Yapay Zekiye’nin halleri
Yeni bir bilimkurgu filmi: Ex Machina. Latince, “bir araç veya makine vasıtasıyla” anlamına geliyor. Bunun, dilimizde anlamı yok, ama dilleri Latince kökenlere dayanan kültürlerde bu deyim anlaşılır.
Dünyanın en büyük arama motorunu icat etmiş über-bilişimci Garland, aynı zamanda, dünyanın en ileri yapay zekalı robotunu da yapar. Şirketinde çalışan “bilişim ineği” Caleb’i, malikanesine bir görevle davet eder: Caleb, en gelişkin robot Ava ile sohbet edecek, ve onu Turing Testi’nden geçirecek. Yani: Robot bir makine midir? Yoksa, kendi “zihni” var mıdır? İnsan gibi düşünebilir, davranabilir, hatta duygu gösterebilir mi? Eğer, insandan “farkı farkedilmiyorsa,” Turing Testi’ni geçecek.
Caleb’in karşısına, Asimo değil, tam tersine seksi, çok güzel, mükemmel zeki, “adeta” insan gibi robot Ava çıkmaz mı? Caleb, Ava’ya tutulmaz mı? Hele Ava, üzerine kadınsı giysiler giyerek Caleb’in karşısına çıkınca?
Eee?… Valla, elbette daha fazlasını söyleyemem. Bu film Türkiye’de gösterilebilir çünkü. Ama sadece şunu diyebilirim: Geçen yıl “Her” adlı filmde, işletim sistemi Samantha’yı Scarlett Johansson seslendirmişti. Filmde görülmediği, sadece duyulduğu halde Roma Film Festivali’nde Johansson, en iyi kadın oyuncu seçildi! Şimdi de Ava rolündeki Alicia Vikander, seyirciye (ve Caleb’e) robot değil, çok güzel ve cazip bir genç kadın olarak görülüyor. Hele, giyinince! Stanley Kubrick’ten Steven Spielberg’e ve diğerlerine, yapay zekanın ana konu olduğu filmlerde hep “orga ile meka arasındaki fark” ayrımı yapılmıştı. Şimdi Hollywood tam bu noktaya yenilikçi yorum getiriyor.