Yapay Zeka Durumumuzda İlginç Bir Çelişki
Microsoft ile Ernst Young’ın yeni bir raporuna göre, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasında yapay zeka konusunda Türkiye’nin lider konumunda olduğu haberi var (http://bit.ly/2xdpS2g). Araştırdım ama raporun kendisine erişemedim. Haberlerden anladığım kadarıyla, şirketlere sorulan sorulara aldıkları yanıtlar üzerine bir değerlendirme yapılmış. Türk iş dünyasının yapay zeka anlayışı ve uygulamaları hakkında verdiği bilgilerden, diğer Afrika ve Ortadoğu ülkelerine göre daha iyi durumda oldukları sonucu çıkmış.
Öte yandan, iki saygın araştırma kuruluşunun (Oxford Insights ve International Development Research Center) yaptığı bir çalışma, “Government Artificial Intelligence Readiness Index 2019” (Hükümetlerin Yapay Zeka Hazırlıklılığı 2019) başlıklı bir rapor olarak yayımlandı (http://bit.ly/31OzwXn). Yönetişim, fiziksel altyapı ve veri, beceri ve eğitim, hükümet ve kamu hizmetleri başlıklı 4 küme altında 11 farklı veri toplanarak hazırlanan bu endekse göre, Türkiye 194 ülke içinde 46. sırada. Ortadoğu’da lider durumunda değiliz. Katar (42.), İsrail (21.) ve Birleşik Arap Emirliği (19.), Türkiye’nin üstünde.
Yukarıdaki iki araştırmadaki çelişkinin iki şekilde yorumlanabilir: (1) İşdünyamız yapay zeka konusunda hükümetimize göreceli olarak daha hazır durumda. (2) Somut verilere dayanarak yapılan ikinci araştırma, görüşmelerle yapılandan birincisinden daha güvenilir; dolayısıyla, ikinci araştırma sonuçları geçerli. Her durumda, bu raporlar ışığında, hükümet temsilcilerinin yapay zeka konusunda durumumuza ilişkin bilgi paylaşması, yapılan ve yapılacakları konuşmalarında açıklamaları çok yararlı olur.
Plan, Program ve Strateji Gereği
Ömer Fatih Sayan, İnovasyon Haftası etkinliğinde, 5 Mayıs 2019 günü yaptığı konuşmada, teknolojinin temel felsefesinin dönüşüm fikri üzerine kurulu olduğunu belirttikten sonra “Bu dönüşüm elbette uzun vadeli planlar yapmak, stratejiler belirlemek gerektiriyor” demişti (http://bit.ly/2ZKKUBP).
Dolayısıyla şu konularda aydınlatıcı somut bilgi paylaşmaları yararlı olacaktır:
- Bu yazının yazıldığı gün (23 Haziran) itibariyle, hükümetin “II. 100 Günlük Programı”nın açıklanmasının üstünden 192 gün geçtiği halde “III. 100 Günlük Program” açıklanmadı.
- Sayan birçok konuşmasında 5G’ye ilk geçen ülkelerden birisi olmayı hedeflediklerini belirtirken, “II. 100 Günlük Program”da ne Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı altında ne başka bakanlıklar altında (Savunma Bakanlığı’nın altında küçük bir madde dışında) 5G ile ilgili herhangi bir çalışma veya eylem yer almıyor. Fiber kavramı da yer almıyor.
- Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Yol Haritası (Bakan Faruk Özlü’nün giderayak, 2018 seçimlerinden birkaç gün önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı web sitesine koyduğu ama benimsenmemiş bir doküman dışında) ve stratejisi yok.
Bu konular, Cumhurbaşkanlığı sisteminin parlamenter sistemden daha hızlı ve çevik çalışacağı iddiaları ile de çeliştiği için, aydınlatıcı bilgi paylaşımı özellikle önemli.
Sonuç
Ömer Fatih Sayan, 25 Mayıs günü, Bilişim Medyası Derneği’nin iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, “Artık her alanda ilerleyen, teknolojiyi geriden takip eden değil, ona yön veren bir Türkiye var” dedi (http://bit.ly/2xcSfhj). Buna inanmak ve katkı koymak isteyen, fakat bilgi teknolojilerinde ülkemizin dünyada yeri gibi yukarıdaki gerçekleri de iyi bilen dinamik bilişim sektörümüzün temsilcileri olacak 4 Temmuz Bilişim 500 etkinliğinde. Dolayısıyla, Sayan ve Yurdakul’un konuşmalarında, yukarıdaki konularda somut ve aydınlatıcı bilgi paylaşımı, büyük hedeflere doğru iddialı ve gerçekçi adımların atılmasına yardımcı olacaktır. Eksiklerimizi gidermek için sektör-hükümet ortak çabasına somut bir zemin hazırlayacaktır.