Yapay zekâ; toplumun bütününü etkileyen öncül teknolojilerin başında geliyor
Yapay Zekâ Zirvesi ‘AI [Tomorrow Summit]’, Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) tarafından Türkiye’de ilk defa 10 Mart tarihinde, ‘Geleceğe Geç Kalma’ temasıyla çevrim içi olarak 11 Mart tarihinde düzenlendi.
AI [Tomorrow Summit]’te Türkiye’den ve dünyadan birbirinden değerli konuşmacılar ve iş insanları bir araya geldi. Etkinlikte; yapay zekâ konusunda başarılı çalışmalara imza atmış resmi kurumlar ve markalar, sektörel bazda düzenlenen oturumlarda ağırlandı. Programın açılışında konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Ortaya koyduğumuz rekabetçi teknolojilerle küresel ölçekte değer üreten bir yapay zekâ ekosistemi inşa etmek istiyoruz. Ülkemizin uluslararası yapay zekâ endekslerinde ilk 20 içinde yer almasını sağlamak için kararlılıkla çalışacağız” dedi. Dünyanın en değerli markalarının sıralandığı listelerde artık yenilikçi teknolojileri ve yapay zekâ platformlarını kullanan şirketlerin görüldüğüne dikkat çeken Varank, “Yapay zekâ; kamu, iş dünyası, ekonomi ve toplumun bütününü etkileyen öncül teknolojilerin başında geliyor. Sağlık, eğitim, ulaşım, haberleşme, siber güvenlik, finans, akıllı şehirler ve oyun, yapay zekâ teknolojilerinin en çok beslediği alanlar” değerlendirmesinde bulundu. Togg’dan örnek veren Varank, “Togg dünya sahnesine çıktığı ABD’deki Tüketici Elektroniği Fuarında marka DNA’sına uygun olarak teknoloji ve sanatı bir araya getirdi. Marka hedeflerini ve vizyonunu; yapay zekâ algoritmasıyla kelimelerin görselleştirilmesi tekniğini kullanarak ve yine makine öğrenmesiyle 2 bin 500 klasik Türk müziğinden oluşturulan ritmik ve tınısal yeni bir melodiyle anlattı” açıklamasını yaptı. Yapay zekânın, uluslararası güç dengelerine doğrudan etki edebilme potansiyeline sahip olduğunun altını çizen Varank, 60’tan fazla devletin, ulusal yapay zekâ stratejisini açıkladığını ve bu alana yönelik ciddi adımların atılarak yatırımların yapıldığını kaydetti ve ‘Dijital Türkiye’ ve “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonu doğrultusunda geçen yıl, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve ilgili tüm paydaşlarla birlikte ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’nin hazırlandığını hatırlattı. Yapay zekâ alanındaki hedeflere ulaşmanın ön şartlarından birinin; Ar-Ge ve inovasyon kültürü ile bu alandaki girişimciliğin yaygınlaştırılması olduğunu aktaran Varank, gerek altyapı gerekse proje bazlı desteklerle özel sektörün yatırım yapmasını teşvik ettiklerini söyledi.
Bakan Varank’dan çağrı: Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programlarına başvuru yapın
İlgili paydaşları uluslararası fon imkanlarından etkin şekilde faydalandırmak için çalışmalar yapıldığını bildiren Bakan Varank, bu noktada araştırmacılara ve girişimcilere; “2021-2027 döneminde Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programları işletmelerimiz ve araştırmacılarımız için önemli finansman imkanları sunuyor. Lütfen buralara başvurun. Başvuru süreçlerinde size her türlü desteği danışmanlığı vermeye hazırız. Yine bizzat kurduğumuz kuluçka merkezleri ve girişim sermayesi fonları ile teknoloji tabanlı girişimciliğin gelişmesi için her türlü imkanı sağlıyoruz” şeklinde seslendi. Yapay zekâ alanındaki temel belirleyicilerinden birinin de veri ve veri işleme altyapıları olduğunu vurgulayan Varank, verinin büyüklüğünün, hacminin ve çeşitliliğinin kadar verinin doğru etiketlenmesinin de çok önemli olduğunu dile getirdi ve bu konularda gerek TÜBİTAK bünyesinde gerekse uluslararası iş birlikleri yoluyla yürütülen önemli çalışmalar olduğunu aktardı. Yararlı bir teknolojinin dönüştürücü etkisinin sağlıklı olabilmesi için onun duygusal olarak kabul edilip sosyal olarak da onaylanması gerektiğini dile getiren Bakan Varank, “İyi bir yapay zekâ; sistemdeki tutarsızlıklar ve boşluklar varsa bunları çok hızlı bir şekilde bulacaktır. Ancak sonrasında vereceği karar, tamamen içine gömülmüş algoritmasına bağlı olarak değişecektir. Peki yapay zekâ bir hacker olmaya karar verirse acaba ne olur? İşte tüm bu etik tartışmalar da aslında önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelecek, daha fazla gündemimizde yer tutacak” değerlendirmesinde bulundu.
