Yarına Hazır, Sürdürülebilir İstanbul Vizyonuyla Hareket Ediyoruz
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, toplumun tüm kesimlerini içeren kapsayıcı bir hizmetler bütünü ortaya koyuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Erol Özgüner, konuşmasında şunları söyledi:
“Sürdürülebilirlik zor bir kavram. İstanbul resmi nüfus olarak ilk kez bu yıl Mayıs ayında 16 milyon 25 bine ulaştı. Ekim sonu itibariyle 16 milyon 76 binlerdeyiz. Yavaş yavaş 16 milyon 100 bine doğru gidiyoruz. Doğumdan 25 yaşa kadar olan aralığı yaklaşık 5 milyon nüfusu olan bir şehirden bahsediyoruz. İBB özelinde ise 90 bine yakın çalışanı, 32 tane iştirak şirketi ve bağlı kuruluşu olan, çok büyük bir holding yapısından bahsediyoruz.”
Büyük bir sürpriz yaparak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Akıllı Şehir Master Planını ilk kez bu etkinlikte açıklayan Özgüner, detayları şöyle paylaştı:
“Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilirlikle ilgili 17 tane hedef kriteri var. Biz bütün master planda 17 hedef nerelerde örtüşüyor, nerelerde kesişim alanları var oturtmaya çalışıyoruz. Bütün yaptığımız işlerin merkezinde İstanbullular var. İstanbul’u ziyarete gelen, iş ya da turizm amaçlı misafirlerimiz var. Onları da vatandaşlarımız olarak değerlendiriyoruz. Teknoloji liderleri olarak, teknolojinin mümkün olduğunca vatandaşlarımızın hayatında etkin olarak kullanılmasını istiyoruz. Bu anlamda da bir ekosistemle yürümeye çalışıyoruz. İstanbul’un akıllı şehir teknolojilerini bir ana plan ve vizyon etrafında toplamak uzun bir yolculuk. Bu alandaki çalışmalarımız son 3 yılda daha da hızlandı. Tabii ki ilk önce varılmak istenen yolla ilgili bir kurgu çalışıldı. Sonra bununla ilgili dünyada kıyaslamalar yapıldı. Ölçüm ve indeksler oluşturuldu. Özellikle 2019’un ikinci yarısından itibaren endeks çalışmaları, olgunluk çalışmaları, mevzuat çalışmaları, akıllı şehir sözlüğü, bu bilgilerin yer aldığı bir web sayfasının hayata geçmesi gibi.”
Ocak 2020’de Yeni Bir Süreç Başladı
2020’nin Ocak başında Açık Veri Platformunun lansmanıyla planların ve uygulamaların hayata geçtiği bir süreci yaşamaya başladıklarını ifade eden Özgüner, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçinde bulunduğumuz Veri Laboratuvarı işin fiziksel çıktılarından bir tanesi. Farklı platform yapılanmalarıyla süreçlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Sürücüsüz metrodan bölgesel İstanbul ofislerine, İBB Wi-Fi’da 10 bin nokta 6 milyon kullanıcıya doğru gidiyoruz. G20 Star Alliance’da pilot şehir seçildik. 3 yıldır onlarla çalışıyoruz. Şehrin dijital uçurum haritasını çıkarttık. En sonunda yaklaşık 1 yıldır hayatımızda olan İstanbul Senin süper uygulamasıyla bütün belediye iştiraklerinin uygulamalarını tek bir noktadan toplayıp yönetmek, Saraçhane fiziksel binamızı teknolojik veya dijital bir giriş kapısı olarak İstanbul geneline taşımak gibi bir hedefe koşuyoruz. Şu anda yaklaşık 2 milyona yakın kullanıcıya eriştik. 5 ay gibi bir zamanda kullanıcı sayısının giderek artacağını düşünüyoruz. 2023 hedefimiz 5 milyon kullanıcıyı geçmek.”
