Yapay zekanın Fransızcası
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yapay zeka araştırmalarına 1.5 milyar Euro fon ayırıyor. Milletvekili ve ödüllü matematikçi, Lyon üniversitesi hocası Cedric Villani’nin hazırladığı 152 sayfalık raporu 29 Mart’ta tanıtan Macron, bu girişimi sadece Fransa değil, Avrupa için bir strateji olarak sundu. Rapordaki 4 ana başlık, içerik hakkında fikir verecek:
Tamamen veriye dayalı bir ekonomik model geliştirmek gerek. Atik ve kıvrak, çabuk işleyen bir Ar-Ge gerek. İstihdama ve iş gücüne olası tehditlere karşı hazırlıklı olmalıyız. Yapay zekayı kullanarak daha “ekolojik” bir ekonomi yaratmalıyız.
Rapordan şu cümle çok dikkat çekici: “Dijital toplumu, algoritmaların kara kutusu yönetemez. Makine öğrenmesini sağlayan algoritmaların nasıl çalıştığını topluma açıklamak acil önem kazanmıştır.” Konunun denetimi için, hükümetten bağımsız, özerk yapıda bir Yapay Zeka Komisyonu kurulması da öneriliyor.
Avrupa Komisyonu ise AB çapında bir yapay zeka stratejisini Mayıs’ta açıklayacak. Komisyon’un Avrupa Politika Stratejisi Merkezi (EPSC), AB’nin dijitalleşme konusunda geride olduğunu söylüyor. Dünyadaki verinin sadece yüzde 4’ü AB’de depolanıyor. AB’deki büyük şirketlerin sadece yüzde 25’i ve KOBİ’lerin yüzde 10’u büyük veri analizi yapıyor. Veri bilimci sayısı, AB’de toplam istihdamın yüzde 1’i.
Herkesin korkulu rüyası Çin ise bu konuda ne yapacağını geçen yıl açıklamıştı. 3 yıllık planına göre Çin, 2020’ye kadar yapay zekaya dair kanun, yönetmelik, etik konularını çözecek. 2030’a yönelik öngörüsünde Çin, kendisini dünyanın “yapay zeka inovasyon merkezi” olarak konumluyor.
Çin’in bu büyük hedeflerine rağmen dünyanın en üst düzey yapay zeka araştırma merkezlerinin 32’si AB’de. ABD’de sayı 30. Çin’de 15. AB bu sayıyı artırmak amacıyla Max Planck liderliğinde Stuttgart – Tübingen civarında iki üniversite ve 6 lider şirketle bir yapay zeka Ar-Ge kümelenmesi geliştirmekle meşgul. Amazon da burada bir yapay zeka merkezi açmaya karar verdi.