Yapay zeka modelleri dünyaya açılıyor
AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu Ali Tuğlu: “Bankacılık sektörüne ve diğer finansal hizmetlerin dijitalleşmesine odaklanarak, global pazarda etkin bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz.”
Ayhan Sevgi
Global anlamda dijital bankacılık trendlerine bakıldığında, açık bankacılık, gömülü finans, yapay zeka modelleri, dağıtık finans çözümleri ve bulut bankacılık çözümleri öne çıkıyor. “Biz de bu trendleri yakından takip ediyoruz” diyen AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu’nun belirttiği gibi, aslında bankacılık çok uzun zaman değişime direnen bir sektör oldu. Pek çok sektörde iş modellerinde ciddi değişiklikler olurken, bankacılık sektörü 21. yüzyılın başlarında bile hala şube temelli bir iş modeli kullanıyordu. Tuğlu, zaman içerisinde telefon bankacılığı, internet bankacılığı, mobil bankacılık derken uzaktan kimlik doğrulama yöntemlerinin ortaya çıkmasıyla beraber, geleneksel bankacılık iş modelinin de değiştiğini vurguladı. “Tüm bunların üstüne BDDK, 2021 yılı sonlarında dijital bankalara ilişkin regülasyonu tamamlayarak yayınladı” hatırlatmasını yapan Ali Tuğlu’nun belirttiği gibi, böylece konvansiyonel bankacılık yapan bankalar ve katılım bankalarının yanında, daha önce fintek olarak başlamış küresel oyuncuların ya da bu alana daha önce hiç girmemiş oyuncuların da yeni nesil bankacılık yapmalarının önü açıldı.
Gelinen noktada dijital bankacılık, özellikle genç nüfusun artan ihtiyaçlarına ve dijital dönüşüm trendlerine yanıt niteliğinde. Bu arada, Tuğlu’nun dikkat çektiği gibi, dijital bankaların yükselişi, geleneksel bankaları da inovasyona teşvik etti. “Bankalar, fintekler ve finansal ekosistemlerin diğer oyuncuları hep birlikte finansal hizmetlerin daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale gelmesini sağladı” değerlendirmesini yapan Tuğlu’nun belirttiği gibi, müşteriye bakan kanallarda bu gelişmeler olurken, arka ofiste de dijitalleşme devam ediyor. Bu süreci, “Klasik insan onaylı ve sıralı iş akışları, yerlerini yavaş yavaş algoritmalara bıraktı. Veri analitiği çok yoğun kullanılmaya başlandı” sözleri ile örnekleyen Tuğlu, son yıllarda yapa zekanın, veri analitiği ile iç içe çok yoğun kullanılmaya başlandığına işaret etti. Ali Tuğlu, bu başlıkta kurumsal hedeflerini anlattı:
Yapay zeka odağında yaptığınız veya hedeflediğiniz çalışmalar neler?
Dijital bankacılığın hızlı gelişimi ve müşteri taleplerinin artması, yapay zeka (AI) teknolojisinin finans sektöründeki önemini de artırdı. Yapay zeka zaten odak alanlarımızdan birisi. Bankacılığın da bugününü ve yarınını şekillendiren bir teknoloji. Yıllardır bu anlamda yatırımlarımız devam ediyor. Üniversite iş birlikleri ile yürüttüğümüz Yapay Zeka Akademisi programları ile bünyemizde hatırı sayılır bir yapay zeka yetkinliği geliştirdik.
Öncelikle hem kendi Ar-Ge projelerimizde hem de sipariş Ar-Ge projelerimizde bir yapay zeka değerlendirmesi yapmayı artık prensip edindik. Çözülecek problem geleneksel yöntemlerle kolayca çözülemiyorsa yapay zeka katkısını inceliyoruz. Örneğin; müşteri geri bildirimlerinin anlamlandırılması ilk senaryolarımızdan birisi idi. Diğer bir örnek, KVKK gereği kimlik dokümanlarındaki özel verinin karartılması gerekiyordu. Geliştirdiğimiz yapay zeka modeli ile bu problemi çözdük ve modelimizi ürünleştirdik.
