Yapay zekâ; aklını kullananlar için fırsat üretmeyenler için ise tehdit
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu’nun konuşmacı olduğu `Yapay Zekâ; Elektrik, Elektronik, Haberleşme ve Biyomedikal Mühendisleri İçin Fırsat mı Tehdit mi?` başlıklı seminer, 25 Ocak tarihinde EMO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu’nun yanı sıra EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri; Cevdet Aslan, Murat Subaşı, Yedek Üye Kenan Erpir ve Şube Müdürü Mustafa Öztürk‘ün ve üyelerin katıldığı seminerin takdim konuşmasını EMO Ankara Şubesi 26. Dönem Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Hatice Bilge Alğın yaptı. Alğın, “EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının coşkusuna, şanına yakışır, dünyanın değişim ve dönüşüm mottosuyla uyumlu vizyonumuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu akşamki konumuz; ‘Yapay Zekâ Mühendisler İçin Tehdit mi Yoksa Bir Fırsat mı?’ Malumunuz teknoloji şirketleri on binlerce kişiyi işten çıkarıyor. Resesyon riski işin sadece rasyonalize edildiği kısım. Esas sebep yapay zekânın gelecek 4-5 senede pek çok işi ortadan kaldıracak olması ve yapay zekâ teknolojilerine yatırım yapma kararı. Bu gelişme bizi nasıl etkiliyor? Ya işimizi ve uzmanlığımızı teknoloji ile uyumlu kılacak ve yapay zekâ teknolojilerine hükmedeceğiz ya da oyun dışı kalacağız. Bireyler ve şirketler için gelecek dört senenin en önemli riski bu olarak öngörülüyor. Bizler de EMO Ankara Şube olarak dijital dönüşüme ayak uydurmak amacıyla odamızın süreçlerini dijitalleştirmeye çalışıyoruz. e-Genel kurul yapmak istiyoruz. Üyelerimizin üyelik işlemlerini, proje onay ve tahsilat işlemlerini, eğitim kayıt ve sertifikalandırma süreçlerini dijital ortamlarda gerçekleştirmek ve tüm verilerimizi KVKK ile tam uyumlu olarak dijital arşivlemek istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Chat GPT bugüne kadar eğitilmiş en büyük yapay zekâ modeli – Daha muhteşem modeller yolda!
Yapay zekâyı; ‘İnsanın düşünme, anlama, kavrama, iletişim kurma, yorumlama ve öğrenme yapılarını anlayarak benzerlerini ortaya çıkaracak yeni yaklaşımların bilgisayar yardımıyla geliştirilmesi ve insanlığın hizmetine sunulabilmesi” olarak tanımlayan Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, bir yapay zekâ modeli olan Chat GPT ile ilgili bilgi verdi. Sağıroğlu, Chat GPT’nin başlangıçta 10, şimdilerde ise 31 araştırmacı mühendisten oluşan OpenAI laboratuvarlarında oluşturulduğunu ve 570 GB veri ile eğitilen, 175 milyar bağlantılı, 90 katmanlı, bugüne kadar eğitilmiş en büyük yapay zekâ modeli olarak tanımladığına ama daha muhteşem modellerin de yolda olduğuna dikkat çekti. Chat GPT modelinin ilk versiyonunun 2018 yılında oluşturulduğunu ve son versiyonun 2021 yılına kadar yazılmış ve dijital ortamda bulunan tüm eserler, tüm ansiklopediler, kitaplar ve internette bulunan tüm verileri okuyup anlamış bir model olduğunu ve çok dilli sohbet geliştirebildiğini vurgulayan Sağıroğlu, Chat GPT’nin kullanıcılar için avantajlarını şöyle sıraladı: Veri toplama ve eğitim sürecine ihtiyaç olmaması, hızlı bir şekilde kullanıma hazır olması, çok fazla veriyle eğitilen ama kullanımda az veriyle zeki cevap üreten bir model olması, çok yönlü kullanım için ideal bir ortam sağlaması, çoklu dilli sohbet yapma yeteneğine sahip olması, düşük güç tüketimi olması ve mobil cihazlar için ideal olması. Chat GPT’nin soru-cevap özelliğini de barındırdığını paylaşan Sağıroğlu, “Matematik denklemleri çözebiliyor, pek çok dilden çeviri yapabiliyor, yazılım geliştirebiliyor” dedi. Sağıroğlu, günümüzde dar yapay zekânın kullanıldığını belirterek şunları aktardı: “2029’da genel yapay zekâ kullanacağız. 2040’da hedef; süper yapay zekâ! Artık süper yapay zekâya gidiş durdurulamaz!”
Yapay zekâ zeki… Ama aklı yok, empati kuramıyor, aşık olamıyor, ağlayamıyor…
Sunumunda Chat GPT ile ilgili teknik bilgilere ve farklı yapay zekâ sohbet robotları (sohbot) olduğuna da yer veren Sağıroğlu, EMO-Gençlerin ve üyelerinin Chat GPT’den nasıl faydalanabilecekleri üzerine örneklemelerde bulundu. Chat GPT’ye; lise öğrencilerinin düşünme ve problem çözme gibi yeteneklerini geliştirmelerini engelleme, yanıtlarında sıklıkla cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi yargıları içerme, pek çok konuda yanlış cevap verme ve yapay zekâ destekli ödevlerin yasaklanması gibi önlemler alma gibi gerekçeler ile yurt dışında bazı kısıtlamalar getirildiğini aktaran Sağıroğlu, yapay zekânın sohbet, anlama, cevap verme, eser üretme, şiir yazma gibi birçok özelliği olmasına karşın zeki olduğunu ama aklı olmadığını, empati yapamadığını, rezonansa gelip aşık olamadığını, güzel şeyleri takdir edemediğini, zevk veya haz alamadığını, ağlayamadığını ve mizah yapamadığını vurguladı. Seminer, yapay zekâ uygulaması ChatGPT ile dinleyiciler arasında canlı sohbet ve soru-cevap ile devam etti. Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, yapay zekâ ve uygulamalarının; bilimi rehber edinen, bilenler, üretenler okuyan ve kendini geliştiren ve en önemlisi aklını kullananlar için bir fırsat ama bunları kullanmayan, üretmeyen ve kendisi geliştirmeyenler için ise bir tehdit olduğuna dikkat çekti. Sağıroğlu katılımcılarla “Yapay zekâyı kendiniz için kullanın, çalışarak, üreterek, anlayarak, yanlışlarını düzelterek katkı verin!” mesajını paylaştı.