Yeni dönemde bilgi toplumu ve yazılım sektörü
2014 yılı itibarı ile Türkiye Bilgi Toplumu’nda yeni bir döneme giriyor. Yayınlanacak olan “2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı”, hem kamu kurumları, hem özel sektör hem de vatandaş açısından yeni ufuklar açacak. Dünya ekonomisinde bilgi teknolojilerinin yeri giderek büyüyor ve 2 trilyon dolara yakın bir değerin yüzde 18’lik (ve giderek büyüyen) payını ise yazılım sektörü oluşturmakta. Ancak, yüksek geliştirme maliyetlerinden dolayı, yazılım sektörünün bu alandaki verimliliğini artırıcı bazı araçlar için de birçok ülke arayış içerisinde bulunuyor.
Bilgi toplumunda geliştirilen e-devlet yazılımları için, bugünün kurumsal yazılım şirketlerinde kullanılan yaklaşımın ulusal sürümünün, ulusal siber güvenlik, e-devlet yazılımlarında servis kalitesinin iyileştirilmesi ve yazılım sektörü yatırımlarında verimliliğin artırılması gibi amaçlarla ilk olarak 2010 yılında Güney Kore’de (e-Gov Standart Framework, e-Devlet Standart Çerçevesi) oluşturulduğunu ve hem özel sektörün hem de kamunun kullanımına açıldığını görmekteyiz.
Bilindiği gibi, kamuya yazılım geliştirmekte olan şirketler, benzer kodları tekrar yazmamak ve kurumsal standartları oluşturmak gibi amaçlar çerçevesinde, kendi kurumsal yazılım kütüphanelerini oluşturmaktalar. Ancak bu kütüphaneleri sürekli güncel tutmak, bilgi güvenliğine ilişkin gereksinimlerini karşılamak, standartlara uymak, mevzuatı ve teknolojiyi takip etmek ve başka yazılım çözümleri ile uyumu sağlamak gibi birçok ihtiyaç, bu kütüphanelerin sürdürülebilirliği açısından için ciddi bir maliyet anlamına geliyor. Üstelik bu kütüphaneler her bir şirket bünyesinde müstakilen geliştiriliyor.
“e-Devlet Yazılım Geliştirme Çerçevesi”ndeki temel prensip, sektöre bu çerçeveyi ücretsiz olarak sunmak ve bilgi güvenliği gereksinimlerinin, uyulması gereken standartların, takip edilecek teknik gelişmelerin, birlikte çalışabilirlik gereklerinin, Windows, Linux, Android, IOS gibi farklı platform desteklerinin, kamu tarafında tercih edilen temel veritabanı çözümlerinin hepsine doğal uyumun bu çerçeve tarafından karşılanmasını, yazılım sektörünün ise bu çerçeveyi bir altyapı olarak kullanarak enerjilerini daha çok modelleme, iş süreçleri gibi kritik konulara ayırmalarını sağlamak.
Elbette ki böyle bir altyapı sağlandığında ciddi tasarrufların elde edileceği aşikâr. Nitekim Güney Kore, bu çerçeve sayesinde özel sektörün yüzde 30 tasarruf ettiğini tespit etti, KOBİ’lerdeki tasarrufu ise yüzde 64 olarak ölçümledi. Bugüne kadar Güney Kore’deki e-Devlet projelerinde, bu çerçeve sayesinde 274 milyon dolarlık bir tasarruf gerçekleşti. Uluslararası yazlım şirketlerinde de benzer tasarrufların yüzde 70’ler seviyesine yaklaşabildiğini gözlemlemek mümkün.
Yaklaşan yeni döneme daha güçlü girmek, hem kamu hem de özel sektör açısından bu kazanımlar ile yola çıkmak için, “e-Devlet Yazılım Geliştirme Çerçevesi”ne önem verilmeli. Kamu, özel sektör, üniversite ve STK işbirliği ile gerçekleştirildiğinde güçlü bir bütünlüğe sahip olacak olan “e-Devlet Yazılım Geliştirme Çerçevesi”, yeni dönemde kamu kurumlarımızın ihtiyaç duyduğu e-devlet yazılımlarına yazılım sektörünün çok daha verimli şekilde çözüm sağlamasını, ayrıca küresel ekonomide sektörümüzün daha güçlü yer almasını sağlayacaktır.