Bunların yanında bir yandan sahtekarlık tespiti, fiyatlama modeli, tüzel kişi istihbarat analizi, tahsilat önceliklendirme alanlarında modellerimizi geliştirdik ve sürekli iyileştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönem gündemlerine baktığımda Kredi Analitiği, Risk Analitiği ve Çalışan Analitiği gibi konuları görüyorum. Üretken yapay zeka da ana gündemlerimizden birisi. Yapay zeka ekibimizin sentetik data üretimi üzerine yaptığı çalışma yakın zamanda ulusal bir konferansta sunuldu ve uluslararası IEEE platformunda yayınlandı. Sentetik veri modeliyle özellikle kurumsal yazılım geliştirme süreçlerindeki test verisi ve yapay zeka modeli eğitim verisi problemlerini çözmeyi hedefliyoruz.
Finans sektörü müşterisi öncelikle kesintisiz bir kullanıcı deneyimiyle hızlı ve sonuç odaklı uygulamalar bekliyor. Bu beklentilere, uygulamaların yol göstermesi, yönlendirme yapması da eklendi. Dolayısıyla yapay zeka teknolojisinin finans sektöründeki rolü gitgide büyüyor. Bu alandaki çalışmalarımızı sürdürerek müşterilerimize değer sağlamaya devam edeceğiz.
AlbarakaTech Global’de yürütülen Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
AlbarakaTech Global’in odak alanlarını, küresel dijital bankacılık trendlerine uyumlu bir şekilde belirledik. Şu anda özellikle yapay zeka, açık bankacılık, mobil teknolojiler ve mikroservis mimari dönüşümü alanlarına yoğunlaşıyoruz. Yapay zeka çalışmalarımızdan bahsettim. Açık bankacılık tarafında geliştirici deneyimi anlamında derecelere sahip RunAPI adında bir API Portal ürünümüz var. Sürekli bu tarafa yatırım yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’de mikroservis tabanlı yazılım geliştirme alanında öncü kurumlardan biriyiz. 2016’dan yılından bu yana bu teknolojileri kullanıyoruz. Albaraka Türk’ün ana bankacılık sisteminin mikroservis mimarisine dönüşümü için çalışmalara başladık. Geçmişte belli periyotlarla yapılan ana bankacılık dönüşümleri çok büyük bütçeli ve zahmetli projelerdi. Zamana yayılmış mikroservis dönüşümü planı ile bu sorunu çözmüş olacağız. Mobil tarafa baktığımızda en öne çıkan ürünümüz, kimlik doğrulama ve işlem güvenliği ürünümüz olan @Guard’ı tamamladık ve yakın zamanda sektörün hizmetine sunacağız.
Ürün porföyümüzün hedefi sadece Türkiye pazarı değil. Özellikle yapay zeka modellerimiz ve @Guard ürünümüz için yurtdışı pazarında da yer edineceğimize inanıyorum. Türkiye’de ilk BaaS (Banking as a Service) örneklerinden olan Fimple ile iş birliğimiz yakın zamanda duyurulmuştu. Bu anlamda Fimple platformu kullanan bankalara da @Guard ve entegrasyon çözümlerimizi sunuyor olacağız.
Bir süre önce lansmanını yaptığımız ‘çalışan sadakati’ uygulamamız myco’ya değinmeden geçemeyeceğim. myco’yu blok zinciri ve bulut mimarisi üzerine inşa ettik. Özetle yurtdışında kullanılan hisse senedi opsiyon planlarının oyunlaştırılmış versiyonunu hayata geçirdik diyebilirim. Ama biz ürünümüzde kripto para kullandık. Şu an için kendimiz kullanıyoruz, pek yakında sektörün hizmetinde olacak.
Finteklerin gelişimi paralelinde AlbarakaTech’in yaklaşımını ve yürüttüğü çalışmaları anlatır mısınız?
