Yatırımı zamanında yapanlar bir adım öne geçiyor
Yazılım tanımlı ağlar büyük veri, BYOD, bulut bilişim gibi yeni kavramları da etkiliyor.
SDN ağlarda yaşanan yoğun ve çeşitlilik arzeden trafiğin oluşturduğu karmaşanın önüne geçerek, daha basit ve yönetimi daha kolay olan bir anlayış sunmakta. Böylece şirketler SDN teknolojilerinin sağladığı bu esnek yapıyı ihtiyaçlarına uygun özelleştirebilmektedirler. Ayrıca bu konuda gerekli yatırımı zamanında yapan şirketlerin bir adım daha önde olduğunu da belirtmekte fayda var.
SDN tarafından adreslenen sorunlara baktığımızda,
• Ağ karmaşıklığı,
• Uygulama mimarisindeki değişiklikler,
• Sanal makine mobilitesi,
• Çok noktalı konfigürasyonlar (Sanal makine aktivasyonu gibi),
• Ölçek-dışı bağlantı (4096 VLAN’ın yetersiz kalması),
• Bakım zamanını azaltma,
• Çoklu üretici teknolojileri,
• Üretici bağımlılığı,
• Kural ve kalite yönetimi olarak özetlenebilir.
Ama kullanıcılar tarafından en kolay anlaşılabilir olanı, topoloji bağımlılığının ortadan kalkması, daha önce günler hatta haftalar alan ağ değişikliklerini ve kontrollerini dakikalar içinde yapabilmeleri diyebiliriz. Yazılım tabanlı ağların bulut bilişim şirketlerinin ihtiyaç duyduğu çoklu kullanım hakkı, merkezi yönetim ve ölçümleme, servislerin daha kolay ve hızlı bir şekilde devreye alınması gibi pek çok ihtiyaca cevap verebildiğini kaydeden KoçSistem Hizmet Entegrasyonu Çözüm ve Hizmetler Grup Yöneticisi Orhan Düz, şu bilgileri verdi: “Üstelik bunu açık kaynak kodlu yazılımların sıradan sunucular üzerinde çalışarak cevap verebildiği için de hem kurulum hem de işletim maliyetlerinin düşük olmasını sağlamaktadır. Bu tür servislerin zamanla çok daha yaygın olarak kullanılacağı öngörülmektedir. BYOD tasarımlarının ihtiyaç duyduğu trafik izolasyonu, kurumsal kaynaklara güvenli erişim açısından SDN uygulamalarının artıları olabilir. Büyük veri uygulamaları ihtiyaç duydukları ağ trafik QoS değerlerini ağ katmanından talep edecekleri ve esnek olarak bu değerleri değiştirebilecekleri için SDN tabanlı bir ağ üzerinde çok daha efektif olarak çalışmaları sağlanabilecektir. Benzer olarak merkezi kontör ediciler üzerinden uygulama ile ilgili ölçümlendirmeler de çok daha kolay olarak yapılabilecektir.”
VMware Türkiye Sistem Mühendisi Takım Lideri Bünyamin Özyaşar da konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “SDN’in benimsenmesi yeterince yakın bir zamanda gerçekleşmeyebilir. Buna rağmen, ölçü bir tepeye tırmanmak ve ilerlemenin zorluğu gibi gözükürken aynı zamanda 10 bin sunucunun tek bir BT çalışanı tarafından yönetilmesi imkansız olarak görülmeyecek. Mobil bulut çağının başlamasıyla birlikte tüm veri merkezlerinin olduğu gibi tüm altyapı hizmetlerinin sanal makineler gibi ucuz, tedariği ve yönetimi kolay olacak şekilde sanallaştırılması ihtiyacı iki katına çıktı. Veri, işletmelerin kan damarı haline geldi ve dünya çapındaki işletmeler eşi görülmemiş bir hızda veri üretiyorlar. Bu işletmeler için yeni anlayışlar geliştirmeleri ve yeni bölgelere açılmaları konusunda büyük fırsatlar sağlarken veri merkezi kaynaklarının yanında potansiyel kapasite ve alan problemleri konusunda da endişe verici sorular doğuruyor. Bir kez daha sanallaştırma çözümleri sunuyor, SDN sayesinde organizasyonlar veri merkezlerinin etkinliğini en üst düzeye çıkartırken kaynakların düzgün şekilde kullanılmasını da garantiye alıyorlar.
