Yarım asırlık bilgi birikimi iş ve teknoloji dünyasının hizmetinde
“Türkiye’nin mühendis okulu” olarak anılan Netaş, yarım asrı aşan bilgi birikimini “n-telligent institute Yüksek Teknoloji Eğitim Merkezi” çatısı altında tüm paydaşların hizmetine sunuyor.
Netaş, yarım asrı aşkın süredir biriktirdiği tüm bilgi birikimini Türkiye iş ve teknoloji dünyasına açtı. “n-telligent institute Yüksek Teknoloji Eğitim Merkezi”ni kuran Netaş böylece kurum ve şirketlerde çalışan elemanların dijital yetkinliklerini artırmayı hedefliyor. Netaş’ın bu hedefinin bir sonraki adımı ise ZTE ile birlikte eğitim merkezini yurtdışı pazarlara açarak hizmet ihracatını artırmak.
1967 yılında kurulan ve bugüne kadar Türkiye’nin önemli teknoloji merkezlerinden biri haline gelen Netaş aynı zamanda bu süre içinde yeni mezun mühendisler için bilgi ve tecrübelerini artırabilecekleri bir okul görevi de gördü. Bu misyonu bir adım öteye taşıyarak n-telligent institute’ü kuran Netaş, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin insan kaynağının eğitiminde de iş ortağı olmayı amaçlıyor.
Dijital dönüşümün sürekli değişen ihtiyaçlarına hızlı cevap verecek şekilde tasarlanan ve mühendis liderler yetiştirmeye de odaklanan n-telligent institute, mühendislerin teknik rollerdeki liderlik becerilerinin gelişimini destekleyecek, sosyal yeteneklerini de artıracak şekilde tasarlandı. Netaş, n-telligent institute çatısı altında siber güvenlikten çevik yönetime, test hizmetleri yazılımından büyük veri bilimine kadar 6 ana dalda 20 alt başlıkta eğitim sunuyor. n-telligent institute, Netaş’ın ana hissedarı ZTE’nin 5G ağ teknolojileri, radyo erişim teknolojileri ve RAN ürünü eğitimlerini de içeriyor.
Öte yandan, n-telligent instiute, DevOps uzmanlarının oluşturduğu küresel bir kuruluş olan DevOps Institute ile işbirliğine gitti. Bu kapsamda n-telligent instiute, DevOps Institute’un Türkiye ve bölgede eğitim ve sınav merkezi yetkinliğini aldı. Böylece Netaşlı eğitmenler de akredite DevOps ve DevSecOps eğitmen sertifikalarına sahip olarak eğitim verme yetkinliğine sahip olacak. n-telligent instiute’un 100 yılı aşkın tecrübesi ile şirketlerin organizasyonel gelişimine katkı sağlayan Dale Carnegie ile de işbirliği var. Dale Carnegie, Netaş uzmanlarının eğitmenlik vizyonu oluşturmalarında, eğitim programlarını hazırlamalarında ve etkili bir eğitim için gerekli becerilerini geliştirmelerinde ‘Eğiticinin Eğitimi’ sertifika programıyla destek oluyor.
Türkiye’nin Ar-Ge hikayesinde Netaş’ın ve Netaş çalışanlarının derin izlerinin görüleceğini belirten Netaş CEO’su Müjdat Altay, Netaş’ın bir teknoloji şirketinden çok Türkiye’nin teknolojideki olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
“Türkiye’nin ilk özel telekom Ar-Ge merkezini kuran Netaş, bu süre içinde tasarladığı yerli kırsal santrallerle Anadolu’nun en ücra köylerini dünyaya bağladı. Ülkemizin ilk yazılım ihracatını gerçekleştirdi. 2007 yılında o güne kadarki en büyük mükemmeliyet merkezini ülkemize kazandırdı. Yerli baz istasyonu Ulak’ın kalbi olarak nitelendireceğimiz temel bant ünitesini (BBU) geliştirerek Türkiye’nin kendi teknolojisiyle 4G’ye bağlanabilen 5 ülkeden biri haline gelmesine aracılık etti. Dolayısıya Netaş hem bir okul hem de bir ekoldür. Bugün ise 900’e yakın mühendisimizin çalıştığı Ar-Ge merkezimiz sayesinde Kuzey Afrika’dan Güney Doğu Asya’ya dek uzanan bir coğrafyaya dijital dönüşüm ihracatı yapıyoruz. Öyle ki Los Angeles’ın iletişimini de buluta taşıyoruz, Avustralya’ya iletişim çözümlerimizi ihraç ediyoruz. Öte yandan Cezayir, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan gibi yakın coğrafyaların da bilişim altyapısının dönüşümünde de varız. Afrika’nın en büyük petro-kimya şirketi Sontrac’ın veri merkezini 6 farklı yapıda çöle taşıyoruz. Tüm bu başardıklarımızın arkasında ise Netaş’ın insan yetkinliğine yaptığı yatırım var. Bugüne kadar Netaş birçok teknoloji lideri yetiştirmiştir, ülkenin mühendis kaynağına da ciddi katkıları sağlamıştır. Bu nedenle de ‘Netaş Türkiye’nin mühendis okuludur’ söylemi sektörde yerleşmiştir.”
