YENİ DÜZENLEMELER ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
IBM’in 2015 yılında gerçekleştirdiği C-Suite araştırmasına göre, Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin yüzde 61’i bulut bilişimi, pazarı değiştirecek en önemli etkenlerden biri olarak görüyor. Birçok kurum, 2016 bütçelerine bulut bilişim ile ilgili yatırımları konumlandırmış durumda. Ancak yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de üst düzey yöneticilerin yüzde 76’sı BT güvenliği ve risklerinin, bulut bilişim dönüşümünün önündeki en önemli hız kesici faktör olduğunu düşünüyor. Bu bilgileri paylaşan IBM Türk Kıdemli Bulut Danışmanı Bora Taşer’e göre, hibrit bulut çözümleri, bu ikilemin oluşturduğu soruları cevaplıyor. Kurumlar, hibrit bulut çözümleri ile hassas ve kritik iş ortamlarını kendi bünyelerindeki bulut ortamında tutarken, genel bulut çözümlerinin sağladığı maliyet, esneklik ve ölçeklenebilirlik gibi karma bulut yapısına sahip olabiliyor. Bora Taşer, bulut bilişim odaklı düzenlemeleri ise şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye’de bulut bilişim konusunda henüz netleşmiş bir düzenleme bulunmuyor. Bazı sektörlerde, bulut bilişim iş modelini doğrudan etkileyen, örneğin kritik ve şahsi müşteri verilerinin saklanması ve korunması gibi bir takım düzenlemeler kullanılıyor. Veri özelindeki bu tür düzenlemeler de hibrit bulut ihtiyacını ortaya çıkaran en önemli etkenlerden. Hibrit bulut konusunda Türkiye’de bir düzenleme bulunmuyor. Fakat bulut bilişimi de kapsayacak yeni düzenlemeler üzerinde çalışmalar devam ediyor.”
SaaS, şirket içinde adım adım yayılıyor
Pazardaki şirketlerin faaliyet gösterdikleri sektörler ve bunların ortaya çıkardığı ihtiyaçlar, hizmet verilen pazarlar ve hizmet konularının birbirinden farklılık göstermesi bu şirketlerin, SaaS yolculuklarında farklı noktalarda bulunmalarına yol açıyor. “Trendin kesinlikle SaaS yönünde olduğunu söyleyebiliyoruz” saptamasını yapan IBM Türk SaaS Lideri Erhan Güçdemir’e göre, altyapının ve orta katman teknolojilerinin tam anlamı ile buluta hazır hale gelmesi, SaaS‘ın gerek teknolojik, gerek iş modeli olarak daha esnek ve güvenli olabilmesini sağlıyor. “İhtiyacın olduğu kadar kullan, kullandığın kadar öde” felsefesi de bulutun temel felsefesi olması sebebiyle benimsenmiş durumda. “Özellikle 2016 ve 2017 yılı, bulut bilişim pazar uygulamaları açısından oldukça ses getirecek” beklentisini dile getiren Erhan Güçdemir, şöyle devam etti:
“SaaS taleplerinin, öncelikle regülasyonlar açısından yaptırıma tabi olmayan, uygulama yanıt süreleri ve gecikme açısından kritik olmayan iş yükleri özelinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Şirketlerin ana işlerine odaklanmayı seçtiğini, kendi işleri olmayan kısımları hizmet olarak almayı tercih ettiğini gözlemliyoruz. Genelde bir kez SaaS kullanmaya başlayan şirketler, bir sene içinde şirket içinde bu hizmetin kullanım alanlarını çeşitlendiriyor ve SaaS‘ın faydalarını kısa sürede yaşamaya başlıyorlar. Bu da diğer departmanları tetikliyor.”