“Yeni düzende başarının yolu, verimli iş modelini oluşturmaktan geçiyor”
Pandemi, tüm dünyanın resmi olarak yeni bir düzene geçmesine neden oldu. Bu yeni dünya düzeni, istisnasız her ülkede, politik, ekonomik, sosyolojik anlamda, tüm yaşam, iş alanlarını ve alışkanlıkları etkiledi. Şirketleriyle, kurumlarıyla, hatta tek tek bireyleriyle tüm toplumlar, dijital dönüşümde büyük bir hız kazandılar. Yapay zeka, veri analitiği gibi teknolojiler, artık sadece büyük şirketler veya teknoloji şirketleri için değil, endüstri şirketleri için de zorunluluk haline geldi. İlk şaşkınlık evresini hızlı atlatmayı başararak bu yönde aksiyon alan kuruluşların, süreci kendileri için nasıl avantaja dönüştürdüklerine hep birlikte tanık olduk. Bizim Türkiye’de böyle hızlı aksiyon almış, IFS’in Kurumsal İş Uygulamalarından (ERP/EAM/FSM) aldığı destekle dünyadaki rakiplerinin önüne geçmeyi başarmış, pandemi sürecinden üretim kapasitesini artırarak çıkmış pek çok müşterimiz var.
Dünyada 40 yıldır, Türkiye’de ise yaklaşık 20 yıldır kurumsal iş uygulamalarımızla (ERP/FSM/EAM) faaliyet gösteriyoruz. Görüyoruz ki şirketler, kendilerine sürdürülebilirlik ve esneklik kazandıracak, verimliliklerini ve kârlılıklarını artıracak Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), Saha Servis Yönetimi (FSM) ve Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) gibi iş uygulamalarını hayata geçirmek için aslında çok istekliler. Özellikle pandemi ile birlikte, değişen koşullara kolayca uyum sağlayacak bir dönüşüme ihtiyaç duyduklarının iyice farkına vardılar. Ancak, yeni dünya düzeninde başarılı olabilmek için, sadece ürün, insan kaynağı ya da güçlü bir teknolojiye sahip olmak artık yeterli değil. Bu yeni düzende başarının yolu, verimli iş modelini oluşturmaktan geçiyor. IFS uygulamalarının, dünyada ve elbette ülkemizde bu kadar hızlı yaygınlaşmasının nedeni de burada saklı. Tam da İsveç kökenli olmasından kaynaklanan, bir anlamda DNA’sına kodlanmış bazı özellikleri, IFS’i hemen ayrıştırıyor: Yalınlık, kolay kurulum, kolay kullanım, yatırımın çok hızlı geri dönüşü, yüksek verimlilik ve yenilikçi güncellik. Bunlar, aynı zamanda IFS uygulamalarının dijital dönüşüm yolculuğunda bu kadar kolay benimsenmesinin de en temel nedenleri. Şimdi böyle büyük bir farkındalık sıçramasının ardından, IFS olarak Türkiye’nin geleceğinde çok daha fazla rol alacağımızı, gelecek yıllarda da büyümemizin artarak devam edeceğini öngörüyoruz.
Yaşadığımız zorlu pandemi sürecinin sektörlere olan etkisini inceldiğimizde; gıda, perakende, teknoloji, telekom gibi sektörlerin, sürecin kazananları arasında yer aldığını görüyoruz. Pandemiden sonra müşterinin yanında olma, her ihtiyacını uzaktan çözebilme konusu da önem kazandı. Bu nedenle IFS olarak dünyada ve Türkiye’de Saha Servis Yönetimi konusuna da ağırlık veriyoruz.
IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk