Yatırım kararlarında sürdürülebilirlik artık temel bir etken
Uluslararası danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), Endüstrilerin Geleceği Araştırması’nın dördüncü versiyonunu duyurdu. EY araştırması, işletmelerin yeni nesil teknoloji alanlarına yönelik yatırım kararlarının giderek artan bir şekilde sürdürülebilirlik ve çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hedefleri tarafından yönlendirildiğini ortaya koyuyor. 73’ü Türkiye’den olmak üzere araştırmaya katılan 1.325 şirketin %76’sı ESG’yi öncelikli bir yatırım kriteri olarak gördüğünü belirtirken; yanıtların %81’inde ise 5G yatırımlarında ESG’yi temel ilke veya önemli bir faktör olarak içerdiği belirtiliyor. İşletmelerin bu inancını destekleyen araştırma verilerine göre, katılımcıların %76’sı, gelişen teknolojilerin, organizasyonlarının karbon salımını azaltmada kritik rol üstlenebileceğine inanıyor.
Katılımcıların %77’si, gelişen bir teknoloji alanında tedarikçi seçimi yaparken, teknolojilerinin çevresel etkisini dikkate alanlara öncelik vereceklerini belirtiyor. Ayrıca, “hayata geçirme ve uygulama hızı” ile “uçtan uca çözüm yetenekleri”, en önemli tedarikçi özellikleri olarak sıralanıyor olsa da geleceğe bakıldığında; “sürdürülebilirlik yetenekleri ve referanslar” birinci, “rekabetçi fiyatlandırma” ise ikinci sıradaki kriterler olarak değerlendiriyor.
İşletmeler, yeni nesil teknolojilerin kendilerine sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli katkılar sağladığını belirtiyor. Bu katkılar arasında, enerji tüketiminin azaltılması (%46) listenin başında gelirken, iyileştirilmiş sürdürülebilirlik ölçümü (39%) ve planlama (39%) da ilk sıralarda yer alıyor. Ancak, algılanan faydaların sektörlere göre farklılık gösterdiği de dikkat çekiyor. Örneğin; otomotiv şirketlerinin %54’ü en önemli fayda olarak enerji tüketiminin azaltılmasını öne çıkarırken, sağlık hizmet sağlayıcıları arasında bu oran %38’e düşüyor. Atık azaltımı, imalat sektöründen katılımcıların %50’si tarafından öne çıkartılırken, bu oran kamu kuruluşları tarafında sadece %35’e denk geliyor.
Araştırma ayrıca, gelişmekte olan sekiz yeni nesil teknoloji alanı (robotik ve otomasyon; analitik ve yapay zekâ (AI); uç bilişim (edge computing); IoT; 5G; artırılmış ya da sanal gerçeklik; blok zinciri; kuantum bilgi işlem) için yatırım seviyelerinin arttığını da ortaya koyuyor. Buna göre, 5G ve uç bilişim teknolojileri önceki yıla kıyasla %4 artışla en fazla yükselişi gösterdi.
Türk şirketlerinin önceliği robotik ve otomasyon
Bölgesel düzeyde bakıldığında, bugün Amerika’daki işletmelerin 5G yatırımlarında öncü konumda olduğu ve önceki yıla göre %15 oranında bir artış ile %35’inin halihazırda bu alana yatırım yapmakta olduğu görülüyor. Avrupa ve Asya’daki mevcut ve planlanan yatırım düzeyleri ise yıllık olarak istikrarlı görünüm arz ederken, Asya’daki katılımcıların yatırımların ertelenebileceğini gösteren bulgular da mevcut.
İşletmelerin 5G ve IoT stratejilerinin bu yıl daha çok büyüme odaklı olması dikkat çekiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 30’u, “mevcut iş modellerini elden geçirmenin” IoT harcamalarının önemli bir itici gücü olduğunu belirtiyor. Bu oran, önceki yıl yüzde 25 olmuştu.
