Yatırımcıların batarya enerji depolama sistemlerine (BESS) olan ilgisi artıyor
Uluslararası danışmanlık, güvence, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY tarafından 63’üncüsü gerçekleştirilen ‘Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi (RECAI)’ araştırmasının sonuçları yayımlandı. 40 ülkenin yer aldığı raporda; ABD, Çin ve Almanya güçlü politika destekleri sayesinde Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi’nde ilk üçte yer alırken, Türkiye 31. sırada kendine yer buluyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının ve bu alandaki fırsatların çekiciliği kapsamında dünyanın en iyi 40 pazarını sıralayan EY Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi’nin (RECAI) 63. versiyonu yayımlandı. Rapora göre; geçen yıl yenilenebilir enerji yatırımlarına ayrılan 660 milyar ABD doları da dahil olmak üzere 1,8 trilyon artışa rağmen, COP28’in 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefine ulaşmak için yatırımlar yetersiz kalıyor.
Yenilenebilir enerji uygulamaları yaygınlaştıkça, batarya enerji depolama sistemleri (BESS) arz ve talep seviyelerini yumuşatarak şebeke genişletme ve yükseltme maliyetlerini ertelemeye yardımcı oluyor ve dinamik enerji sistemlerinde önemli bir rol oynuyor. BESS de dahil olmak üzere artık enerji depolama, birçok pazarda ciddi boyutlara ulaşan ağ (network) sorununun da üstesinden gelmek için hayati bir rol oynuyor.
Batarya depolama yatırımı için en iyi pazarlar ABD, Çin ve İngiltere
Enflasyonu Düşürme Yasası kapsamında %30 vergi kredisiyle desteklenen ABD, BESS yatırımı için dünyanın en cazip pazarları sıralamasında ilk sırayı alıyor. İkinci sırada yer alan Çin’in ise, güçlü hükümet desteğiyle birlikte 2025 yılına kadar BESS maliyetlerini %30 oranında azaltma planları bulunuyor. Gelişmiş enerji piyasası tasarımı ve BESS’i bir üretim varlığı olarak sınıflandıran yeni bir enerji politikasıyla İngiltere üçüncü sırada kendine yer buluyor. 2023’ten 2030’a kadar küresel BESS dağıtımında dört kat artış öngörülerek 572 GW/1.848 GWh’ye ulaşması tahmin ediliyor.
Gelişmiş pazarlar Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi’nde üst sıralardaki yerini koruyor
Araştırmaya göre; yatırımcıların hem yenilenebilir enerjiye olan net talebi hem de projeler için belirlenmiş değeri nedeniyle ilgi duyduğu ABD (1. sıra), Çin (2. sıra) ve Almanya (3. sıra) ilk sıralarda yerlerini korudu. İspanya’daki (12. sıra) ağ (network) kısıtlamaları, pazarın ilk 10’dan düşmesine neden olurken; Kanada (9. sıra) ve Japonya (10. sıra) açık deniz rüzgâr potansiyelini en üst düzeye çıkarma hedeflerinin net olması nedeniyle endeksteki ilk 10 ülke arasına giriş yaptı. Endeksteki en büyük yükseliş ise 2040 yılına kadar açık deniz rüzgâr kapasitesini üç katına çıkarmayı planlayan Belçika’nın, dört basamak yükselerek 17. sıraya yerleşmesi oldu. Türkiye ise endekste 31. sırada yer alıyor.
Daha küçük ekonomiler potansiyel yatırımcılar için cazip alternatifler yaratıyor
Endekste Danimarka, küçük ekonomilere göre endeks sıralamasında ilk sırada yerini koruyor. Yunanistan, Şili ve Finlandiya ise iddialı enerji dönüşüm planları ve cazip devlet teşvikleri sayesinde küçük ekonomiler sıralamasında sırasıyla 2., 3. ve 7. sıralara yükseliyor. Yunanistan’ın son 4 yılda yenilenebilir enerji kapasitesini iki katına çıkarması, Şili’nin yenilenebilir enerji sektörünün önümüzdeki 10 yıl içinde iki katına çıkması için yaptığı yatırımlar ve Finlandiya’nın Avrupa’nın ilk karbon negatif ekonomisi olma yolunda iddialı kararlar alması, potansiyel yatırımcılar için yeni fırsatlar yaratıyor.
EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca araştırma ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“EY Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi (RECAI) sonuçlarına göre, yatırımcıların batarya enerji depolama sistemlerine (BESS) olan ilgisi artıyor. BESS’in ölçeğinin büyütülmesi, ağ altyapısının istikrara kavuşturulması, güçlendirilmesi ve daha fazla dağıtılmış enerji kaynağının şebekeye bağlanmasının sağlanması gibi adımlar, temiz enerji ilerlemesini engelleyen birçok sorunun çözülmesine yardımcı olabilir. Burada dört faktöre odaklanmak gerekiyor: Bunlar arasında dayanıklı bir yatırım senaryosu oluşturmak, teknoloji rekabet gücünü korumaya yönelik adımlar atmak, optimal iş modelleri veya finansman yapısı oluşturmak ve tedarik zinciri risklerini azaltmak geliyor. Bu faktörlere odaklanan yatırımcılar karmaşık, son derece bölgeselleşmiş ve hızla değişen pazarda kolay bir şekilde doğru yolu bularak başarıya ulaşabilir.”