabilme avantajlarıyla büyük havayolu şirketleri tarafından bir süredir tercih ediliyordu. Alandan tasarruf ve hız gibi özellikleriyle ilk nesil elektronik uçuş çantaları ilk dönemde ilgi görürken, çantaların en kilit özelliklerinden biri olan tabletler için tüketici tabletlerinin tercih edilmesi birçok soruna yol açmıştı.
Araştırmaya göre, elektronik uçuş çantası yerine tüketici tabletlerinin konulması, önemli riskleri beraberinde getiriyor. Havayolu kullanımına uygun olarak tasarlanmış tablet kullanılan elektronik uçuş çantaları ise olası risklerin önüne geçilmesinde en güvenilir yöntem. Bu arada, sıradan tabletler nedeniyle pahalıya mal olan hataların oranı da uçuş şartlarına göre tasarlanmış dayanıklı cihazların yarattığı sonuçlara kıyasla beş kat daha fazla.
Eskime payı tabletlerde öne çıkıyor
VDC Araştırma Grubu’nun yaptığı araştırmaya göre, geleneksel EFB çözümlerini kullanan havayolu şirketlerinin yaşadığı sorunlar güvenilirlik, kullanılabilirlik ve uyuşmazlık olmak üzere üç kategoriye ayrılıyor. Geleneksel tabletlerin ısıya, soğuğa, titreşime ve darbelere karşı dirençsiz olması nedeniyle içinde geleneksel tablet barındıran elektronik uçuş çantalarının kullanım ömrü kısalabiliyor. Sonuçlara göre, uçuş koşullarını karşılamayan cihazların yüzde 18’inin bir yıl içerisinde yenilenmesi gerekiyor. Bu oran, üçüncü yılda yüzde 83’e kadar yükseliyor. Bu da şirketlere ek bir maliyet yüklüyor.
Ekranda matlık, güvenlik riski doğurabiliyor
Kullanılabilirlik boyutunda ise uçuş koşullarına uzmanlaştırılmamış tabletlerin ekran parlaklığı sorunları gündüz ve gece uçan pilotlar için zorluklar oluşturuyor. Uçuş tabletindeki bilgileri görüntüleyebilmek için 0,5cd/m²’den 800cd/m²’ye kadar ayarlanabilir parlaklık aralığı gerekirken, tüketici tabletlerinde bu aralık 50cd/m² – 410cd/m² arasında kalıyor. Ekran parlaklığı nedeniyle pilotlar hayati bilgilere anında erişme konusunda sıkıntı yaşadığından bu durum uçuş güvenliğini de riske ediyor. Batarya sorunları da hem pilotları hem de BT bakım ekiplerini zor durumda bırakabiliyor.
Uyuşmazlık boyutunda ise standart tabletlerin uçaklara özel montaj seçenekleri barındırmaması nedeniyle kokpit entegrasyonunda zorluklar yaşanırken, uygulama uyuşmazlığı Android tabanlı işletim sistemleriyle çalışan standart tablet tercih eden Windows altyapılı birçok havayolu şirketi için sorunlara yol açıyor.
Yeni nesil EFB çözüm sağlıyor
Tüm bu sorunlar ve riskleri bertaraf etmenin en uygun yöntemi ise havacılık şartlarına göre tasarlanmış EFB tabletler oluşturuyor. Tam dayanıklı olarak tasarlanan bu tabletler, hatalardan kaynaklanan arıza süresini azaltıyor ve çok daha uygun bir toplam sahip olma maliyeti sunuyor. Uzmanlar en yeni nesil EFB tablet sınıfına giren cihazların sahip olması gereken kriterleri şöyle sıralıyor:
– En son Windows 10 Pro sürümü ile kullanılabilir veya Windows 7 Pro işletim sistemine düşürülebilir olmalı
– Bir sonraki nesil EFB uygulamalarını çalıştırabilecek kapasitede ve işlem gücünün gelecekte de kullanılabilir olmasını sağlamak amacıyla en yeni nesil Intel işlemciler ile donatılmalı
– Bataryalar güç ünitesi değişikliği yapılırken ve bilgi teknolojileri ekibi için uzun süreli kullanımı ve bakımı kolay hale getirmek üzere, cihaz çalışmaya devam edebilirken kullanıcı tarafından değiştirilebilmeli
– Pilotlar, parlak gün ışığı ve ışığın çok az olduğu gece saatleri de dahil olmak üzere, uçuşun her aşamasında ne yaptıklarını net bir şekilde görebilmeli
– Ekran parlaklıkları 0,5cd/m²’den 800cd/m²’e kadar ayarlanabilir olmalı
– Kokpit montajına uyumlu olmalı
– Kolay kullanımlı olmalı
Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Çoğu şirket, tercih ettikleri teknolojinin en az üç yıl görev yapmasını ve düşük bakım maliyetine sahip olmasını ister. Havayolu sektöründeki elektronik uçuş çantalarında standart tabletlerin kullanılması bu iki ihtiyacı olumsuz yönde etkiler. Cihazların ömrü erken biter, ekran parlaklığı ve bataryanın yetersizliği uçuş güvenliğini riske atar ve sert kullanım koşullarında cihazlar bozulabilir. Lojistikten acil servislere kadar sert kullanım koşulları yaratan sektörlerde sunduğumuz kurumsal mobil cihaz çözümleriyle kurumların uzun ömürlülük ve kesintisiz çalışma ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Panasonic Elektronik Uçuş Çantası da bunun bir örneği.”