Fintekler, dijital bankalar ve geleneksel bankalar, müşterilere dijital hizmetler sunma yarışına girmiş durumda. Bankacılığın aslında hiç de alışkın olmadığı bu rekabet, geleneksel bankaları da inovasyona teşvik etti. Bir dönem ‘fintekler bankalar için tehdit midir?’ diye tartışılırken, artık fırsat oldukları konusunda hemfikiriz. Dünya genelinde dijital bankacılık ve fintek iş birlikleri, finansal hizmetlerin daha erişilebilir, daha düşük maliyetli ve kullanıcı dostu hale gelmesine katkı sağlıyor.
Fintek deyince akla öncelikle 2008 krizi sonrası bankaların adreslemekte zorlandıkları konularda çözüm sunan girişimler geliyordu. Bugün ise neredeyse tüm finansal hizmetlerde fintek örneklerini görüyoruz. Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle Servis Bankacılığı regülasyonunun yayınlanması sonrası bankacılık hizmeti veren finteklerin sayısında artış var.
AlbarakaTech Global kapsamlı bir ekosistemin teknoloji ayağını oluşturuyor. Albaraka Türk’ün teknoloji ve girişim ekosisteminde öncelikle Albaraka Portföy, bireysel ve kurumsal tarafta yatırım fonları yönetirken, kurmuş olduğu girişim sermayesi ve inovasyon fonları ile startup ve teknoloji şirketlerine de yatırımlar yapmakta. Bu ekosistemdeki bir diğer önemli şirket Insha Ventures, yenilikçi finansal ürünlerin oluşturulması, girişimlerin büyütülmesi ve bağımsız birer şirkete dönüşene kadar yönetilmesi amacıyla kurulan şirketimiz. Başta Almanya’da kurulan neobank’ımız Insha olmak üzere Alneo, NakitBasit, Semosis ve KimlikBasit bu girişimlerden bazıları. Flyp yeni bir finansal ürün geliştirmek isteyen girişimlerin ihtiyacı olan tüm servisleri tek bir platformdan sunmayı amaçlayan bir girişim ve bu girişimin de fintek ekosistemine büyük katkısı olduğuna inanıyorum.
Burada ayrı bir şirket olmasa da Albaraka Türk bünyesinde faaliyet gösteren Albaraka Garaj, erken-evre girişimcilere, fon, lokasyon, eğitim ve koçluk hizmetlerini karşılıksız sunan bir hızlandırma programı ve bugüne kadar bünyesinden birçok başarılı girişim çıkarttı. Buradan mezun olan girişimlerden bazıları Albaraka Portföy’den veya farklı yatırımcılardan yatırım alarak büyümeye devam ettiler.
Bu kapsamlı ekosistemin teknoloji ayağını ise şirketimiz AlbarakaTech Global oluşturuyor. Hedefimiz bu ekosistemin tüm oyuncularına ve sektörün diğer oyuncularına ihtiyaç duydukları teknoloji desteğini sunmak.
Teknoloji temelli projelerinizin, ekosistemin gelişimine etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz bir yandan dijital bankacılık alanındaki gelişmeleri ve teknolojik trendleri takip edip projeler başlatırken, bir yandan da ekosistemin bir parçası olarak iş birliği fırsatlarını takip ediyoruz. Diğer teknoloji üreten paydaşlarla, regülatör kurumlarla, bankalar ve finteklerle sürekli iletişim halindeyiz. Üniversitelerle birlikte yürüttüğümüz projelerimiz olduğu gibi, sektörün teknoloji üreten diğer oyuncularıyla birlikte ilerlediğimiz projelerimiz de var.
Fintek girişimleriyle yakın çalışıyoruz. Bir anlamda girişim ekosistemi ile iç içeyiz. Arkadaşlarımızı girişimlere mentorluk konularında teşvik ediyoruz. Yetkin olduğumuz konularda üniversiteler, teknoparklar gibi çeşitli mecralarda konuşmacı olarak yer alıyor, ekosistemin ve gençlerin gelişimine katkı sağlıyoruz. Girişim destekleme programlarına çeşitli alanlarda eğitmen desteği veriyoruz.
