Yaratıcılık, inovasyon yumurtlar
İnovasyon Haftası’nda “inovasyon” sözcüğü her anahtar konuşmada geçti. Ama “yaratıcılık” sözcüğünü daha az duyduk:
Örneğin, haftayı düzenleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı: “Yaradan’ın, içimize üflediği yaratıcılık ateşi, insan uygarlığının temelidir.”
Örneğin, Türkiye Ekonomi Bankası Genel Müdürü: “İnovasyon, fikir yaratmaktan, değer yaratmaya giden uzun soluklu bir yolculuktur. Bir fikri bulmak yaratıcılık, bu fikri işleyerek gerçeğe dönüştürmek emek ve sabır, ticarileştirmek ise cesaret ve finansman gücü gerektirir.”
İnovasyon için her şeyden önce yaratıcı fikir şart. İnovasyon çünkü, durup dururken ortaya çıkıveren bir sihir değil. Bir düşünce süreci gerektiriyor. Einstein’in ünlü sözünün tam yeri: “Hayal, bilgiden güçlüdür.” Burada, hayalden kasıt, gözünü yumup pembe hayallere dalmak değil, bir fikri evirip çevirip, somutlaştırmaya çalışmak.
Einstein’in bir görüşü daha var: “Yaratıcılık, boş yere kaybedilen zamanın tortusudur.” Eğer bir işi disiplinli olarak aynı şekilde yapmaya devam edersen, yaratıcı olamazsın. Yaratıcılığı, disiplin-dışı, “kutunun dışında” davranarak, yani belki zaman kaybederek, ama yaptığın denemelerin sonucunda sağlayabilirsin?
Türkiye’de, vazgeçtik yaratıcılıktan, daha inovasyonun bile “önemi”ni idrak edişimiz kaç yıla dayanıyor? Bu sözcüğü icat eden ve uygulayan kültürlerde, inovasyonu doğuran “yumurta”yı acaba daha iyi nasıl üretebiliriz diye düşünüyorlar. Yaratıcılığı acaba ne yapsak da daha artırsak? Ki, bu sayede inovatif fikir daha çok doğsa?
* LinkedIn, 187 milyon üyesine “kendinizi hangi sözcükle tanımlarınız?” diye sordu. Üyelere 10 seçenek sunuldu: Analitik. Deneysel. Etkin. İnovatif. İstikrarlı. Motive. Örgütleyici. Sorumlu. Sorun çözücü. Yaratıcı.
ABD’de birinci sırayı “yaratıcı” aldı. Dünyada 8 ülkenin LinkedIn üyeleri de kendilerini “yaratıcı” saydı: Avustralya. Kanada. Almanya. Hollanda. Yeni Zelanda. Singapur. İsveç. ABD.
Fransa ve İtalya, kendilerini “sorumlu” görürken, İngiltere “motive” diye tanımladı.
* Bu sonuçlar, ABD’de Edelman Berland araştırma şirketince yayınlanan anketin sonuçlarını destekliyor. “Yaratıcılık ve Eğitim: Neden Önemli?” başlıklı araştırmaya göre ABD’de profesyonellerin yüzde 88’i yaratıcılığın, ders olarak öğretilmesi gerektiğini düşünüyor. Yüzde 78, “yaratıcılık, kariyerim için önemli” derken; yüzde 32’si “işimde yeterince yaratıcı olamadığımı düşünüyorum” diyor. Yüzde 78’i, “daha çok yaratıcı yeteneğim olabilseydi” demiş. Ve yüzde 68, “Yaratıcılık, öğrenilebilen bir beceridir” görüşünde. Matematik veya fen gibi…