Pazar gözle görülür şekilde hızlandı ve organizasyonlar potansiyel kazanç fırsatlarına ya da rakiplerine pay kaptırma risklerine hızlı bir şekilde cevap verebilmeliler. Şu anki sistem altında birçok şirket yeni üretim ortamları oluşturabilmek için aylar boyunca beklemek zorundalar. Ama sanallaştırılmış sunucular dakikalar içinde oluşturulurken donanım ve destekleyici ağ ve depolamayı karşılamak çok daha fazla zaman alıyor. SDN’le aylar dakikalara dönüştü ve işletmeler birkaç tıkla uygulamaları yükleyebiliyorlar ve her türlü pazar fırsatına da görür görmez atlayabiliyorlar.”
Ağ operasyon yükü azalıyor
Ağ operasyon yükünü azaltan soyutlama ve otomasyon sayesinde SDN, şirketlerin taleplere bağlı olarak gerektiğinde ağlarını büyütmelerini, gerektiğinde ise küçültmelerini sağlıyor. SDN ile BT birimlerinin yalnızca bir kez işleme soktuğu bir değişiklik tüm ağlarda gerçekleşebiliyor, iletim ölçekleniyor, yeni iş modelleri ve büyümeye katkıda bulunuluyor. Cisco Türkiye Servis Sağlayıcı Sistemleri, Mühendislik Müdürü Gürkan Gülcan, şunları kaydetti:
“SDN’in şirketlere esas faydaları arasında ağ donanımları ve büyüdükçe-öde modelleri ile satın alma ihtiyacının azaltılarak CapEx’in düşürülmesi; her geçen gün artan programlanabilen elementler üzerindeki ağın kontrolünü sağlayarak OpeX’in azalmasının sağlanması; kurumlara değişen iş hedeflerini karşılamak için yeni uygulamalar, hizmetler ve altyapıları hızla kurmalarını sağlayarak çeviklik ve esneklik sağlanması; kurumlara yeni gelir akışları ve ağdan daha fazla fayda sağlamalarına yardımcı olacak yeni uygulama, hizmet ve iş modeli çeşitleri geliştirebilecekleri inovasyon yaklaşımını getirmesi olarak ifade edilebilir.
SDN farkındalığı artıyor
2013 yılında yapılmış olan Tail-f Software Defined Network Survey araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 97 gibi önemli bir bölümünün SDN farkındalığı bulunuyor. Ancak sadece yüzde 51’lik bir kısım doğru tanımına hakim görünüyor. Bu sonuç, bize konu hakkında kafa karışıklığı bulunduğunu gösteriyor. İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Ersel Karşal, şunları kaydetti: “Sanallaşmanın yaygınlaştığı günümüzde SDN, bir yandan ağ yöneticilerinin üzerindeki yükü azaltırken, diğer yandan kaliteli servis ve daha düşük maliyet gibi özelliklerle ağa bakış açısını değiştirecek ve altyapının hizmet kalitesindeki önemini göz önüne getirecektir. SDN çözümlerinin ağ teknolojileri pazarını hareketlendireceğini ve operasyon maliyetlerini önemli ölçüde azaltacağını öngörüyoruz.
Öte yandan, sektörde çalışan teknik uzmanlar için, mevcut bilgilerine ek olarak önemli oranda sistem bilgisine de sahip olma ihtiyacı doğacak. Sanallaştırma teknolojileri, bunların üzerinde çalışacağı donanımlar ve programlama yetenekleri daha fazla öne çıkacak. Donanım açısından değerlendirdiğimizde ise uygulama özel bütünleşik devreler (ASIC) hızlı bir şekilde önemini kaybedip genel amaçlı işlemcilerin bunların yerini almaya başlayacağını söyleyebiliriz.”
