Yeni iş kolları dalga dalga büyüyecek
Dijital içerik platformu Accessland’in kurucusu Nihal Temur’a göre, dijitalleşme süreci hem görünür tarafta hem de arka planda birçok yeni iş alanı ortaya çıkardı. Böylece önümüzdeki 10 sene içerisinde temel ve fiziki becerilere olan ihtiyaç düşüş gösterecekken yüksek bilişsel, sosyal ve teknolojik becerilere olan talep de artacak. Nihal Temur, “İnsanlar dijital dünyayı kendini geliştirmek, yeni yetenekler edinerek rekabette öne geçmek için kullandılar. Biz de kişisel gelişimi daha hızlandıracak kaliteli ve yüksek etkileşimli içeriklerin yanında, bireyler ve kurumların kendi dijital işini kurabileceği bir altyapı sunuyoruz” dedi. Son 10 yılda onlarca yeni iş kolunun ortaya çıktığına değinen Nihal Temur, şöyle devam etti:
“IoT uzmanı, robot koordinasyon uzmanı, akıllı şehir uzmanı, e-spor koçu gibi onlarca yeni iş hayatımıza girdi. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin birçok sektörde sayısız işi dönüştürmesi ve yenilerini yaratması bekleniyor. Türkiye’de 2030 itibarı ile otomasyon ve dijitalleşme ile birlikte 7,6 milyon kişilik iş yok olacak, bunun yanında 8.9 milyon kişilik yeni iş ortaya çıkacak. En yüksek otomasyona uğrayacak sektörler üretim, madencilik ve ziraat alanları olacak. Otomasyon ve dijitalleşme 7.6 milyon çalışanı yeni beceriler kazanmaya ya da işlerini kaybetmeye itecek. İşgücünün daha güçlü sosyal ve ileri teknolojik beceriler edinmesi gerekecek. Türkiye’de 2030 yılında öngörülen yetenek dönüşümü gerçekleşirse en büyük değişimin yüzde 63 ile teknolojik becerilerde olması bekleniyor. Sosyal becerilerin yüzde 22 ve üst bilişsel becerilerin yüzde 7 artması beklenirken, temel bilişsel becerilerin yüzde 10 ve fiziksel becerilerin sırasıyla yüzde 10 ve 8 oranında azalacağı tahmin ediliyor. Her ülkenin teknolojiye adaptasyonu sosyal ve ekonomik sebeplerden dolayı farklılıklar gösteriyor. Türkiye’deki mesleklerin sadece yüzde 2’si tamamen otomatikleştirilebilirken, işlerin yaklaşık yüzde 60’ı en az yüzde 30 otomatikleştirilebilir faaliyetlere sahip. Otomasyona en duyarlı görevler, öngörülebilir fiziksel faaliyetler, veri toplama ve işleme faaliyetleridir. 2030 senesine kadar Türkiye’de çalışma gücünün yaklaşık yüzde 20-25 otomatize edilebilir. Türkiye’de yapay zekâ ve dijital teknolojiler, ortalama bir insanın günlük yaşamındaki davranış ve alışkanlıklarında değişikliklere yol açıyor. Tüm bu değişiklikler, artan verimlilik ve yeni hizmetlere olan talep ekonomik büyümeyi destekliyor. Accessland olarak önceliğimiz dijitalleşmeye altyapı sağlamak.”