YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞMEYE DOĞRU MU?
Sadece insanların yapabildiğini sandığımız birçok işi yapabilecek teknolojiler hızla geliştikçe, ortaya çıkacak işsizlik gibi sorunlar, ekonominin en güncel iki konusundan birisi haline geldi (öbürü de, gelir dağılımındaki büyüyen uçurum). İşsizlik hangi alanlarda ne kadar olacak? Geleceğin bireyi hangi beceri ve bilgi ile donanmış olmalı? Bunlar gibi günümüzün popüler soruları üzerine çeşitli sezgisel öngörüler ortalıkta geziyor.
En azından iki yönde etraflı araştırma yapılmalı diye düşünüyordum. Birincisi, günümüz dünyasının farklı yörelerinde ampirik gözlemler yapmak. İkincisi, Sanayi Devrimi’nden sonra 19. yüzyılda yaşananlar ile karşılaştırmalı bir analiz yapmak.
İşte tam da bu ikisini yapan kitabı, The Economist dergisi yazarlarından Ryan Avent’in yazdığını kendisi ile yapılan bir söyleşide okumuştum (http://theatln.tc/2chxBDM). Bu satırların yazıldığı sıra, “The Wealth of Humans: Work, Power, and Status in the 21. Century” başlığı ile çıkan bu kitabı henüz okumadan burada duyurmak istedim.
Artacak işsizlik karşısında, 19. Yüzyılda gecikmiş bir Toplumsal Sözleşme yapılmıştı. Gecikmeli olduğu için kitleler uzun süre sefalet yaşamıştı. Avent’e göre, yakın bir gelecekte yeni bir Toplumsal Sözleşme gereği ortaya çıkacak. Bu sefer, geçmişten öğrenerek, bir gecikme yaşanmaması sağlanabilir.
Ülkemizde, Endüstri 4.0 heveslisi iş dünyamızın ve başta Çalışma Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere, hükümetin şimdiden dikkate alması gereken bir konu.