Akıllı Şehrin Tanımını Doğru Yapmak Gerek
Akıllı şehrin çok kullanılan bir terminoloji olduğunu, bunun tanımını doğru yapmak gerektiğini söyleyen Özgüner, bunun İBB açısından önemine şöyle açıklık getirdi:
“Biz vatandaşlarımızı işimizin odağına koyuyoruz. İstanbul’da yaşayan ve İstanbul’u ziyaret eden insanların İstanbul’da bulundukları süre içerisinde aldıkları kamu hizmetlerinden mümkün olabildiğince faydalanmalarını sağlamak istiyoruz. Dijital kapsayıcılığı çok önemsiyoruz. Veriye dayalı yenilikçi ve kapsayıcı çözümlerle yarına hazır sürdürülebilir İstanbul vizyonumuz var. Teknolojik bilgiyi ve veriyi kullanarak İstanbulluların yaşam kalitesini iyileştirmek de misyonumuzu oluşturuyor. Bu yaşam kalitesi söyleminin altını özellikle çizeceğiz. Toplumun tüm kesimlerini içeren kapsayıcı bir hizmetler bütünü ortaya koyacağız. Hazırladığımız master plan kapsamında yaşam, insan, çevre, güvenlik, mobilite, ekonomi ve enerji olmak üzere odak alanlar belirledik. Bunları Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilirlik hedefleriyle birleştiriyoruz. Her bir hedefe değen projelerimiz ve iş çıktılarımız var. 176 tane hayata geçmiş ve devam eden projemiz var. 8 tematik alanımız var. 26 stratejik amaç, 56 inisiyatif üzerinde çalışıyoruz. Ağustostan beri 150 gün 150 proje diye bir sloganla koşuyoruz. Bunu aralık sonu tamamlamayı, bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz.”
Projeler Yeni Yılda Devam Edecek
İstanbulluların ve Türkiye’nin bu her güne proje yaklaşımı çok sevdiğini, yeni yılda da bunu devam ettirmek gibi bir hedefleri olduğunu söyleyen Özgüner, şunları söyledi:
“Balkan ülkeleriyle de birlikteliklerimiz var. Onlarla bu yaptığımız çalışmaları paylaşıyoruz. Bir balkan ülkesi başkanı ‘150 Gün 150 Proje bizim ulaşamayacağımız bir rakamdır’ demişti. Ama bu şehir çok dinamik. Dünyanın en büyük metropollerinden biri. Bu şehre böyle projeler yakışıyor. Tek başına bir vizyon çizmemiz yetmez. Kent insanının, vatandaşlarımızın, misafirlerimizin bunu hissetmesi, bunu içselleştirmesi oldukça önemli. Biz İstanbul’u İstanbullularla birlikte yönetmek üzere yola çıkmış bir yönetimiz. Hatta bu konuda o kadar iddialıyız ki İstanbullulara ‘İstanbul Senin’ dedik biz. İstanbul bir grubun değil, İstanbul’da yaşayan, ziyaret eden insanların. Üzerinde çalıştığımız 176 projenin bir kısmı 2021 itibariyle tamamlandı. 2023 sonuna kadar tamamlanacaklar var. 2025 diye tanımladığımız orta dönem projelerimiz var. Bir de 2030 yılına kadar devam edecek uzun soluklu projelerimiz var. 2020 yılında İBB ve iştiraklerinin bütün verilerinin toplandığı Büyük Veri Platformunu hayata geçirdik. Kendi veri havuzumuzu orada oluşturup, orada verileri aktarmaya başladık. Yine aynı yılın ilk ayında bu verilerin anonimleştirilmiş haliyle açık veri platformumuzun lansmanını yaptık. 2021 yılı veri platformu üzerinde ana veri yönetimi ve transtaction veri diye ayrıştırma çalıştırmaları, gruplandırma ve tamamlama yaptığımız bir yıl oldu. Bu çok kolay değil gerçekten. Çok büyük bir organizasyon. Şu anda da veri sözlüğünün oluşturulması, bunun üzerine analitik konulması ama şu anda gerçek zamanlı olay işleme üzerinde çalışıyoruz. Gerçek zamanlı verinin kullanılarak vatandaşlarımızın kullanacağı servislerle ilgili, onları bilgilendirme ve bu servisleri daha katma değerli hale getirecek değer tekliflerinin sunulmasına çalışıyoruz. Bu yılın sonunda da onu bitireceğiz.”
