Yeni normal uç noktalarda kesintisiz yönetimi gerektiriyor
Pandeminin iş dünyasında gerçekleştirdiği değişimlerin ardında yönetimsel farklı yetkinliklerin önemi arttı. Dış kaynak kullanımı, doğru yetkinliklerin doğru entegrasyonu artık birer tercih olmaktan çıkarak gereklilik halini aldı. Citrix Türkiye distribütörü TechData Destek Mühendisi Deniz Pekdaş ve VAS Bilişim BT Müdürü Cem Balık, BThaber editörü Handan Aybars’ın moderasyonunda bu gereklilikte Citrix Endpoint Management’ın üstlendiği rolü ele aldı.
Son kullanıcı cihazlarında ne gibi yönetim ihtiyaçları oluyor? Pandemi bu ihtiyaçları nasıl değiştirdi, nasıl geliştirdi ya da nasıl gelişim ihtiyaçları ortaya çıkardı?
Deniz Pekdaş: Pandemi ile birlikte kullanıcının kullandığı cihaz sayısı arttı. Cihaz sayısı arttıkça daha farklı yönetim modelleri getirmek zorunda kalındı. Kullanıcının sadece bilgisayarını değil, tabletini, akıllı telefonunu da yönetmek zorundasınız. Kullanıcı, herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda çalışabilir hale geldi. Sanallaştırmanın sloganı bu. BT departmanları bize, kullanıcıların Citrix uygulamasına telefondan girmeleri durumunda telefonu nasıl kontrol edeceklerini soruyorlar. Telefon da kontrol edilebiliyor. Bu webinar’da, mobil cihazları nasıl yönetebildiğimiz, Citrix’in bu alandaki geliştirdiği çözümler ve bunun sistem, şirketlere yönelik katkısından bahsedeceğiz.
Çalışma deneyimini iyileştirmek, hibrit modellerin konuşulduğu bir süreçte neleri kapsıyor?
Deniz Pekdaş: Sadece bir uygulama sanallaştırma veya masaüstü sanallaştırma çözümü sunmuyoruz. Bununla beraber network sanallaştırma, depolama sanallaştırma çözümü sunuyoruz. Mobil cihaz üzerinden erişimi kolaylaştıracak çözümler sunuyoruz. “Workspace” adlı tek bir yerden uygulamalara, masaüstüne erişilebildiği, mikro uygulamaları hiç açmaksızın mevcut akışta yönetebileceği, istediğinde şifresiz de erişebileceği bir çözümü sunuyoruz. Pandemi ile birlikte home-office’e geçildiği için end-point tarafını da yönetmemiz gerekiyor. İnsanların son zamanlarda sıcak bakmaya başladıkları cloud tarafına da geçilmesi gerekiyor.
Bununla birlikte raporlama, analiz isteği de doğdu. Home-office çalışanlarını anlık, tarihsel olarak izleyebilmek, bunun raporlarını hazırlamak, incelemek, sunmak istediklerini söylüyorlar. Biz bunu da sağlıyoruz. Citrix’in Unified End-Point Management’ı, son kullanıcının mobil cihazlarında bize destek oldu.
Uç noktalar gelinen noktada bilişim verimliliğinde nasıl bir öneme sahip? Mobilite, güvenlik, iş sürekliliği gibi ihtiyaçlar ne seviyede belirleyici oluyor?
Cem Balık: Pandemi ile birlikte kullanıcıların son cihazlarındaki konforu sağlamak, çeşitliliği artırmak ve bunun kullanıcıya etkisi için Citrix’in uzun süredir desteklediği, farklı kurumların, kullanıcıların kullanabilecekleri seçenekler mevcuttu. Bu, kullanıcı açısından da çok önemli. Telefon üzerinden çalışmayı tercih eden bir kullanıcı için uygulamalarını telefon üzerinden yürütmesi, maillerine telefon üzerinden bakabilmesi çok önemli. Daha büyük, daha kaliteli ekranlarda çalışmak isteyen kullanıcılar olabilir. Bu özgürlük kullanıcının kişisel ağırlığı açısından çok önemli. Bunu kuruma kattığımızda oldukça işlerini kolaylaştırıcı işlev görüyor. Citrix’in daha öncesinde yaptığı araştırmalar, çıkardığı raporlar vardı. Kullanıcı çözümü kendi cihazına alıp bağlandığı zaman IT birimine daha az problemle dönüyor. Kurum bilgisayarındaki en ufak bir donmada cihazın çalışmadığını söyleyerek cihaz değişimini talep edebilirken, kendi sevdiği ve seçtiği cihazdan, problem yaşasa dahi vazgeçmek istemiyor Bu yönden de avantajları var.
Mart ayında insanlar evlerine gitti, kurumlar çok hızlı bir şekilde elindeki imkanlarla uzaktan çalışma ortamını yaratmaya çalıştılar. Burada en zayıf nokta; son kullanıcıların elindeki cihazlar oldu. Evdeki herkesin çalışabileceği bir bilgisayarı olmayabiliyor. Citrix’in çözümleri bu noktada çok efektif. Kullanıcı; telefonundan, televizyonundan dahi sisteme bağlanabiliyor. Ben bunun felaket senaryolarında da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Önceden kurumların veri merkezleri, kurumların içerisindeydi. Belirli sebeplerden dolayı hala bunu tercih eden belirli sayıda kurumlarımız var. Onlarla veri merkezlerinin başına bir şey gelirse ne yapabileceklerini konuşuyoruz. Bir felaket kurtarma planı ortaya çıkarıyoruz. Veri merkezi İstanbul’da ise Ankara, İzmir’e ikinci bir veri merkezi konumlandırıyoruz.