“İlk yazılım ihracatını kendi yetiştirdiğimiz mühendislerle yaptık”
Netaş’ın eğitim çalışmalarının 1970’li yıllara dayandığını ve Ümraniye kampüslerinde bir eğitim merkezlerinin olduğunu kaydeden Müjdat Altay, Türkiye bilişim tarihine ışık tutacak açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Biz hep eğitimin içindeydik. Kendi çalışanlarımızın da eğitimi de bizim için hep zaman bir ihtiyaçtı. 1973 yılında Türkiye’nin ilk özel telekom Ar-Ge’sini kurmuşsunuz. Kimse Ar-Ge nedir, onu bilmiyor. Gelen mühendise Ar-Ge nedir eğitimi vermek zorundasınız. 1986’da dünyanın en gelişmiş santrali olan dijital santral geliyor kimse bu santralin ne olduğunu bilmiyor. Okullardaki eğitimlerde de bu içerik yok. Büyük yatırımlar yaparak bunun da eğitimini verdik. 1992 yılında o dönemdeki ana hissedarımızın Kanadalı Nortel’in uluslararası yükünü almaya başladık. Bu da yepyeni bir yazılım yazacak 200-300 kişilik mühendis ihtiyacı demekti. Bunun için de eğitim gerekiyordu. İşte bu ülkenin ilk yazılım ihracatını biz bu kadro ile yaptık. 24 ayda 1000 kişilik ‘VoIP ve Çoğul Ortam Servisleri’ Küresel Mükemmeliyet Merkezimiz ise tam anlamıyla bir başarı öyküsüdür. Nortel, dünyadaki Ar-Ge merkezlerini kapatarak tek bir çatı altında toplama kararı almıştı. Bu yatırım için Türkiye güçlü bir adaydı ancak Nortel’in şartlarından biri küresel çapta bin mühendisin iştiham edilmesiydi. Tabii o dönem İngilizce bilen global yetkinlikle mühendis kaynağı bulmakta çok zorlandık ancak sonra çözümü kendi içimizde bulduk. İlanlardan üniversite ve dil gibi kriterleri çıkardık, ilgili alanda mühendis olan gençlere kapımızı açtık. Bunun için Netaş içinde sınıflar kurduk. Tecrübesi yeterli olmayan mühendislere dersler verdik. İngilizce eğitimleri verdik. 3 ayda 20 bin adam saat eğitimle, kendi mühendisimizi yetiştirdik. İçinde mühendislik tutkusu olan üniversitenin ilgili bölümlerinden mezun olan gençlerimizi böylece farklı alanlara kaptırmadık, Ar-Ge’ye kazandırdık, küresel çapta mühendisler yetiştirdik. İki yılda 1000 mühendise istihdam sağlayan bu merkez ile Türkiye, VoIP ve Çoğul Ortam Servisleri konusunda bilgi birikimi ile dünyadaki beş ülkeden biri oldu. Yine bu merkez ve yetiştirdiğimiz mühendislerimiz sayesinde Netaş, 2009 yılında Türkiye’nin yazılım ihracatının yüzde 28‘ini yapar hale geldi. O günden sonra Netaş, mühendisler için ‘Üniversite 5. Sınıftır’ lafını çok duymuşuzdur.”