Açık Veri Platformu Büyük İlgi Görüyor
Özgüner, Açık Veri Platformuna dair sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açık Veri Platformumuza 80 veri setiyle setle başlamıştık, 286 sete çıktı. Yaklaşık 50 milyona yakın erişim var. Büyük ilgi görüyor. Akıllı şehir master planda belirlediğimiz kategorilerin tamamına ait veri setleri açık veri platformunda var. Balkan ülkeleri ile yürüttüğümüz B40 oluşumundan bahsetmiştim. Bu içinde Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ vs. gibi bütün balkan ülkelerini içeren bir organizasyon. Biz bir yıldır bu organizasyonu yürütüyoruz. Ocak ayında Atina’da bir devir teslim töreni yapacağız. Orada İstanbul Büyükşehir Belediyesi veri merkezinde host edilen B40 şehirlerinin açık veri platformunun lansmanını yapacağız. Bu konuda çok heyecanlıyız. Akıllı şehir organizasyonlarımızın içinde çok fazla sayıda bizim metal yaka diye tabir ettiğimiz robotlarımız var. RPA sistemlerini kullanıyoruz. Özellikle COVID zamanında çok faydalandık bundan. Karantina döneminde kısıtlamalar olmuştu, metal yaka her gün aynı saatte çalışmaya devam etti. İstanbul Senin uygulamasında herkesin bir dijital cüzdanı ve dijital vatandaşlık kimliği olsun, bunu da blockchain üzerinden yönetelim istemiştik. Kendi blockchain motorumuzu Smartus adıyla yazdık. İstanbul Senin uygulamasının içinde, kendi özel bulutumuzda olarak yönetiyoruz. COVID başladığında öngörülerimiz İstanbul’da trafiğin hiç olmadığı kadar özel araç kullanımına sahne olacağı şeklindeydi. Çünkü insanlar toplu ulaşım araçlarını kullanmaktan imtina edeceklerdi. 2020’nin Nisan ayında başladığımız bir çalışmaydı bu. Çok başarılı bir çalışma oldu. Bugün Ulaşım Dairesi Başkanlığı’mıza bu ekranların tamamını sunabiliyoruz. Her sabah Ulaşım Dairesi Başkanlığı’na İstanbul’un o günkü trafik yoğunluğu dakika dakika olacak şekilde bir rapor olarak gidiyor. O dakikada trafikte bir anomali var ise yüzde 40 olması gerekirken yüzde 44’lere varıyorsa bunu da alarm olarak Ulaşım Dairesi Başkanlığı’nın Trafik Şube Müdürlüğüne iletiyoruz. Şu anda İstanbul’u Silivri’den Tuzla’ya kadar tüm rotasını günün hangi saatinde hangi yoğunlukta olduğunu biliyoruz.”
İstanbul Senin İBB’nin Dijital Erişim Kapısı Oldu
İstanbul Senin uygulamasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dijital erişim kapısına dönüştüğünü ifade eden Özgüner, son olarak şunları söyledi:
“Sizleri artık burada ağırlamak, vatandaşlarımızı İBB ve iştiraklerinin servisleriyle buluşturmak istiyoruz. Hala indirmeyen varsa indirmesini talep ediyoruz. Nesnelerin interneti kısmı bizim açımızdan çok önemli. Üç boyutlu kent modeli belediyecilikte olmazsa olmaz bir mekânsal veriyi simgeliyor. Herhangi bir veriyi lokasyonla birleştiremediğimiz zaman belediyecilikte gözümüz kör, kulaklarımız sağır oluyor. Onun için mekânsal veri, üç boyutlu kent modeli bizim için çok önemli. Video analitik üzerine çalışıyoruz. Burada yapay zeka ile birlikte kullanım senaryolarımız, trafik tahmini, hareket algılama, şüpheli araç sayıları, ihlal tespitleri, boş otopark yerleri gibi kullanımlarımız var. Bir gün buradan ayrıldığımızda benim için en önemli anı bu Askıda Fatura projemiz olacak. Askıda Fatura, COVID döneminin bize 3 gecede ürettirdiği bir uygulamaydı. Yola çıkarken ihtiyacı olan insanlarımızla, hayırseverleri buluşturmak gibi bir hedefimiz vardı. Rakamlar o kadar büyüdü ki artık burası ‘Askıda Fatura’ adıyla bir dayanışma platformuna döndü. Bugün aile destek, anne bebek, eğitim destek paketi ve ulaşım destek paketi var. 100 milyon liraya yakın para toplandı, çok önemli bir dayanışma platformu halini aldı. Ama asıl Askıda Fatura hayatımızdan çıktığı gün çok mutlu olacağız. İyi bir uygulama ama bizi rahatsız ediyor. Böyle bir şeye gerek olmamasını tercih ederdik.”