Geleceğin yeni sanayi devrimi; yapay zekâ çağı olacak
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, etkinlikte yaptığı konuşmada artık yapay zekânın sadece okumakla kalmadığını, yazabildiğini, görebildiğini, duyabildiğini ve konuşabildiğini vurguladı.Yapay zekânın akıllı finanstan akıllı ulaştırma sistemlerine, akıllı eğitimden akıllı sağlık uygulamasına kadar birçok alanda kullanıldığını anlatan Koç, “Dijitalleşmeyle birlikte hepimiz daha fazla miktarda veri üretiyoruz ve bu verileri kullanarak yapay zekâ daha zeki hale geliyor. Makinelerin kendisi, çevresi ve olup biteni tanıma, algılama, kavrama ve fark etme yetisini çoktan kazandığı düşünüldüğünde yapay zekâ gerçekten bilinç kazanmaya başlamış olabilir” dedi. Koç, yapay zekâ teknolojilerinin etik ve hukuksal altyapılara dayandırılması gerektiğinin altını çizerek bu olmadan yapay zekânın başarılı olma ihtimalinin bulunmadığını dile getirdi. Koç, şunları kaydetti: “2023 Yargı Vizyonu; güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi olarak belirlendi. Özellikle yazılı metinlerin tasnifinden içtihat ve mevzuat tanıma taramasına benzer vakaların incelenmesinden alınan kararların değerlendirilmesine kadar birçok alanda yapay zekâyı kullanacağız ve kullanmaya başladık bile. Nesnelerin İnterneti’nden 5G’ye, blokzincirden bulut bilişime, yapay zekâdan 6G ile hayatımıza girmesi beklenen ‘duyuların interneti’ne kadar yeni ve yenilikçi teknolojilerle geleceğin yeni sanayi devrimi yapay zekâ çağı olacaktır.” Birçok ülkenin mevcut kaynakları ve kalkınma hedefleri doğrultusunda yapay zekânın potansiyel kazanımlarına yönelik ciddi adımlar attığını belirten Koç, yapay zekâ teknolojilerinin sadece belirli sektörleri değil, tüm ekonomiyi derinden etkilenmesinin beklendiğini ifade etti.
En önemli görevimiz; yapay zekâ konusunda farkındalık yaratmak
Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, “Yapay zekâ artık geleceğin değil, bugünün teknolojisidir. Dernek olarak geçtiğimiz 6 ay önce açıkladığımız toplumda yapay zekâ algısı araştırmamızda 14-44 yaş arası kitlenin sadece yüzde 5’inin yapay zekâyı doğru tanımlayabildiğini ve bu kitlenin yüzde 78’inin gelecekte yapay zekâyla ilgilenmek istemediğini tespit etmiştik. Yapay zekâ ülkemiz açısından çok kritik. Yapay zekâ konusunda ülkemizin bilgi birikimini artırmak bu konuda dikkat çekip farkındalık çalışması yapmak derneğimizin en önemli görevi. Özellikle yaklaşık 26 milyon bir kitleye sahip olan 0-21 yaş arası kitlenin teknolojiye ilgilerini bilgiye dönüştürecek adımlar atmalıyız” şeklinde konuştu.