Küresel çapta 19 ülkeden toplam 1.325 firmanın katıldığı ve bunların arasında Türkiye’den de yoğun bir katılımla çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 73 firmanın teknoloji alanındaki üst düzey yöneticilerinin yanıtladığı EY Endüstrilerin Geleceği araştırmasının ülkemize ilişkin bulguları “Türkiye’de Endüstrilerin Geleceği” başlığı ile ayrıca raporlaştırıldı. Türkiye’de ve dünyada en çok yatırım alan yeni nesil teknoloji alanının ‘Robotik ve otomasyon’ olduğunu gösteren rapora göre, küresel çapta bu alana yatırım yaptığını belirten katılımcıların oranı %65’ken, bu oran Türkiye’de %85’e ulaşıyor. Robotik ve otomasyonu sırasıyla yapay zekâ, uç bilişim ve IoT teknolojileri izliyor.
Enerji tüketimi takipte
Türkiye’de 5G’nin diğer teknolojilerle olan ilişkisini keşfetmenin, 5G ajandalarının önceliklerinden biri olduğunu söyleyen katılımcıların oranı %45 iken; uç bilişim kullanım alanlarını ve kavramlarını daha iyi anlaması gerektiğini düşünenlerin oranı ise %81 oldu.
EY araştırması, Türkiye’de işletmelerin 5G ve IoT teknolojilerine yönelik ilgisinin, iş dünyasındaki bazı dış faktörlerden ne ölçüde etkilendiğini de ortaya koyuyor. Buna göre, küresel çapta ve Türkiye’de en büyük endişe uyandıran dış etkinin ‘Küresel tedarik zincirindeki bozulmalar’ olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’de ‘Yükselen enerji maliyetleri’ küresel verilere kıyasla daha yüksek seviyede endişe uyandıran bir dış etki olarak öne çıkıyor.
Araştırmaya Türkiye’den katılan şirket temsilcilerinin çoğu; 5G, IoT ve yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerin, uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejilerine katkı sağladığını düşünüyor. Anket sonuçlarında, hem küresel çapta ve hem de Türkiye’de ‘Enerji tüketiminin azaltılması’ yanıtının öne çıkması da dikkat çekiyor.
Araştırma, Türkiye’de yeni nesil teknoloji kullanım alanı yaratma konusunda en yüksek güvenin telekomünikasyon ve mobil operatörlere duyulduğunu gösteriyor. Küresel çapta ise en yüksek güven duyulan tedarikçiler olarak ‘IT servisleri ve sistem entegratörleri’ öne çıkıyor.
EY Endüstrilerin Geleceği Araştırması, 5G servis sağlayıcılarının atması gereken adımları da sıralıyor. Buna göre operatörler, müşterilere verilen vaatlerin merkezine sürdürülebilirliği yerleştirmeli; müşterilerin artan büyüme odaklı bakış açılarıyla uyum sağlamalı; müşterilerin karşılaştığı operasyonel zorluklara dikkat etmeli; ekstra dikkat gerektiren müşterilere ise karşı daha kararlı davranmalı. EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri, Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Emre Beşli şunları söyledi:
“Günümüzde hızla gelişmekte olan yeni nesil teknolojiler, dijital dönüşüme ivme kazandırarak iş dünyasını şekillendiriyor. 5G ve IoT teknolojilerini odağına alan araştırmamız, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin gelişmekte olan teknolojilere yönelik tutumlarını ve ileriye dönük hedeflerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Yeni nesil teknolojilerin kullanım alanları, 5G ile ilgili trendler, işletmelerin öncelikleri, karşılaştıkları zorluklar ve ekosistem etkileşimleri gibi konulara odaklanan araştırma bunlara ek olarak; 5G teknolojilerinin kullanımının ESG stratejileri üzerindeki etkilerini de ele alıyor. İşletmelerin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejilerinin hayata geçirilmesinde yol gösterici nitelikte olan araştırma, ayrıca işletmelerin hedeflerini gerçekleştirmelerine destek olmak amacıyla 5G sağlayıcılarının uygulaması gereken adımlara da dikkat çekiyor. Dünyada gelişmiş ülkeler başta olmak üzere 5G alanına yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ederken, Türkiye’deki işletmelerin de bu gelişmeleri gündemine alarak takip etmesi daha da önem kazanmış durumda. Araştırmanın Türkiye’ye ilişkin sonuçları da şirketler ve tüm ekosistem paydaşları için değerli içgörüler sunuyor.”