“Kendi yeteneklerimizi kendimiz yetiştirmeliyiz”
Türkiye’nin dinamik bir ülke olarak teknoloji ihracatında da önemli bir yere gelmesi için çalıştıklarını kaydeden Müjdat Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa’da en genç nüfusuna sahibiz. Her yıl 800 bin genç işgücüne katılıyor. İşsizliği aynı seviyede tutmak için bile her yıl en az 800 bin yeni istihdam yaratmamız gerekiyor. Son 10 yılda birçok Avrupa ülkesinin nüfusuna denk ya da fazla, 8 milyona yakın iş yaratıldı. Ama bu bize yetmiyor. Hızlı, daha hızlı büyümek ve gelişmek zorundayız. İşgücüne katılımı daha nitelikli artırmak için, üniversiteden mezun olmuş genç çalışanlarımızı bizzat şirketler eğitmeli, buna zaman, emek ve bütçe ayırmalılar. Genellikle üniversitelerin iş dünyasına hazır çalışanlar yetiştirmedikleri problem olarak konuşuluyor. Ben buna hiç katılmıyorum. Şirketler kendi kültürleri, kendi yetkinlikleri ile donattıkları çalışanları yine kendileri yetiştirebilir. Herşeyi üniversitelerimizden beklememiz lazım. Devlerimiz, kendi mühendisini yetiştiren firmalara daha farklı bakmalı ve destek olmalı diye düşünüyorum. Buradaki kritik konu, yetişmiş çalışanlara rakip firmaların göz dikmemesidir. Bu çok kolaya kaçan ve uzun vadede başarılı sonuçlar getirmeyen bir yaklaşımdır. Biz her zaman sektörümüz gelişsin, ülkemiz kazansın diye baktık ve bir değil birlikte büyümeye inandık. Bu kapsamda da bilgi birikimimizi ekonomimizin tüm aktörlerini dijitalle taşınan küresel rekabete hazırlamak için kullanmak istedik. Bugüne kadar birçok kez Türkiye’nin bilişim hizmet ihracatçısı olarak ödül alan bir şirket olarak, teknolojimizden sonra n-telligent institute ile bilgi birikimimizi ihraç etmek, bölgenin yüksek teknoloji eğitim merkezi olmak istiyoruz. 3 sene evvel yani 50. yılımızda ZTE ile birlikte sözünü verdiğimiz gibi eğitim merkezimiz Türkiye’den sonra bölgede de bir eğitim üssü olacak. Amacımız önce n-telligent institute ile ülkemizin mühendislik kaynağına katkı sağlamak sonra yakın coğrafyada ZTE’nin eğitimdeki şubesi olmak. 1.5 milyar insana bu eğitimleri açmak istiyoruz. ZTE ile dışarıya açıldığımızda bizim verdiğimiz sertifikanın uluslararası olması gerekiyor. Bunun altyapı çalışmalarını bitirmek üzereyiz, böylece uluslarası alanda eğitim verme akredistasyonuna sahip olacağız. Teknolojide çok iyi bir noktaya eriştik. Ancak teknolojiyi şirketler, çevikliklerini, performanslarını ve birimleri arasındaki iletişimlerini artırmak için yeterli kullanmadığını görüyoruz. Türkiye’de bir verimlilik problemi var. İlk 100 şirkete bakıyorsunuz, verimi çok yüksek. Ama aşağı doğru indiğimizde verimliliğin çok fazla düştüğünü görüyorsunuz. Bunun nedeni bilişim teknolojilerini iyi kullanamadıklarından. İşte bu nedenle bu eğitimlerde BT alanındaki tüm bilgi birikimimiz aktarmak ve Türkiye’de şirketlerin bu verimlilik sorununa çözüm sunmak istiyoruz. Bunu Netaş’ın bir sorumluluğu olarak görüyoruz. Avrupa’nın da çevik bir Türkiye’ye ihtiyacı var. Ancak KOBİ’lerimizin de bu eğitimi alması lazım. 53 yıldır hep eğitim diyoruz, devletten üniversiteden beklemiyoruz, bu sorunu kendimiz çözüyoruz. Bu bizim toplumsal bir sorumluluğumuz. Biz sadece bir – iki üniversiteden öğrenci almıyoruz, Türkiye’nin her üniversitesinden öğrenci alıyoruz, yetiştiriyoruz. Her bölgeden mutlaka bir üniversite ile işbirliğimiz var. Biz 500 milyon dolarlık ihracatı da yerli insan kaynağımız ile yaptık. Bir araştırmaya göre; doğudakiler dahil, dünyanın gelişmiş ülkelerinin hemen hemen hepsi, ekonomik atılımlarını 30 ile 40 yaş ortalamasına ulaştıklarında gerçekleştiriyor. Türkiye’de yaş ortalaması 33. Bu fırsatı kaçırmamalıyız.”
