Yeni çözümlerle e-ticaret daha da büyüyecek
IdeaSoft, sunacağı yeni ürünlerle KOBİ’lerin e-ticaret ve e-ihracat alanında başarılı olup, işlerinin parçası haline gelen bir ‘dijital dönüşüm süreci’ hedefliyor.
Türkiye’de e-ticaret ekosistemi; yazılım ve donanım sağlayıcılardan ödeme sistemlerine, kargo şirketlerinden dijital reklam ajanslarına oldukça bileşenli bir yapıya sahip. 2019’da satılan her 100 üründen 6.2’sinin internetten alındığı görülürken, 2020 yılında ise pandeminin etkisiyle bu rakamın yüzde 10’u aştığı görülüyor. Bu hızlı artışın sebeplerin başında daha önce hiç online alışveriş yapmamış birçok insanın bu süreçte internetten alışveriş yapmış olması geliyor. “E-ticaretteki bu ivmenin aynı hızla olmasa da devam edeceğini, globale baktığımızda ise daha yolun başında olduğumuzu düşünüyorum” beklentisini dile getiren IdeaSoft CEO’su Seyhun Özkara, Mart ayından bu yana geçtiğimiz yıla kıyasla e-ticaret ekosisteminin 50’nin üzerinde büyüme gösterdiğine dikkat çekti. Bunun başlıca sebepleri ise fiziki mağazaların kapanması ve insanların pandemiden e-ticaretle korunmayı tercih etmesi oldu. Öyle ki, daha önce internetten hiçbir şey satın almayan birçok tüketici, Mart ayında e-ticaret ile tanıştı. E-ticaretin avantajlarını deneyimleyen ve mutlu olan birçok kullanıcı alışveriş alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. “Başta sağlık olmak üzere yaşamı birçok noktada kolaylaştıran e-ticaret; hitap ettiği yaş grubunu genişletti” yorumunu yapan Seyhun Özkara, “Tüketicilerin yaş grubuna göre tercih ettiği ürünler değişse de ortak paydalarında e-ticaret bulunuyor” gerçeğine dikkat çekti. Seyhun Özkara ile e-ticaret sektörünün gelişimini, potansiyelini ve rotasını değerlendirdik:
Pandemi süreci birçok kişinin farklı sebeplerle e-ticaret dünyasına girmesini, satış yapmak için uğraşmaya başlamasını sağladı. Gerek bu eğilimi gerek bu kişilerin yöntemlerini ve kullandıkları bilişimsel yapıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
E-ticaret sektörü için önümüzdeki 3 yıl içinde beklenen büyümeyi Mart – Haziran ayları arasında gördük. Tüketicideki bilinç ve davranış değiştikçe, e-ticaret pazarında yerini almak isteyen firma sayısı da artış gösterdi. 2019 ve 2020 yılını karşılaştırdığımızda, e-ticarete başlamak isteyen firma sayısında yüzde 50’nin üzerinde artış olduğunu görüyoruz. İşletmeler yaşanabilecek her türlü olumsuzluğa karşı kendilerini koruyabilmek için hızla e-ticarete başlamayı tercih etti. E-ticarete başlama eğilimi olan işletmelerin ilk aşamada gözden kaçırmaması gereken şey ise online bir mağazanın en az fiziki bir mağaza kadar emek ve çalışma gerektirdiği. İhtiyaçlarını karşılayacak esnek ve güncel bir altyapı seçtikten sonra, sanılanın aksine, ufak bütçelerle bile reklam vermenin sanal mağazalar için can suyu niteliğinde olacağını söylemek yanlış olmaz.
Bir e-ticaret girişimcisi nelere dikkat etmeli, stratejilerini nasıl belirlemeli, hangi verileri göz önünde bulundurmalı?
E-ticaret sektörü büyürken hangi sektör olursa olsun işletmelerin rakip sayıları da artıyor. Piyasa ve rakip analizi yapmak, dijital pazarlama bütçelerini doğru yönetmek, ürün stok takibi yapmak ve müşteri memnuniyeti merkezde tutmak gibi birçok konuya dikkat edilmesi gerekiyor. Burada önerebileceğim temel şey rakiplerden ayrıştığınız noktanın yalnızca fiyat olmaması. Sunduğunuz ürün ve değeri farklı noktalardan da ön plana taşımanızı tavsiye ederim.
Pandemi etkisiyle ivme kazanan e-ticaret sektörünün gelişimini devam ettirmesi için neler gerekiyor?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandeminin etkisi ile e-ticaret hızla büyüdü. Bunu gören birçok KOBİ, fiziki mağazalarını kapatması sebebiyle e-ticarete hızlı bir giriş yaptı. Fakat mevcut lojistik dağıtım ağının belirli bir kapasitede kalmasından dolayı bu alanda bir yoğunluk ve gecikme yaşandı. Bu da e-ticaret sektörü için önemli bir tecrübe oldu. Pandemi döneminde yaşanan yoğunluk, ilerleyen dönemlerde dağıtım ve lojistik tarafının gelişim göstermesi gerektiğini gözler önüne serdi. Hem sistem optimizasyonları hem dağıtım yöntemleri hem de yeni lojistik firmalarına alan açtığını düşünüyorum. Geleneksel dağıtım alanı dışında, aynı gün aynı saat içerisinde teslimat yapılır hale geldi. Bu da sektörün yavaş yavaş geliştiğini gösteriyor. Sektörümüzde bu konuda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı “e-Ticaret olarak KOBİ’lerin Yanındayız Projesi” gerçekleştiriliyor. Bu proje ile IdeaSoft olarak Google, Vodafone gibi iş ortaklarımızla gerçekleştirdiğimiz ve KOBİ’lerin e-ticarette daha aktif olmalarını sağlamaya yönelik projeler, yine müşterilerimize özel avantajlarla sunduğumuz KOBİ e-ticaret paketlerimiz ile işletmenin daha çok e-ticarete yönelmesini sağlıyoruz. Sektör oyunculularının sorumluluk alarak e-ticaret sektörünü bu tip çalışmalarla desteklemesi de sektörün gelişimi adına önemli.
E-ihracat modülüne yönelik ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijitalleşme sürecini belirli bir süre tecrübe etmiş işletmeler için e-ihracat büyük bir potansiyel oluşturuyor, fakat birçok firma reklam ve dijital pazarlama süreçlerini tam olarak yerine getirmeden e-ihracatta da başarılı sonuçlar alamıyorlar. Türkiye’de e-ihracat henüz daha çok yeni bir olgu. Önümüzdeki birkaç yıllık dönemde hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Dövizin artış hızı da işletmelerin e-ihracata yönelmesinde pozitif bir etki oluşturuyor. Pandemi sürecinde gümrük ve dağıtım ağında e-ihracat üzerinde bazı pürüzler olsa da pandemi sonrasında hızlı bir ivmeyle büyüyeceğini düşünüyoruz.
Ar-Ge merkezlerinizde odaklandığınız temel başlıklar neler?
Ar- Ge ofislerimizde geliştirdiğimiz yeni birçok ürünümüz bulunuyor. E-ihracat, sektörlere özel çözümler, satış dönüşümü ve yapay zeka tabanlı pazarlama otomasyonları önceliğimiz. 2021 başında 3 farklı ürünü pazara sunacağız.