Yapay zeka kanseri koklayacak
On yıl önce, 2008’de New York Modern Sanat Müzesi (MoMA) “Tasarım ve Esnek Zihin” adlı bir sergi hazırlamıştı. Buradaki öncül (avant-garde) ürünlerden biri çok garipti: Koku alan arıları, hastalık veya hamilelik tanısında kullanmaya yarayan fanuslar sergileniyordu. BTHaber’de bu serginin haberi 664’üncü sayıda Nisan 2008’de yayınlandı.
Cam fanusun iki bölmesi vardı: Nefesteki bazı kokuları tanımayı öğrenmiş arılar, eğer “o” kokuyu duyarlarsa küçük bölmeye giriyordu. Bilimciler, acaba yöntemle kanser tanısı konulabilir mi diye bakıyordu.
Fanusun, hamilelik tanısı koymaya yarayan tipi üç bölmeli. Büyük bölme, yumurtlama dönemi için. İkinci bölme, yumurtlama öncesi ve üçüncü bölme, yumurtlama sonrası döneme ayrılmış. Arılar, hissettikleri nefeste sadece kendi duyacakları kokuya göre hangi bölmeye gideceklerini biliyor. Böylece tanı, sadece cam fanusta arıların uçuş ve konuş biçimine göre konuluyor. Kan tahlili gerekmeden. Cam fanuslar öyle yapılmış ki arıların bunların içinde özgürce uçması mümkün, ama dışarı çıkamıyorlar.
Esnek zihinli tasarımcıların, arıları “biosensor” olarak kullanmayı düşünüp, buna uygun fanus yaptıkları bir inovasyon dünyasından, bugün yapay zeka ile aynı işi yapmayı (kokuya göre tanı koymayı) tasarlayan bir tıp dünyasına uçtuk. Sadece 10 yılda.
Gaz kromatografisi (GC) ve kütle spektrometresi (MS) ile koku tahlili yapılabiliyor. Ama çok veri toplamak lazım. Yapay zeka ise bu işi insandan çok daha hızlı yapmaya hazır. İngiltere’de Loughborough Teknik Üniversitesi’ndeki “hızlı” bilgisayara kanser hastalarının nefes örnekleri yüklendi. Derin Öğrenme ile bilgisayar, farklı kimyasal molekülleri (kokuları) ayırdetmeye başladı. Bu işi bir kaç dakikada yaparak üstelik… 11 bilimcinin imzasıyla yayınlanan akademik makalede şu vurgulandı: Yapay zeka, tanı koymak için sadece bir araç. Nihai kararı elbette uzman doktor verecek. Yapay zeka, işi kolaylaştırmak, hızlandırmak için var.