“n-telligent institute yaşam boyu eğitim üzerine kurgulandı”
Netaş İnsan Kaynaklarından Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Yasemin Akad da yeni teknoloji eğitim merkezi ile hedeflerini, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişim hızına göre sürekli yenilen içeriğimiz ile farklı dikeylerdeki şirketlerin, insan kaynağının eğitiminde iş ortağı olmak” şeklinde açıkladı. Ekonomimizin aktörleri olan şirketlere, güncel dijital yetkinliklerle donatılmış insan kaynağı yetiştirmelerine katkı sağlayarak, küresel rekabete hızlı adapte olması için destek sunacaklarının altını çizen Yasemin Akad, şu bilgileri verdi:
“Ana hissedarımız ve iletişim teknolojileri alanında sahip olduğu patent sayısıyla dünyanın en büyük şirketlerinden olan ZTE’nin eğitimlerini de programımıza entegre ederek global açılımımızı daha da kuvvetlendirdik. Henüz n-telliegent institute’ın çok agresif iletişimini yapmadık. Ama dijital dönüşümü benimsemiş ve duyumu alan şirketlerden talep görüyoruz. Bugünün iş dünyasında rekabetçi kalabilmek için sağlam bir bilgi temeli veya geçmişe dair yetkinlikler artık yeterli değil. n-telligent institute da şirketlerin yeteneklerini güncel tutması ve iş gücünüzü bugüne entegre etmesi için yaşamboyu süren bir öğrenme imkanı sağlıyor. Gelişen teknolojiye paralel yaşam boyu süren bir öğrenme olanağı sunuyoruz. Kapsamındaki eğitim programları, dijital dönüşümün sürekli değişen ihtiyaçlarına hızlı cevap verecek şekilde tasarlandı. Dijital dönüşüm projelerindeki bu deneyimimiz ve yüksek teknolojilerdeki Ar-Ge yetkinliğimiz sayesinde n-telligent institute altında birçok farklı teknoloji trendine yönelik eğitimler veriyoruz. Büyük veri ve analizi, bulut, mobilite bugün büyük ölçüde iş modellerini ve müşteri beklentilerini değiştiren teknolojiler. Kurumlar yeni çözümlerini pazara daha hızlı ve kaliteli sunmak için çevik metodolojileri ve DevOps uygulamalarını adapte etmeye çalışıyor, bu yönde insan kaynağının da hızla bu yetkinlikleri kazanması ve uyum sağlaması yönünde eğitimler sunuyoruz. Siber güvenlikten, çevik yönetimine, test hizmetleri yazılımından, büyük veri bilimine, tedarikçi teknolojilerine kadar 6 ana başlıkta 20 alt başlıkta eğitim sunuyoruz. n-telligent institue ile sadece teknik eğitimlere odaklanmıyoruz. Bunun yanı sıra mühendislik rollerindeki iş gücünün, liderlik becerilerini desteleyecek sosyal yetenekleri artıracak içerikler de sunuyoruz. Geleceği gençlerle birlikte inşa etmek istiyoruz. Yeni nesillere bilgi birikimimizi aktarmak ve ekosistemin ihtiyaç duyduğu yetkinlikleri kazandırmak hedefiyle CO-OP Ve Edgile MT programını hayata geçirdik. Programlarla, temel olarak üniversiteden sağlam bir bilimsel temelle donan öğrencilerin sektör kazanmalarını hedefliyoruz, çalışma alanlarını doğru seçmeleri konusunda yol gösteriyoruz. Stajyerlerimiz, Netaş’ın yürüttüğü projelerde görev alarak kurum kültürümü yakından tanıyor. Bu yeni mezunlardan yaklaşık beşte biri Netaş’ta tam zamanlı işe başlıyor.
n-telligent institute eğitmenlerinin eğitimi Dale Carnegie’den
Dale Carnegie, Netaş uzmanlarının eğitmenlik vizyonu oluşturmalarında, eğitim programlarını hazırlamalarında ve etkili bir eğitim için gerekli becerilerini geliştirmelerinde ‘Eğiticinin Eğitimi’ sertifika programıyla da destek oluyor.