Yapay zeka, yarı iletkenlere hareket getiriyor
KPMG’nin bu yıl 14’üncüsünü gerçekleştirdiği Küresel Yarı İletken Sektörü Araştırması, sektördeki yeni trendleri ve sorunları ele alıyor. Küresel yarı iletken şirketlerinden 149 üst düzey yöneticinin katıldığı araştırmaya göre; yapay zeka yarı iletken sektöründeki gelir akışında önemli bir paya sahip. Öyle ki, 2020 yılında en çok gelir getirmesi beklenen uygulamalar arasında yapay zeka üçüncü sırada. KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin, yapay zekanın yarı iletken sektöründe inovasyon dalgası yarattığını belirtirken, “Başarılı bir yapay zeka çipi geliştirmek için rekabet artıyor. Bilişsel programlama ve makine öğrenimi gibi yeni nesil yapay zeka teknolojilerinin, büyük hacimli ve yapılandırılmamış veriyi işlemesi ve analiz etmesi gerekiyor. Bu da ancak ciddi bir işlemci gücüyle mümkün. Araştırmaya katılanların önemli bir kısmı şirketlerinin bağlantılı cihazlar için sensörler veya tüketicilerine yönelik IoT ürünleri için yeni nesil çip geliştirip pazarlamaya devam ettiğini bildiriyor. Şirketlerin dörtte biri ise 14 nanometre veya daha küçük çipler geliştiriyor” bilgisini verdi.
IoT, 5G, yapay zeka ve otomotiv sektörüne yönelik teknolojilerden gelir sağlamanın müşteri beklentilerinde artışı ve daha karmaşık tedarik zincirlerini beraberinde getirebileceğini belirten Serkan Ercin, araştırmadan şu bilgileri paylaştı:
- Günümüzde kullanılan bağlantılı cihazların sayısı 26 milyarı aşıyor. Bu sayının 2025 yılına kadar üçe katlanacağı öngörülüyor. 5G şebekelerinin hayata geçme sürecinde olması; nesnelerin interneti, akıllı şehirler ve otonom araç uygulamaları için yarı iletken sektöründeki beklentileri destekliyor.
- Teknoloji liderlerine göre 5G, akıllı telefon bazlı bir dünyadan nesnelerin interneti destekli bir dünyaya dönüşümü sağlayacak. Sensörler ve MEMS (Mikro elektro-mekanik sistemler), nesnelerin interneti ürünlerindeki yeri ile sektördeki başlıca büyüme etkeni olarak görülüyor. 5G’nin gelişmesine paralel olarak bu önemin artacağı tahmin ediliyor.
- Yarı iletken şirketlerinin gelecek üç yıl içerisindeki stratejik önceliklerine bakıldığında, inovasyon ve Ar-Ge yüzde 41’ile ilk sırada yer alıyor. Onu yüzde 35’le birleşme ve satın almalarla ortak girişimler takip ediyor. Üçüncü sırada ise yüzde 33’le yetenek gelişimi/yönetimi yer alıyor.
- Önümüzdeki üç yılda yarı iletken sektörünü etkileyecek en büyük sorunlar sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 48’i artan Ar-Ge maliyetleri yanıtını veriyor. Buna sebep olarak da yeni kurulan start-up’ların hem yeteneğe hem yazılıma yatırım yapmasının Ar-Ge maliyetlerini yukarı çekmesi gösteriliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 64’ü Ar-Ge harcamalarının pazar fırsatlarıyla verimli bir bağı olduğu kanısında.
- Yeni uygulamaların yol açabileceği zorluklar, uzun vadede fayda sağlayacak yenilikçi çözümlere yatırım yapılarak aşılabilir. Örneğin; veri analitiği ürün portföyü yönetiminde kullanılabilir veya tedarik zinciri için blok zinciri uygulamaları hayata geçirilebilir. Bağlantılı cihaz sayısındaki artış ise ağ yapısını daha da risk altında bırakacak. Bu nedenle siber güvenliği kurumsal kimliğin bir parçası haline getirmek şirketlerin ürünlerini, müşterilerini ve marka itibarını korumasına yardımcı olacak.