Yeni nesil, dijital ekonomiye uygun yetişmeli
Dijitalleşen yeni dünyada yazılım ve kodlama alanları büyüme trendlerini sürdürüyor. 2017 yılı verilerine göre dünyada 5 trilyon dolar hacme ulaşan bilişim sektörünün ana kollarından biri olan yazılımın küresel pazar büyüklüğü ise 3,5 trilyon dolar seviyesinde. Ereteam’in CEO’su Kutlay Şimşek, Türkiye’nin yazılım ve bilişim altyapısı bakımından dünya ortalamalarının gerisinde kaldığı gerçeğine işaret ederken, katma değeri yüksek kalemler arasında gelişme gösteren yazılım sektörünün henüz hedeflenen seviyelerde olmadığını vurguladı. Bu noktada Şimşek, “Gençlerimizi, geleceğin dünyasını inşa edecek alanlara yönlendirmemiz ülkemizin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Ülkemizin hızlı bir büyüme yakalayabilmesi için dijital ekonomiye önem vermesi ve bunun ülke stratejisi haline dönüşmesi ulusal bir sorumluluktur” dedi.
“Gençleri geleceğin dünyasına yönlendirmeliyiz’’
Şimşek, “Sürücüsüz olarak hizmet verebilen otonom otomobilleri, otobüsleri, TIR’ları, karada, havada ve denizde otonom hareket edebilen dronları, robotları görmeye başladık. Yapay zeka ve makine öğrenmesi alanlarında gerçekleşen ilerlemeler birçok sektörün iş yapma şeklini dönüştürmeye başladı. Gelecek 2 yıl içinde, 47 milyar nesnenin internete bağlanacağı öngörülüyor. Blockchain teknolojisi ise tapu kayıtlarından, kamu kurumlarının iş yapma şekline, noter hizmetlerine kadar çok sayıda iş alanında dönüşümü tetikliyor” örneklerini paylaşırken, gençlerin eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları şöyle anlattı:
“2030 yılına dek robotların ve yapay zekanın dünya genelinde 800 milyon kişinin elinden işini alacağı tahmin ediliyor. Lise ve üniversite eğitimimizi gözden geçirmemiz, ülkemizin en değerli insan kaynağı gençlerimizi, gelecekte yok olması beklenen meslekler yerine, geleceğin dünyasını inşa edecek alanlara yönlendirmemiz ülkemizin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Bilişim ve teknoloji alanlarında yaşanacak ilerlemeler yeni mesleklerin ortaya çıkmasına sebep olacak. Ülkemizin bu alandaki kalifiye personel ihtiyacı her yıl katlanarak artarken, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerin de aynı şekilde kalifiye çalışan açıkları büyüyecek. Dolayısı ile yetişmiş iş gücümüzün yurt dışına gitmesi riski ile de karşı karşıyayız. Genç nüfusumuzu işsizliğin kucağına atacak mesleklere yönelmek yerine geleceğin en geçerli meslekleri arasında yer alacak bilişim ve teknoloji alanlarına yönlendirmemiz ulusal çıkarlarımız için bir zorunluluk. Yeni dönemde kodlama ve robotik eğitimi en geç lise döneminde başlamalı. Hükümetin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Yüksek Öğrenim Kurumu’nun ve ailelerin yaklaşan yeniçağı ciddiye almaları ve planlarını buna göre yapmaları gerekiyor. Hükümetin ve ilgili kurumların gerekli adımları atmaması halinde, çok değil bundan 5 yıl sonra yazılım şirketleri yüksek ücretlerle dahi çalıştırabilecek iş gücü bulmakta sıkıntı çekecekler. Bunu bir ülke stratejisi haline dönüştürmeliyiz. Bilişim Üniversiteleri kurmalıyız. Örnekleri dünyada çok var. En önemli unsur teknoloji stratejisi belirlemek ve dünyanın yaşayacağı iş gücü açığını fırsata çevirebilmek.”