Zaten bir şirketin tüm ürünlerini baştan sona kendi geliştirmesi çok verimli bir yöntem değil. Biz geliştireceğimiz ürünün kendisine odaklanırken, altyapı bileşenlerini mümkünse diğer girişimlerden sağlamaya çalışıyoruz. Sık sık girişimciler ve yatırımcıların buluştuğu etkinliklere katılım sağlıyoruz. Bu sayede yeni fırsatlardan haberdar oluyoruz ve bu da olası iş birliği fırsatlarının önünü açıyor. Bu şekilde hem biz zaman kazanıyoruz hem ekosistemdeki diğer oyuncular için gelişim fırsatları doğuyor.
“Dijital dönüşüm yolculuğumuz hızla devam ediyor”
“Öncelikli hedefimiz Albaraka Türk’ün dijital dönüşümünü tamamlamak. Bir yandan mobil, internet ve diğer kanalları dönüştürürken, bir yandan da operasyonel süreçleri, kredi süreçlerini dijitalleştirmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken odak alanlarımızdaki Ar-Ge çalışmalarımızın çıktılarını önemli ölçüde kullanıyoruz. Bankamızın köklü geçmişi ve tecrübesi yeni ürün geliştirme noktasında önümüzü açıyor. Geliştirdiğimiz ürünlerin ilk müşterisi genelde bankamız oluyor. Bu anlamda Albaraka Türk’ün dijital hedefleri, bir anlamda bizim de hedeflerimiz. Parçası olduğumuz finansal ekosistemin büyümesinin ve güçlenmesinin bizim de başarımızı göstereceğini düşünüyorum.
Yetkin olduğumuz konularda ticari ürün geliştirmeye devam edeceğiz. Sektöre katma değer sağlayacak ürünlerle markamızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası pazarda da büyümeyi hedefliyoruz. Bankacılık sektörüne ve diğer finansal hizmetlerin dijitalleşmesine odaklanarak, global pazarda etkin bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz. Bu, uzun vadede şirketimizin uluslararası düzeyde rekabet edebilmesine de katkı sağlayacak.”
“Çalışan mutluluğu, verimliliği de beraberinde getiriyor”
“Bir yandan verimliliğimizi artırmaya çalışıyor, diğer yandan da mutlu bir çalışma ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz. Ofisimizin iç mimarisini tasarlarken burasını sadece çalışma alanı değil, aynı zamanda bir “yaşam alanı” olarak kullanılacak şekilde tarifledik.
Arkadaşlarımızın kariyer gelişimini destekleyen programlarımız var. Eğitim programlarımızı oluştururken sadece teknik konuları değil, yabancı dil eğitimi, iletişim becerileri, liderlik eğitimleri gibi kişisel gelişimi destekleyen alanları da gündemimize alıyoruz.
İş-yaşam dengesi de bizim için önemli bir kavram. Şirketimizde birçok farklı konuda kulüpler bulunuyor. Kulüplerimiz doğa yürüyüşlerinden kamplara, açık-kapalı takım oyunlarından satranç turnuvalarına kadar birçok farklı aktivite organize ediyor. Eylül ayında tüm şirket olarak ailelerimizle katıldığımız Family Day gerçekten büyük ilgi gördü.
Çeşitliliği teşvik ediyor ve tüm çalışanlarımızın eşit haklara sahip olduğu bir iş ortamı oluşturuyoruz. Örneğin; en son Great Place To Work tarafından yapılan araştırma sonucunda “Best Workplaces for Women” listesinde yer aldık. Güvene dayalı bir kurum kültürünü benimsiyoruz. Takım halinde çalışarak şirketimize ve müşterilerimize en üst seviyede katma değer sağlamayı hedefliyoruz.
Bu çabaların etkisini ölçmeden olmaz. Çalışma arkadaşlarımızın şirketimize olan güvenini ve mutluluk seviyelerini ölçmek ve daha ileri taşıyabilmek için sektörde kabul görmüş araştırma programlarına katılım sağlıyoruz. Mesela faaliyete geçtiğimizin ikinci yılında da “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesine girmeyi başardık. Son yapılan araştırmalarda da AlbarakaTech Global hem GPTW hem de HPTW sertifikalarını almaya hak kazandı.”